İyi okumalar...
"Bay Jeon, biz kapıdayız efendim." Jungkook yumruğunu sıkarken başıyla onayladı korumayı. Yoongi ayaklanarak takım elbiseli adamın peşinden ilerlemişti. "Buyrun bay Min." dedi onu fark eden adam.
"Dışarı çık." Kapıyı arkasından kapatmış, korumaya dış kapıyı işaret etmişti. "Kapıda beklemeyin, gidin. Beklemeniz gerekmiyor."
"Ama efendim bay Jeon'un gitmesi..." Sözünü sertçe kesti.
"Jungkook şu an hiçbir yere gelmeyecek. Onu götürmek için boşuna beklersin. Bu gece burada kalacağız." Koruma itiraz edecek oldu ancak karşısındaki patronunun omegasıydı. O bir şey söylerse patronunun emri sayılırdı. "Gidin dedim."
"Belgeler var." diye direndi koruma. "İmza atması gereken birçok belge var. Onu şirkete götürmeliyiz. Şirketin sahibi artık o." Yoongi bu konuda bir yorum yapmamalıydı. Jungkook'un o sikik şirketi battığı bataktan kurtarmak için kıçını yırtmasını istemiyordu doğrusu. Çocuğun hak ettiği hayat bu değildi. Ancak tek varis olarak ne yapmayı planladığından Yoongi de emin olamıyordu. Bu yüzden onu katı bir şekilde reddetmek yerine kaçamak bir yanıt verdi.
"Bugün değil Sehun. Onu bugün götüremezsin." Arkasından gelen birine döndü korumanın gözleri. Jimin Yoongi'nin yanında yerini alıp dik dik bakmıştı uzun boylu korumaya.
"Neler oluyor?" Sehun pes etmeden ona da açıklamaya girişti.
"Bay Jeon'u şirkete götürmemiz gerekiyor. İmzalaması gereken belgeler var. Aciliyeti olan bir durum ancak bay Min..." Jimin de lafını kestiğinde korumanın sabrı sona yaklaşıyordu.
"Bay Min ne? Gelemez mi dedi? Haklı, gelemez. Tanrı aşkına, babası daha bugün yakıldı. Ne kadar acil olabilir aptal belgeleriniz?" İstemsizce sesi yükselmiş ancak Yoongi dürtünce biraz dizginleyebilmişti sinirini. Sehun karşısındakilerin bay Jeon'un arkadaşından önce birer omega olduğunu düşünerek terslemek ve gidip bizzat bay Jeon'la konuşmak üzereydi ki adımları onların yanından geçmeden önce durdu. Jimin'le Yoongi onun duruşunu dikleştirmesine aynı anda kaşlarını çatmışlardı.
"İzninizle." dedi fazlasıyla saygılı bir ifadeyle başını eğen Sehun. "Bay Jeon'la konuşup onu şirkete götürmeliyim."
"İzin reddedildi." Buz gibi ses tonuyla irkildi Jimin. Beline dolanan kol neredeyse erimesine sebep olacaktı. Sehun'un itiraz etmesini bekledi merakla. Bu sefer ne söyleyecekti acaba takım elbiseli koruma, duymak istiyordu. Ancak o ağzını açmaya bile girişmezken yanındaki Taehyung'un sert sesi bir kez daha duyuldu. "Bay Jeon'u hiçbir yere götürmüyorsunuz. Gelip gelmemek onun inisiyatifine bağlı, sana değil."
"Haklısınız bay Kim. Üzgünüm, rahatsız ettim." Taehyung başını iki yana salladı.
"Benden değil," dedi önünde eğilen adamı izlerken. İşaret parmağı Jimin ve Yoongi'yi göstermişti. "Yaptığın saygısızlık için onlardan özür dile." Sehun buna asla direnmemişti.
"Özür dilerim bay Min. Özür dilerim bay Park. Saygısızlık yapmak istememiştim." Jimin kollarını önünde bağladı.
"Ama yaptın. Jungkook'la seni kovması konusunda konuşabilirim." Sehun'un korkuyla irileşen bakışlarını görünce omuz silkti. "Bir daha onu bizden alıkoymaya kalkışmazsan fikrim değişebilir pek tabii."
"Bir daha olmayacak. Tekrardan kusura bakmayın. İyi günler efendim." Arkasını dönüp hızlı adımlarla çıkışa ilerlediğinde Jimin hayran bakışlarını Taehyung'a dikti.
"Gerçekten çok etkileyicisin." Yoongi onlara göz devirmiş ve içeri, sevgilisinin yanına gitmişti.
"Öncesinde değil miydim? Bana ilk defa bu kadar hayran gözlerle bakıyorsun bay Park." Onun alaycı ses tonuna gülümsedi Jimin. Bugün bir cenazeden çıkmışlardı ancak Jungkook'un bile üzülmediğini, derdinin şirketten kurtulmak olduğunu biliyordu. Bu yüzden sevgilisiyle flörtleşmekte sorun görmedi.
"Sen hep etkileyicisin ama bu biraz..." Kelimeyi düşünürken duraksamıştı. "Vahşiydi." diye devam ettirdi cümlesini. Taehyung çok büyük bir şey yaptığını sanmıyordu.
"Büyük iş adamı dünyası bu Jim, alışman gerek. Büyük bir iş adamının eşi olacaksın. Nasıl uyaracağını öğrenmen gerekiyor." Jimin kaşlarını çattı. Parmağını uzun boylunun göğsüne bastırmıştı.
"Hey, ben nasıl uyaracağımı gayet iyi biliyorum." Taehyung ona eğildi.
"Babası daha bugün yakıldı." demişti sesini inceltirken. Omeganın yüzü buruştu bu taklide. "Sence adamın ölümünü umursuyor olabilirler mi Jim? Tek dertleri şirket batmasın ki işlerini kaybetmesinler. Gerçi o bataktan nasıl çıkacaklarını ben de merak ediyorum ama."
"O kadar kötü mü?" Taehyung başıyla onayladı. "Bir dakika. Sen nereden biliyorsun şirketin durumunu?"
"Piyasayı takip ediyorum. Rakip firmanın durumunu bilmem şaşılacak bir şey değil. İnan bana, Jungkook hayatının 30 yılını harcamak zorunda kalacaktır." Jimin bedenini ona yaklaştırdı.
"Hiç kaçış yolu yok mu? Yani Kook'un bunu yapmak istemediğini görüyorum Taehyung, sen de biliyorsun. Resmen ömrünü heba edecek. Yoongi'yi kaybetmesi de cabası." Alfa kaşlarını kaldırdı duyduğu ve olaydan bağımsız olduğunu düşündüğü isimle.
"Yoongi'yi kaybetmesi derken?" diye sorgulamıştı. Jimin fısıldamak için dudaklarını onun kulağına yaklaştırdı.
"İstemiyor. Jungkook'un o şirketin başına geçmesi onların sonu olur Tae. Yoongi o şirketin Jungkook'u boğacağından ve bambaşka birine dönüştüreceğinden oldukça emin. Yoongi'yi iterse bir daha geri döndüremez." Taehyung güldü alayla. Jimin'i afallatmıştı.
"Saçmalama. Onun omegası sonuçta, nasıl öylece bırakabilir? Bedensel olarak bağlılar Jimin. Başka bir alfayla yapamaz." Jimin'in yüzü asıldı arkadaşının ona söylediklerini anımsayınca.
"Bedeniyle ona dokunması gerekirse bunu yapar Tae. Ama bir daha kalbiyle dokunmaz, inan bana Yoongi'yi bundan emin olacak kadar iyi tanıyorum. Jungkook şirketin başına geçerse her şeyin mahvolacağını göremiyor musun? Kalbi onu terk edecek. Geriye kalan kalpsiz bedeni de Jungkook'un isteyeceğini sanmıyorum. Birbirlerini bitirmeden Jungkook için bir çözüm bulmamız gerek."
Taehyung dudaklarını araladı. Ne söyleyebilirdi bilmiyordu zira Jimin çok net ve kesin konuşuyordu. Yoongi'yle bu konu aralarında geçmişti ve tam olarak bu kelimeleri söylemişti diğer omega, bundan emindi. Onların birbirlerini ayrılmak için fazla sevdikleriyle ilgili bir şeyler zırvalayacaktı ancak kapı girişinde dikildikleri alanda başka bir ses duyuldu.
"Şirketin başına geçersem beni terk mi edeceksin? Neden hala duruyorsun o halde?" Eh, eğer gerçekten ciddi bir konunun içinde olmasalardı Jimin dönüp Yoongi'ye bir nah çekebilirdi. Zira daha önce Jungkook'a Jimin'in eski sevgilisi hakkında açıklama yaparken Taehyung'a sesini duyurmayı başarmış Yoongi'den şimdi intikamını almış sayılırdı.
Finale sondan birkaç...
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy Fantasy ~ Vmin
Fiksi PenggemarEş olmadığınız için aynı ortamda bile bulunamayacağınız biriyle hiç aynı yatakta bulundunuz mu? Bir omegayı bir alfaya bağlayan şey gerçekten sadece mühür mü? Peki bir alfa, mühür vurmadan ne kadar sabredebilir? omegaverse ~ vmin