Crazy Fantasy ~ Vmin

21. Eski

İyi okumalar...

"İnsan der ki, etrafa bir bakayım. Belki de başıma bir şey gelmesinden endişe eden en yakın arkadaşım gelmiştir, yanında sevgilisini de getirmiştir der insan." Söylenerek odada volta atan çocuğa bıkmış bir sesle karşılık verdi Yoongi.

"Ya özür diledim işte. Ne istiyorsun daha?" Jimin'in adımları duraksadı.

"Sen özür dileyince Taehyung duracak çünkü, değil mi gerizekalı?" Yoongi yanındaki yastığı çocuğun kafasına attı. İsabet ettirebilmişti, Jimin öylece dikiliyordu zira. Onun baktığı yöne çevirdi başını.

"Taehyung bir şeyler sordu bana da. Ama çocuğu tanımadığım için bir cevap veremedim, gidip bir konuş istersen." Alfa arkadaşı omzuna hafifçe vurup sevgilisinin yanına oturmuştu.

"Nerede ki? Koridorda mı?" Jungkook kafasını iki yana salladı.

"Dış kapının önündeydi en son, otoparka gidiyordu. Koşarsan yetişirsin." Jimin onun ensesine bir tokat atıp odadan çıkmıştı.

"Aferin mal, bana eve vardıktan sonra söyleseydin bari. Neden bu gerizekalılarla arkadaşım ben ya? Taehyung neredesin acaba şu an, umarım gitmemiş..." Cümlesi yarıda kaldı. Yola birden atlamıştı ve tam bacaklarının önünde durmayı başaran aracın sürücüsüne ağır küfürler etmeliydi. Araba yolunda duruyor olsalar bile burası okul alanıydı, otoyolda gidermiş gibi gidemezdi kimse. Küfretmek için dudaklarını araladı ancak sürücü ondan önce davranmıştı.

"Davar mısın Jimin? Niye atlıyorsun yola?" Araçtan inen uzun boylunun ettiği hakaretle gözleri irileşti.

"Gerizekalı mısın ya? Öldürüyordun beni, asıl benim sana kızmam lazım! Polis olsam şuracıkta keserdim cezanı, trafik canavarı seni." Kolu kavrandı, oldukça güçlü tutuştan kurtaramamıştı kendisini.

"Bin şu arabaya, ben göstereceğim sana canavarı. Eski sevgiliymiş, nereden hortladı ki bu şimdi?" Jimin sevgilisinin iteklemeleriyle yolcu koltuğuna yerleşti. Taehyung arabayı çalıştırdığı an konuşmaya başlamıştı.

"Ne bileyim ben nereden çıktığını? Ayrıldıktan sonra onunla konuşmadık bile. Birkaç kez okulda karşılaştık, onda da baş selamıyla geçiştirdik. Onunla buluşurum falan diye mi öldürüyordun yoksa beni? Zalimin tekisin." Taehyung boştaki elini ona uzattı. Jimin anında tutmuştu uzun parmakları.

"Yola çıkarken sana dönmek isteyen o herifi düşünüyordum, ne bileyim sevgilime çarpma riskim olduğunu. Normalde aşırı kuralcı olan sevgilim, arabanın önüne atladı resmen." Onun elini yanağına götürüp kendini sevdirdi omega. Diğeri bu harekete kısa bir an gülümsedi, sinirinin geri dönmesi çok sürmemişti. "Yalakalık yapma Jimin. Hemen dökül, kim bu eski sevgili?"

"Eski sevgili işte, neden bu kadar umursuyorsun ki?" Taehyung'un keskin bakışları kendisine dönünce devam etti konuşmaya. "Onu görmedim. Barda beni görmüş ama yanıma gelmedi hiç. Yoongi'yle de Yoongi tuvalete gittiğinde konuşmuş."

"Herkesi tersleyebilen arkadaşın onu tersleyememiş mi yani?" Ellerini yüzüne kapattı Jimin. İçinde bulundukları diyalog yüzünden başı ağrımaya başlamıştı.

"Gerek duymamış. Tehlikeli biri değil, kibar konuşulmasını hak ediyor. Çıkmaya başladığımızda tanışmışlardı. Biz ayrılınca da bir daha hiç görüşmediler. Yoongi'ye de bana da verdiği bir zarar yok, o yüzden lütfen bir şey yapma." Arabayı evinin önünde durdurdu Taehyung. Yaptığı fren beklenenden daha sertti.

"Neyim ben? Mağara adamı mıyım yoksa gangster mi? Niye bu kadar korkuyorsun onu bulmamdan Jimin? Sadece bilmek istiyorum kim olduğunu." Jimin emniyet kemerini çıkarıp cevap verdi.

"Taehyung, neden bu kadar merak ediyorsun? Geçmişte kalmış bir ilişki işte. Ben senin geçmiş ilişkilerini sorgulamıyorum. Onunla gittiğim en ileri seviye öpüşmekti, arkadaşlık sınırını doğru düzgün geçmedik bile. Ben senin altına aldığın insanları sorguluyor muyum?" Taehyung onun ciddiyetini kontrol etti.

"Anlamayacaksın değil mi?" Arabadan indiğinde alfayı takip etti Jimin. Binaya girmemişti sevgilisi. Kollarını açtı genişçe. "Onunla konuşman, öpüşmen ya da yatman umrumda değil Jimin. Senin anlamadığın da bu. Ne yaşarsanız yaşayın onu seviyordun, öyle veya böyle karşılaştığınızda ona selam vereceksin, gülümseyeceksin. Üstelik bunu kalbinden geldiği için yapacaksın. Ama bana geldiğinde aşkıma asla gerçek olamayacak bir şeymiş gibi bakıyorsun, seni sevmem imkansızmış gibi. Şu siktiğimin dünyasının siktiğim kurallarını umursamayı kes artık!" Jimin aceleci adımlarla ilerleyip elini onun ağzına kapattı.

"Taehyung, biri duyacak şimdi. Sessiz olur musun?" Bir şeyler mırıldandı uzun boylu. Anlaşılmayan kelimeleri duymak için elini indirmişti diğeri. Neyse ki Taehyung'un cümleleri bu sefer kısıktı.

"Seni seviyorum. Seni çok seviyorum ve sen ısrarla bunu duymuyorsun. Seni bir omega olduğun için sevmiyorum, bunu hiçbir zaman umursamadım. Jimin, farkında mısın bilmiyorum ama ben bu dünyada zaten yerimin hakkını vermiyorum. Alfayım ama hayatımdaki insanı mühürleyemiyorum, başımıza bir şey gelse hukuken seni koruyamam. Ya ben sana aşık oldum, bunun ne demek olduğunu göremiyor musun? Duyulursa bize ne yapabileceklerine dair bir fikrin var mı?" Jimin'in kısa parmakları onun yanaklarını buldu. Kendisine yaklaştırmıştı alfanın yüzünü.

"Ben de seni çok seviyorum. Seni duyuyorum Taehyung, görüyorum da. Mühür umrumda değil, sana bunu kaç kez söylemem gerekiyor? Ama tam da bu yüzden, bir şey olduğunda kılımızı kıpırdatamayacağımız için, saçma sapan kurallarla büyütüldüğümüz için susuyorum. Bir şey yapabileceğini söyleyebilir misin? Şimdi bana çıkıp da ne olursa olsun ikimizin de başına bir şey gelmeyeceğinin sözünü verebilir misin? Veremezsin işte. O yüzden böyle davranmayı kes. Toplum içindeyken bizi riske atacak kelimeler söyleme."

Başıyla onayladı onu Taehyung. Jimin'i öpmek için öne uzandı. Gözlerini yumarak öpücüğü beklemişti Jimin, tam o sırada bir ses duyuldu park alanında.

"Jimin?" İstemeyerek sevgilisinden uzaklaşmış, tanıdık sesin sahibine bakmıştı. Alfa bu anı bölen düşüncesize döndü usulca. Jimin'den duyduğu soru vurgulu isimle kaşlarını çatmakta gecikmemişti.

"Sungwoon?" Karşısında durmuş, Jimin'e el sallayan adamın tam da aradığı kişi olduğunu biliyordu. Hiçbir şey bilmeyen iri yapılı alfa, ona en azından herifin adını söyleyebilmişti.

Sungwoon'u çok sık görmeyeceğiz, korkmayalım...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.