12. Hisler

932 116 67
                                    

İyi okumalar...


"Taehyung? İyi misin sen?" Elindeki şarap kadehini Jimin'e uzatırken başıyla onayladı onun sorusunu. Kaşlarını çatmış ve bir yudum almıştı şarabından koltukta oturan çocuk.

"Evet, iyiyim. Neden ki?" Dudaklarını birbirine bastırışı oldukça barizdi.

"Arabaya bindiğimizden beri gülüyorsun Taehyung. Üstelik hala da gülmemek için zor duruyorsun. Dudaklarına bak." Öne uzanıp onun dudaklarını açmasını sağladı minik parmaklarıyla. İşaret parmağı Taehyung'un dişleri tarafından kavranmıştı. Bir hamlede geri çekti elini. "Acıdı!"

"Acıdı mı? Gel öpeyim de geçsin bebeğim." Onun elini yeniden dudaklarına yaklaştırınca bu sefer yumuşak bir öpücük bıraktı Taehyung ısırdığı parmağa.

"Neden gülüyordun ki sen o kadar hem? Komik bir şey mi oldu benim görmediğim?" Taehyung bir kahkaha attı, kısa sürmüştü. Jimin'i belinden çekip kendine yaklaştırdı.

"Neden güldüğümü söyleyeceğim. Ama sonrasında bana küsersin ve sana sarılarak uyumama izin vermezsin diye korkuyorum." Jimin'in kolları onun boynunda yerini almıştı. Yanağına burnunu yaslayan adamın masum ses tonuna gülümsedi omega.

"Bir alfa olarak bir şeylerden korkuyor olman sence de ironik değil mi? Ayrıca sevişeceğiz sanıyordum, hemen uyumayı mı planlıyorsun?" Taehyung Jimin'in dudağına sulu bir öpücük bıraktı. Bir sonraki durağı boynu olmuştu. Öpücüklerini birkaç dil darbesi takip etti. Ardından sarı saçlının boynuna nefesini vererek cevaplamıştı soruyu.

"Sevişmemizin planlı bir şey olmasını istemiyorum Jim. Her bana gelişinde sevişmemiz gerekmiyor. Alfa ve omega oluşumuzu bir kenara bırakamaz mıyız?"

Jimin birden geri çekildi. Bu konuları konuşmak istemiyordu, bunlardan özellikle kaçıyordu. Doğum gününde Taehyung'un bunu yapmamasını ummuştu. Kutlama için Taehyung'un evine gelirken beklediği şey biraz içmek, öpüşmek ve unutamayacağı bir sevişme yaşamaktı. Hislerden bahsetmeye hazır değildi. Onun ani uzaklığı Taehyung'u rahatsız etmişti. Çatık kaşlarıyla Jimin'i süzdü. Şarabına uzandı ancak içesi gelmedi o an. Kadehi alıp mutfağa ilerledi. Jimin arkasından gitmeden önce bir süre afallamıştı. Mutfak kapısında durduğunda şarap dolu kadehi lavaboya döktüğünü gördü Taehyung'un.

"Ne yapıyorsun?" diyerek öne atılışı hiç düşünülmemiş bir hareketti. Alfa sanki bu tepkiye şaşırmamış gibi işine devam etmiş ve kadehi yıkayıp kenara koymuştu. "Taehyung neden döktün şarabı? İyi misin sen ya? Şarap dökmek neden? İçerdim ben onu."

"Önümden çekilir misin Jimin?" Soğuk ses tonuyla yutkundu kısa boylu. Onun geçebilmesi için sağa doğru bir adım atmıştı. Doğruca koridora yönelen Taehyung'un ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Peşinden gitti, birdenbire değişen ruh hali normal değildi.

"Taehyung?" Şaşkınlıkla söylemişti adını çünkü uzun boylu çoktan pijamalarını giyip yatağa yerleşmişti bile. Jimin gerçekten harekete geçmede fazla yavaş olmalıydı.

"Efendim?" Yüzünü bile dönmeden yanıtlayan alfa sinirlendirdi Jimin'i. Buraya geldiğine pişman olmaya başlayacaktı bu durum biraz daha sürerse. Bir sonraki cümlesinde Taehyung'un bir tepki vermesini diledi içinden.

"Ben gidiyorum. Jungkook'ta kalacağım bu gece, onlar uyumamıştır zaten." Beklediği tepki Taehyung'un dönüp bakması ve gitmemesini söylemesiydi. Ancak birden ayaklanan ve burnunun dibine gelen adam gözlerini irice açmasının tek sebebiydi.

"Gitme. Jimin lütfen gitme. Özür dilerim, ben sadece biraz sinirlendim ve sinirimi sana yansıtmak istemedim." Jimin geriye bir adım atıp kollarını tutan parmaklardan kurtuldu.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin