Crazy Fantasy ~ Vmin

11. Ekilme

İyi okumalar...

"Yurda mı gideceksin gerçekten?" Jimin masadaki defterini çantasına atarken kafasını salladı. Arkadaşı başını yana eğmişti. "Jimin, iyi misin sen?"

"Evet? Neden ki?" Ayaklanıp çantayı omzuna geçirdi. Hala şaşkın gözlerle onu izliyordu Yoongi. "Sen Jungkook'la mı buluşacaksın?"

"Jimin bugün ayın kaçı, biliyorsun değil mi?" Gözlerini deviren sarı saçlının omzunu dürttü.

"Kızgınlık dönemim henüz gelmedi Yoongi. İki hafta falan var." Sınıfın dışına ilerleyen adımları cebindeki telefonun titremesiyle duraksamıştı. Ekranda yazan isme kaşlarını çatarak baktı.

"Kim arıyor?" diye sormuştu Yoongi, arkadaşı aramayı meşgule atarken. Bir kez daha aradı aynı kişi. Bu sefer meşgule atmasına izin vermeden kaptı telefonu siyah saçlı. "Alfa? Taehyung mu arıyor?"

"Ya sussana." dedi Jimin tıslayarak. "Biri duyacak şimdi, yetiştirecek o kadına. Ver ayrıca şu telefonu. Yoongi ne yapıyorsun?"

"Taehyung, ben Yoongi. Selam." Gayet rahat bir şekilde telefonla konuşan arkadaşının eline uzanmaya çalıştı Jimin. Kafasına vuracağı sırada bileğinden sertçe tutulmuştu.

"Yavaş ol bakalım biraz." Alfanın uyaran ses tonuna dişlerini sıktı, tokadı yiyen Yoongi yerine Jungkook olmuştu. "Hyung, ne vuruyorsun ya? Kiminle konuşuyor Gi?"

"Taehyung'la." Jungkook sorgulayan gözlerini Yoongi'ye diktiğinde arkası dönük beden bunu hissetmiş gibi onlara dönmüştü. Yüzünde minik bir gülümsemeyle Jungkook'a baktı ama hitap ettiği kişi o olmamıştı.

"Tamam, ben iletirim Jimin'e. Hoşça kal." Telefon kapanınca sesini umursamaz hale getirmeye çalışarak konuştu Jimin.

"Ne olmuş? Neden aramış?" Yoongi omuz silkip Jungkook'un beline sarılmıştı.

"Hiç. Yarın seninle buluşacakmış sanırım ama iptal etmesi gerekiyormuş." Jimin'in kaşları merakla çatıldı. Taehyung bu buluşma için oldukça ısrarcıydı, neden iptal ediyordu ki?

"Neden iptal ettiğini söyledi mi?" Siyah saçlı omega, başını alfanın göğsüne yaslarken mırıldandı.

"Ne o? Merak mı ettin Jimin? Seni ikna etmekte çok zorlandığını söyledi halbuki. Heyecanla bu buluşmayı mı bekliyordun?" Jimin elini ona vurmak için kaldırmış, Jungkook'un iri gözlerini kısmasıyla vurmaktan vazgeçmişti.

"Sadece bir sorun mu var diye merak ettim. Yani çok yalvarmıştı buluşalım diye, o yüzden. Sebep söyledi mi söylemedi mi Yoongi? Sinir etmesene insanı."

Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu karşısındaki çift. Zaten Taehyung'un vücuduyla ilgili yorum yaptığı iki gün öncesinden beri Jimin'i sıkıştırıyorlardı. Ona karşı bir şeyler hissettiğinin farkındaydı Jimin, aşk olup olmadığını bilemiyordu yalnızca. Zamanla anlayacağına inanmıştı. Akışına bıraktığı bir ilişkinin içindeydi Taehyung'la. Yoongi sonunda ağzını açmaya karar verince sesli bir nefes vermişti sarı saçlı.

"Bugün kulübe gidecekmiş, bir arkadaşına sözü varmış. Yarına ayılabileceğimden emin değilim dedi." Jimin'in köpek kulakları yoktu, eğer olsaydı tam da şu an dikileceği andı. Cümlelerden kulüp ve ayılmak kelimelerini çekip aklında çapkın Taehyung imajını oluşturdu. İçinde beliren hisse anlam verememişti. Ancak kesinlikle bir şeyler dönüyordu. Bu yüzden adımlarını okul çıkışına yönlendirmeden önce karşısındaki çifti süzdü.

"Ben de Jungkook'a geliyorum ama önce yurda uğramamız lazım."

***