27. SebebiM

879 93 50
                                    

Bu bölüm uyarı (!) içermektedir.

İyi okumalar...


"Jimin, dur lütfen." Başını iki yana salladı kısa boylu çocuk.

"Durmayacağımı biliyorsun." demişti Taehyung'un elini kavradığında. Alfanın gözleri önce irice açıldı, sıkıca kapanması çok uzun sürmedi.

"Sevgilim, beni öldüreceksin gerçekten." Jimin aniden durdu. Elini Taehyung'un kalbine götürdü. Birazdan eline dokunuverecekmiş gibi hızlı atıyordu onu hayatta tutan organ.

"Ah, özür dilerim. Bir şey olabileceğini sanmıyordum ama kalbin gerçekten korkunç bir hızda... Tae ne yapıyorsun, dursana!" Bir uyarıda bile bulunmadan yeniden harekete geçmişti alfa. Jimin bedenini şokun etkisiyle hareket ettiremezken Taehyung ona yardım etmekte tereddüt etmedi.

Bardaki özür içeren konuşmaların ardından Jungkook ve Yoongi'yle buluşmuşlardı. Daha doğrusu Yoongi alelacele yanlarına ulaşmış ve ikilinin öpüşmesini bıçak gibi kesmişti. Üçü barın bir köşesinde içip sohbet ederlerken Jungkook kulübün sahibi olarak tanıdık simalara selam vermekle yükümlüydü tüm gece. Bir an bile oturamamıştı çocuk. Onu sürekli ayakta görmeye dayanamadığı için Jimin'le Taehyung'a söylenip duran Yoongi'yse Jungkook tarafından çağırılınca onun sınıf arkadaşlarından birine selam vermeye gitmişti. Bu boşluk yeni barışmış çift için bir fırsattı, değerlendirmekte gecikmediler bu yüzden.

İlişkilerinin güçlü ve içten duygular barındırdığı oldukça barizdi. Dışarıdan gören herhangi biri gözlerinin sevgiden parladığına yemin dahi edebilirdi. Ancak Jimin'in yaşanacağını düşündüğü bakışma dolu gece hiç de Taehyung'dan beklendiği gibi sürmemişti. Evin kapısı kapandığı an alfanın kollarına çekilmişti kısa boylu. Sarılacaklarını düşünerek onu sarmalamasına izin verse de kaldırılıp sertçe kapıya yaslanması ve dudaklarının Taehyung tarafından hapsedilmesi çok aniydi. Hırçındı alfa, Jimin'i sevgiyle ama vahşi bir tutkuyla da öpüyordu aynı zamanda. Dokunuşlarının iyi hissettirmediği tek bir gün bile olmamıştı Jimin için, şimdiyse elleri bedenini aşıyor ve ruhunu avuçlarında tutuyordu sanki. Taehyung'dan bunu yapmasını beklemediğini ancak aslında fazlasıyla istediğini fark etti. Onun yumuşak davranmasını, özenle yaklaşmasını ve her zerresini milim milim sevmesini seviyordu tabi ki. Ama onun bundan ibaret olmadığını da biliyordu. Katman katman açılan bir enginar gibiydi Taehyung. Jimin onun hayatındaki yolculuğuna o yaprakların ortasındaki kalpten başladığı için dışarı doğru ilerliyordu ve onlardan en vahşisine ulaşmıştı bu gece belki de.

En azından yatak odasına bile gidemeden salondaki beyaz koltukta onun kucağındayken düşündüğü buydu. Beyni işlevini yitirmemişken sadece Taehyung hakkında düşünebiliyor, etrafının ve kafasının içinin tamamen onunla doluşunu engelleyemiyordu. Taehyung da farklı sayılmazdı, onun da aklında sadece Jimin vardı ve bunu sevgilisine şu an söylese ne kadar tatlı olduğunu işiteceğine emindi. Ana dönmeyi denedi sakince. Tüm o kavgayı, söylenenleri, bakışları aklının bir köşesinde çözerken yerlerine Jimin'in şu anki bakışlarını, nefes seslerini, kalp atışlarını koydu. Artık içinde bulunduğu andaydı.

Jimin'i kucağında hiç zorlanmadan hareket ettirirken omega sesli bir nefes bırakmıştı evin duvarlarına. Az eşyalı salonda sesinin yankılanışı duyuluyordu. Nefes sesleri ikiden dörde çıkmış gibi bir yankı vardı etraflarında. Kalbinin Jimin'in dediği konuma gelmemesi için yavaşlamayı denedi Taehyung, onun belini kavrayan ellerini biraz gevşetti. Ancak şimdi yeniden sevgilisi girmişti devreye. Hızlı hareketleri devam ettirirken nasıl hiç yorulmayabiliyordu? Başını arkaya attıran o noktaya bu gece kaçıncı vuruşuydu saymamıştı ama bir kez daha vurduğunda içinde bir sıcaklık hissetti. Taehyung'un uzun parmakları aralarındaki sertliği sadece kavramış, Jimin'in beyaz sıvıyı ortalarına bırakıvermesine sebep olmuştu.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin