7. Kağıt

1K 130 39
                                    

İyi okumalar...


"Çok uykum var." diye homurdandı Jimin. Yoongi'den ses gelmediğinde başını sıraya yaslamış arkadaşına bakmıştı. Çoktan rüyalar alemine dalmış görünüyordu siyah saçlı. Sertçe onun omzunu dürttü. "Ya beni bu saatteki derse getirip uyursan sıçarım ağzına. Uyan lan!"

"Ne var be?" diye mırıldanıp gözlerini araladı Yoongi. Jimin'in bağırışının etkisiyle sınıftaki birkaç göz onlara dönmüştü. "Bıraksana Jimin ya, gece boyu uyumadım zaten."

"Sen mi ben mi göt? Sevişme seslerinizden uyumak mümkün mü amına koyayım? Hiç mi yorulmuyorsunuz anlamıyorum ki." Yoongi onun alnına bir fiske vurdu.

"Aşk bu, ne anlarsın sen aşktan acaba?"

Anlamazdı. İlişkiler konusuna da pek hakim değildi. Yaşadıkları dünyada öğretilenin dışına çıkmadığı tek konuydu sanırım bu. Bir alfa gelip onu mühürler ve hayatını o alfayla seks yapmayı isteyerek geçirirdi, hep bunun olacağını düşünmüştü. Bedeninin sürüklediği doğrultuda ilerlemek hiç de yanlış görünmüyordu gözüne. Ama altına yatmak istediği alfa kendisini mühürlemeyi reddedince neye uğradığını gerçekten de şaşırmıştı. Yoongi Jungkook'a aşıktı ama ona aynı zamanda mühürlüydü de. Mühürlenmese bu kadar bağlı olur muydu sevgilisine? Bunun cevabını merak etmiyor değildi Jimin. Gerçekten içinde bulundukları dünyada sadece mühürlenmek ve mühürlendiği kişiye aşık olmak dışında bir seçenek var mıydı? Adını silikçe duyarken bakışlarını sesin kaynağına çevirdi.

"Ne o Jimin? Derse yetişmeye alışkın olmayınca çarptı mı?" Bayan Oh'un ukala ses tonuna göz devirmemek için zor tuttu kendini. Bu sene bu dersi verip son sınıfa hasarsız geçmek istiyordu.

"Ah, üzgünüm. Sadece sınavda hangi konuya kadar soracağınızı düşünüyordum bayan Oh. Sınav gelecek hafta olduğu için bu hafta anlatacaklarınız da sınava dahil mi?" Şaşıran kadın öylece bakakalmıştı. Jimin'den bunu beklemediği çok açıktı ancak notları hep iyi olan bir öğrenciden daha azını beklememesi gerektiğini öğrenmeliydi artık. Hem Jimin artık ondan daha üstündü, o Taehyung'la seks yapabilmişti çünkü.

Hatırladığı kişiyle başını önündeki kitaba eğdi. Tuhaf hissettiriyordu, aklından bir türlü atamıyordu alfayı. Onu doğru düzgün tanımamasına rağmen sürekli günlük hayatının parçalarını ona bağlamakta hiç zorlanmamaya başlamıştı. Sabah kahvaltıya sosis pişirdiği için Yoongi'yi suçladı bir kez daha. Ne gerek vardı cidden? Jungkook'un evinde hiç sosis de görmemişti tanıştıklarından beri, asla tüketmedikleri şarküteri ürünü bugünkü kahvaltı masasında ne arıyordu? Anlatılacak konuların sınava dahil olmadığını öğrenince dersi dinlemek yerine dinliyor gibi davranmaya karar verdi.

"Jimin, beklesene. Nereye gidiyorsun?" Tembel adımlarını sınıfın kapısında durdurdu ve Yoongi'ye döndü.

"Yurda gidip uyuyacağım. Sabah sekiz dersinde ne işimiz olduğunu anlamıyorum zaten, biz bu dersi Çarşamba günleri öğlen on ikide almıyor muyuz? Neden beni kaldırıp buraya getirdin lan?" Yoongi omuz silkti.

"Ben getirmedim ki. Bayan Oh ders saatimizi değiştirmiş, diğer sınıfla girmemizi istiyormuş. Mail geldi dün gece." Jimin iki saattir deviremediği gözlerini devirmişti.

"Biz gelemeyelim diye gece atmıştır. Bugün de boş günümüz olduğunu görmüştür kesin, orospuluğa doymuyor bu kadın cidden. Yaptığımı öğrense düşünsene daha nelerle sınar beni." Koluna bir tokat yedi.

"Şunu ortalık yerde konuşup durma. Biri duyup da yetiştirirse görürüm seni." Sarı saçlı, boş koridor ve sınıfı gösterdi kollarını açarak.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin