Crazy Fantasy ~ Vmin

26. Köşe

İyi okumalar...

"Sanırsın bana Hailey'le Justin, şu pozlara bak." diye homurdandı Jimin arabanın önünde duraksayan Jungkook ve Yoongi'nin aksine kulübün giriş kapısına yönelirken. Daha önce çok sık görmediği güvenliğe başıyla selam vermişti. Kulüp kalabalıktı, genelde de boş olduğu görülmeyen mekan yıldönümü partisi için ekstra dolmuştu. Oturacak hiç yer olmadığını fark etti kısa boylu.

Normalde de kitlesi belliydi kulübün. Diğerlerine oranla daha yüksek fiyatlara sahip olduğu için çoğunlukla elit kesimden müşterileri vardı ve bu gece güvenlik önlemleri ekstra artırılmıştı. Jungkook kapıya sıkı bir denetim yerleştirmiş, davetiyelerin büyük çoğunluğunu çift olarak gelecek kişilere göndermişti. Bilinip tanınan bekarlar dışındaki alfalar kulübe bugün giremeyecekti. Biraz da bu yüzden onları beklemeden içeri dalıvermişti Jimin. Taehyung'un gelip gelmeyeceğini bilmiyordu ancak onu görürse de görmezden gelmeyecekti. Kalabalığın yoğunlaştığı orta kısmı aşabildiğinde köşede elindeki bardakla dikilen alfayı fark etmişti. Bakışları kesişince Taehyung gitmek için bir hamlede bulundu. Bir engelle karşılaşmıştı.

"Ah, çok özür dilerim." diyen kadına hafifçe gülümsedi, tamamen kibarlıktan gösterdiği bir yüz ifadesiydi. Viskisi dökülmemişti ancak kadının elindeki içkinin yeri boyladığı parlamaya başlayan zeminden belli oluyordu.

"Asıl ben özür dilerim, içkinizi tazeleteyim." Ses tonu oldukça soğuktu. Daha önce birçok kez gördüğü alfanın çapkın olduğunu sanıyordu genç kadın. Şimdi ruhsuz bakışlarını kendisine diken ve kibarlıktan olduğu çok bariz duruşuyla karşısında bekleyen Kim Taehyung hiç de duyduğu gibi birine benzemiyordu.

"Gerek yok, zaten içemiyordum. Benim için biraz ağır da." dedi kendi söylediğine gülerken. Taehyung beklentisinin aksine gülmemişti.

"Pekala, siz bilirsiniz. Kusura bakmayın tekrardan." Gitmek adına bir adım attı ancak kadın kolunu hafifçe kavrayınca durması gerekti.

"Ben size bir içki ısmarlasam? Ününüzü çok duydum ve sizinle tanışmayı diliyordum açıkçası. Ne kadar başarılı bir iş adamı olduğunuzu bir de sizden dinlemek isterim." Taehyung dudaklarını aralasa da konuşan o değildi. Aradaki sarhoş kalabalığı aşmak ve Taehyung'un birine gülümsemiş olmasının şokunu atlatmak arasında Jimin ancak yanlarına ulaşabilmişti.

"Bunu dinlemek istiyorsanız katıldığı konferanslara gitmenizi tavsiye ederim. Yakın bir zamanda Seul Üniversitesi'nde de bir konuşma yapacak bay Kim, gelip orada dinleyin." Sakin bir şekilde konuşmuştu, yine de tehditkar tonu anlaşılıyordu.

"Ve siz kim oluyorsunuz?" dedi kadın Jimin'in karşısında yüksek topuklularına rağmen kısa kalırken. Taehyung Jimin'i hafifçe dürtmüştü susması adına, tabi ki bir işe yaramadı.

"Ben Kim Taehyung'un sevgilisi oluyorum. Şimdi izninizle, partiye iki dakika geç kaldım diye sevgilimi kapmaya çalışan sülüklerden onu kurtarmam gerekiyor." Kadın gitmedi. Gözlerini Taehyung'a dikmişti bir cümle de onun kurmasını beklercesine. Taehyung'un kendisini itmesinden, terslemesinden bir an korktu Jimin. Son konuşmaları hiç de iyi geçmemişti ve yaklaşık iki haftadır görüşmüyorlardı. Gözlerini Taehyung'un yüzünden çekip gömleğinin düğmelerine odakladı. Üstten üç düğmesini iliklemeyerek göğsünün yarısını sergileyen adam sinirini bozmuştu. Ona oranla Jimin fazla giyinik görünüyordu.

"Kusura bakmayın." diyerek girdi Taehyung söze. Kadının yüzü aydınlanmıştı. "Sevgilim biraz kıskanç olabiliyor, oysa ben sadece içkinizi devirdiğim için sizden özür diliyordum." Bakışlarını Jimin'e çevirdi. "Endişelenecek bir şey yok hayatım, bu gece de başka bir gece de kimse beni kapmaya çalışamaz. Gidelim mi?"