8. Koltuk

1K 130 51
                                    

İyi okumalar...


"Evet, dinliyorum." Evin dış kapısı kapanır kapanmaz kollarını önünde bağlayıp Taehyung'a dönmüştü Jimin. Alfa elini onun omzuna koydu.

"Salona geç, kahve yapayım ben de." Ancak cümlesi keskin bir baş sallamayla reddedilmişti.

"Burada söyle ne söyleyeceksen. Yurda dönüp uyuyacağım sonra." Omzundaki el koluna indi, kolunu sertçe kavrayıp zayıf bedenini salondaki koltuğa sürükledi. "Ne yapıyorsun acaba?" diye hayretle sormuştu.

"Sana bir teklifte bulunmadım Jimin. Burada bekle, kalkıp gidecek olursan peşinden gelmekte ve tüm yurdun önünde seni cezalandırmakta tereddüt etmem. Gerçekten unutuyorsun karşında bir alfa olduğunu."

Tehditkar ses tonu Jimin'i ürkütürken ceza alırsa ne olacağını merak bile etmemişti. Taehyung'u hiç tanımıyordu, eski karısının görmesini umursamadan kendisini almaya gelen adamın ceza anlayışının ne derece ileri gidebileceğini bilemezdi. Taehyung elinde kahvelerle salona girince Jimin'in hiç kıpırdamayan bedenini gördü. Güldürmüştü bu onu, omeganın tedirgin olabileceğini düşünmemişti. Kahve kupasını Jimin'e uzattı. Sıcak kupayı iki eliyle kavraması durumun ciddiyeti açısından endişelendirmişti Taehyung'u. Kendi kupasını sehpaya bırakıp aceleyle geri aldı Jimin'deki sarı kupayı.

"Yanacaksın Jimin, öyle tutulur mu o? Bakayım eline, acıyor mu?" Küçük elleri kavrayarak incelemeye başladı dikkatle. Jimin irileşmiş gözleriyle ona bakıyordu. Başını kaldırınca göz göze geldi şaşkın çocukla. "Hey." diye mırıldandı yüzünde keyifli bir ifade belirirken. Jimin ellerini hızla kurtarmıştı ondan.

"İyiyim, sorun değil." Taehyung koltukta ondan biraz uzaklaştı. Dirseğini koltuğun baş kısmına, başını ise eline yaslamıştı.

"Artık konuşabiliriz. Mesela o gün neden dersim var diye yalan söylediğinden başlayabiliriz, nasıl fikir?" Jimin gözlerini kaçırdı. Çenesinden tutup kendisine bakmasını sağlamıştı alfa.

"Gitmem gerekiyordu. Beni bırakmanı sağlayacak en garanti şeyi söyledim ben de." Sırıtarak başını iki yana salladı Taehyung.

"Yanlış. Dersin olması seni bırakmamı falan sağlamaz. O gün gitmene bir şey demedim çünkü üzerinde bir baskı oluşturmak istemiyordum." Jimin ağzını kapalı tutamadı.

"Şimdi yaptığın ne? Baskı oluşturmadığını mı sanıyorsun şu an?" Belinden sertçe çekerek kendisine yaslamıştı onun bedenini uzun boylu. Şaşkınlıkla dudaklarından bir nida döküldü Jimin'in.

"Bir anlaşma mı yapsak? Arada bir senden kelimeler yerine sadece böyle sesler duysam, keyifli olmaz mıydı?" Omeganın kaşları kalkınca küçük bir öpücük çaldı ondan. "Ayrıca senin üzerinde bir baskı oluşturmuyorum şu anda. Son görüşmemizden beri epey zaman geçmedi mi? Artık düşünüp bir karar verme sürecini atlatmışsındır diye varsayıyorum. Sana istediğim kadar baskı yapabilirim alfan olarak."

"Alfam falan değilsin. Aramızda öyle bir şey yaşanmayacak." Taehyung'un bakışları kısıldı.

"Neden kolların boynumda o halde? Beni üzerine çekmene de yaklaşık bir 10 cm kalmış gibi görünüyor Park Jimin. Alfan olmayan biriyle bir kez daha sevişme riskini almak istiyor musun gerçekten?" Kalın dudaklar Taehyung'un dudaklarını süpürdü kabaca.

"Bana en fazla ne yapabilirsin ki?" Koltuğa uzanırken alfayı kendine daha çok yaklaştırmıştı.

"Bu sorunun cevabını duymaya hazır olduğunu mu sanıyorsun?" Jimin onun çenesine bir ısırık bıraktı konuşmadan önce.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin