Crazy Fantasy ~ Vmin

45. Crazy Fantasy

Ve final. İyi okumalar...

"Geldim. Nedir yakışıklının durumu?" Taehyung oturduğu yerden doğrulmaya çalışırken Jimin tutmuştu bedenini.

"Kalkma Tae." Gözlerini kıza çevirdi ardından. "Kurşunu çıkarıyorlar, ameliyata aldılar." Uyuyan Yoongi'yi gösterdi Doyeon.

"Min de şoktan mı bayıldı hayırdır?" Jimin başıyla onayladı onu.

"Sen ne yaptın?" diye sormuştu Taehyung. Doyeon Yoongi'nin yatağının kenarına oturup konuşmaya başladı.

"Dediğini yaptım, polislere teslim ettim ikisini de." Arkadaşının bakışları kısılmıştı.

"Doyeon sallama bak. Direk polislere teslim etsen daha erken gelirdin. Ne yaptın? Doğruyu söyle." Kız ofladı. Yoongi'ye bir bakış daha atmıştı.

"Kıyamam ya buna da. Kimseye bu kadar aşık olmayın arkadaş, kafayı mı yediniz ya?" Taehyung boğazını temizlediğinde duruşunu dikleştirdi. "Tamam tamam. Biraz hırpaladım orospuyu. Ne yapsaydım Taehyung? Öylece adalete mi teslim etseydim?"

"Yani mantıklı olan bu değil mi canım arkadaşım?" Taehyung'un iğneleyici ses tonuna yüzünü buruşturdu.

"Bak canım, evet haklısın. Hapse girecekleri kesin bilgi. Ama bu bizim hıncımızı almaya yetmez. Yanlış mıyım Jimin biraderim?" Nişanlısının başıyla onu onaylaması alfanın inanamayarak gülmesine neden olmuştu. Elini uzatıp Jimin'in parmaklarını sıktı.

"Ama kız haklı Tae. Yani ben de hıncımı alamamıştım, iyi olmuş her ne yaptıysa." Doyeon omuz silkti.

"Çok bir şey yapmayacaktım aslında. Adaletin sağlanacağını da düşünüyordum, hem Taehyung'un sözünü de yerine getirmek istedim. Ama karı çok güzel kaşındı."

Flashback

"Evet, burada uslu uslu oturalım şimdi. Polisler gelip birazdan sizi alacak, tamam mı canlar?" Sunyeon'un surat asması dikkatinden kaçmamıştı. "Bir şey mi oldu Sunyeon?"

"Taehyung'a yaranmak için yaptıklarının bir sonu yok, değil mi? Benimle evlendiğinde de kıskanmıştın zaten." Doyeon alaycı bir gülüş bıraktı odaya. Hyunjin Sungwoon'u daha sıkı bağlarken ona bakmıştı.

"Sakin Yeon." Yüzü ciddileşti ve Hyunjin'e dik dik baktı.

"Karışma sen." Sunyeon'un saçını sertçe kavradığında acıyla bağırmıştı kadın. "Sen hapse sağlam gitmek istemiyorsun sanırım. Lan seni istemeyen bir adamın peşine düşerek kadınların yüz karası olmuşsun be. Daha neyin tatavasını yapıyorsun bana?"

"Ben en azından onunla evlenmeyi başardım Doyeon. Boşansak da Taehyung'un bir şeyi olabiliyorum mesela. Sen ne yapacaksın?" Boştaki elini kaldırıp bordo tırnaklarına bakmış, ardından ellerinin arasındaki saçları biraz daha çekiştirmişti.

"Sunyeon, seni gerçekten fena kaşırım burada. Lan Taehyung'un arkadaşıyım ben, senin gibi bir orospuyla aynı yerde miyim sence döl israfı?" Kadın çekiştirilen saçının etkisiyle biraz daha geriledi. Doyeon kendini tutamamış, bir tokat atmıştı kadına.

"Doyeon ama..." diye lafa giren Felix'e elini kaldırdı susması için.

"Tamam ya, daha fazla vurmayacağım. Susarsa tabi. Ha ama kendisi hapse kırık bir kolla bacakla falan gitmek ister, ona da yardımcı oluruz. Ne dersin Sunyeonssi?"

Flashback sonu

"Sonra da polisler geldi, ikisini birden götürdü işte." Taehyung hala onaylamayan bir yüzle başını iki yana sallıyordu. Sunyeon'dan o da nefret ederdi ama arkadaşının onu dövüp de polislik olma riskini almasını istemezdi. Değmezdi bir kere. Neyse ki bitmişti çileleri. İşledikleri suç şirket kameralarının kayıtlarında ve Taehyung'la Jungkook'un ifadelerinde açıkça yer alıyordu. Henüz ameliyattan çıkmayan çocuğu anımsayınca Yoongi'yi buldu gözleri.