13. Telefon

840 111 32
                                    

İyi okumalar...


"Taehyung, telefonun çalıyor." Başını Jimin'in boynundan kaldırmadan yanıtladı onu uzun boylu.

"Boşver, susar birazdan." Jimin güçlükle üstündeki bedeni kendinden uzaklaştırmıştı.

"Üçüncü çalışı, farkında mısın? İki kez duymazdan geldin zaten. Belki önemli bir şey vardır." Sesli bir nefes verip telefonuna uzandı Taehyung. Ekranda yazan ismi görünce kısık bir sesle mırıldandı.

"Sikeyim." Sarı saçlı onun bu küfrüne gözlerini irileştirdi. Ekrana bakmak için başını kaldırmıştı ancak Taehyung telefonu açarak kulağına yasladı. "Ne var?"

Diğer taraftaki kişinin sesini duyamıyordu Jimin. Bu yüzden ona yanaşmaya çalıştı. Girişimi başarısız olurken Taehyung onun kıpırdanışını fark etmiş, yataktan kalkıp oda kapısına yönelmişti. Kaşlarını çattı yataktaki beden. Neyi gizliyordu alfa? Jimin'in duymasını istemeyeceği ne konuşabilirdi ki? Altında sadece boxerla balkona çıkan Taehyung'u fark etti koridora ilerlediğinde. Taehyung'un dolabından bir sweatshirt kapıp üzerine geçirdi. Kendi gömleğinden daha sıcak tutacağı kesindi. Boxerını da örten sweatshirtle balkon kapısına yaklaştı. Taehyung onun gelişini görmemişti, kulağında telefonla manzaraya bakıyordu. Jimin sürgü kapıyı hafifçe araladı. Artık kurduğu cümleleri duyabiliyordu.

"Seni tersliyorum çünkü gecenin bu saati yanına gelmemi istiyorsun. Gelemem demiyorum, gelmeyeceğim diyorum. İkisi tabi ki aynı şey değil. Gerçekten saçmalıyorsun, sarhoş musun sen? Sunyeon kes şunu." Küçük balkonda volta atmaya başlamıştı. O an kapıdaki bedeni gördü. Telefondaki kadına yönelikti bir sonraki cümlesi de. "Kapatıyorum."

Telefonu kulağından indirip Jimin'e doğru bir adım attı ancak Jimin çoktan arkasını dönmüş ve yatak odasına ilerlemeye başlamıştı. Bir şey söylemeden peşinden gitti. Üstündeki sweatshirtü çıkaran kısa boylu, pantolonunu eline aldığında ona engel olmak için öne uzandı Taehyung. Geriye çekilen bedenle uzanması da bir işe yaramamıştı.

"Jimin, ne yapıyorsun? Gidecek misin gerçekten?" Ters bir bakış yemişti.

"Sen bayan Oh'un yanına git Taehyung. Aklın onda kalmasın şimdi. Ben Jungkook'un evine geçeceğim, uyumamıştır onlar daha." Kapının önüne dikilen uzun boyluya baktı.

"Hiçbir yere gidemezsin, ben de gitmiyorum. Onda aklım falan kalmayacak Jimin. Şunu yapmayı keser misin artık?" Kaşlarını kaldırmıştı Jimin.

"Ne yapıyorum acaba Taehyung? Gecenin bu saati güya görüşmediğin eski karın arıyor ve sen onunla konuşmak için balkona kaçıyorsun. Bir de seni yanına çağırıyor. Ben şahsen eski sevgilimi arayamazdım bu saatte zor duruma düşsem bile, anlayamıyorum o yüzden kusura bakma. Önümden çekilir misin?" Taehyung belini sıkıca kavrayıp bedenini kendine yapıştırdığında sesli bir nefes verdi.

"Eski sevgilin mi? Daha önce kimseyle birlikte olmadığını sanıyordum." Alnına bir tokat yiyince şaşırdı alfa.

"Kimseyle cinsel birliktelik yaşamadım. Ama sevgilim oldu tabi ki, o kadar da çömez değiliz."

Onun başını dikleştirerek verdiği cevaba kaşlarını çattı Taehyung. Jimin'in birine aşık oluşunu düşündü. Sevişmese bile daha önce birini sevmişti omega. Neden canı acımıştı? Bir başkasıyla yatsa bunun o kadar da üzmeyeceği gerçeğiyle yüzleşti o an. Jimin'in kalbini istediğini gittikçe daha iyi idrak ediyordu. Onun yatak sayısına değil, kalbine aldığı insanlara önem veriyordu. Yüzü düşmüştü ancak Jimin'in sorgulayan bakışlarını fark edince düzeltti kendisini.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin