Crazy Fantasy ~ Vmin

35. Jeon'la Kim

İyi okumalar...

"Bu nasıl mümkün olabiliyor ya? Kafayı yiyeceğim cidden." Kumral saçlarını sertçe çekiştirdi. Normalde bu davranışını anında engelleyen alfa bu sefer araya girme ihtiyacı hissetmemişti. Kendi düşüncelerinde yolunu kaybetmişti zira. "Taehyung bir şey söylesene!" diye bağırdı Jimin, bir süre daha sessizlik devam ettiğinde.

"Ne söylememi bekliyorsun?" Sakin ses tonu Jimin'i daha da sinirlendirdi. Aslında kızdığı şey alfa bile değildi. İçinde bulundukları durumdu onu böyle sinirlendiren.

"O ne demek ya? Farkında mısın, mührüm yok benim. Beni ısırdın ama mühürlenmedim. İz klasik bir izmiş gibi kayboluverdi. Gerçekten söyleyecek hiçbir şeyin yok mu buna?" Taehyung da düzgün saçlarını birbirine karıştırıp ayaklandı şimdi. Sesini dizginleyemedi dudaklarını araladığı zaman.

"Ne söylememi istiyorsun Jimin? Seni mühürleyemedim, mührümü geri alsam bile bir sike yaramadı! Hala alfasız bir omega gibi etrafta geziyorsun! Seni siksen koruyamam! Bunları mı duymak istiyorsun benden? Yurtdışında olduğum iki ay da boşa gitti! Belli ki problem tamamen bendeymiş!" Bileğindeki saati çıkarmış, ortadaki sehpaya fırlatır gibi bırakmıştı. Yatak odasına doğru adımlamadan önce bir kez daha bağırdı. "Al! Düşüncelerimi merak ediyordun, öğrenmiş oldun!"

"Ya sikik gibi konuşup konuşup da gitme şuradan be!" diye seslendi Jimin onun arkasından. Ancak Taehyung duymazdan gelip odaya girmişti bile. Eh, pes eden biri değildi omega. Bu sefer yatak odasına girdi ve konuşmaya devam etti. "Ya Taehyung, ben seni mi suçluyorum sence? Sadece bu bir problem, mührünü almana rağmen mühürleyememen normal değil. İnsan gibi konuşmaya çalışıyorum. Ağzıma sıçtın iki saniyede."

"Problem olduğunu ben de biliyorum." demişti alfa üzerindeki sweatshirtü çıkarırken. Altına bir şort giydi ve öylece yatağa yattı. Jimin ona doğru adımlamıştı. "Ama benim problemim Jimin. Belli ki öyle yani, mührümü alabildiğimi biliyorum. Mührü geri enjekte ettiklerine eminim çünkü oradaydım, bilincim açıktı. Ama siktiğimin mührü işlemedi işte." Minik parmaklar eline sarıldı.

"Aşkım, böyle olduğundan emin değiliz ki. Ya benim mühürlenmekle ilgili bir sorunum varsa? Bu ihtimali neden düşünmüyoruz?" Taehyung gözlerini devirmişti. Saklamaya bile kalkışmadığı bu hareket Jimin'i şaşırttı.

"Çünkü ben mühürlenemeyen hiçbir omega duymadım Jimin." Omzuna bir tokat yedi.

"Mühürleyemeyen alfa duydun mu gerizekalı?" Taehyung'a vuran eli alfa tarafından yakalanmış ve ısırılmıştı. "Ya ısırmasana, acıdı!"

"Acısın diye yaptım. Ne biçim konuşuyorsun gerizekalı falan? Azıcık saygı duysana bana." Jimin elini kendine çekti hızla.

"İyi ki beş yaş büyüksün, sürekli bunu gözüme gözüme sokuyorsun." Yatakta uzanan beden onu kendine yaklaştırmak için belinden çekti ve yatar konuma getirdi.

"Başka bir yere de sokardım ama malum orası için başka planlarım var." Yüzündeki sırıtış Jimin'i de gülümsetti. "Yaş farkından dolayı değil ayrıca. Sen hiç sana gerizekalı dediğimi duydun mu? Birbirimize hakaret etmeyelim güzelim, çöplük gibi bir ilişki istemiyoruz sanıyordum."

"Seninle her şey çiçek bahçesi zaten. Küfür de etmiyorsun doğru düzgün. Anca çok sinirleneceksin de öyle saydıracaksın. Onlar da iki üç kelime. Sonra eski dümdüz haline dönüyorsun." Taehyung'un eli sol göğsünü buldu.

"Ah, kalbimi kırıyorsun Park Jimin. Bana dümdüz mü dedin gerçekten?" Jimin de onu taklit etmiş, elini onun elinin üzerine yerleştirmişti.