44. Peşinde

438 67 40
                                    

İyi okumalar...


"Haberi duydun mu?" Başıyla reddetti yanına oturan arkadaşını. "Bayan Oh, okuldan ayrılmış."

"Nasıl yani? Ne alaka? Nereden çıktı bu?" Yoongi bilmediğini belirtmek için omuz silkmişti.

"Basbaya ayrılmış işte. İstifa etmiş. Derslerini vermesi için başka hoca getirmişler." Jimin ani haberle şaşkındı. Kadının onlarla ilgili bir planın peşinde olduğunu tahmin edebiliyordu ancak okuldan ayrılıp bunu nasıl gerçekleştirecekti? Bir plana sahip olmalıydı. Onun işini öylece bırakacağını hiç sanmıyordu Jimin.

"Bir şeyin peşinde. Hay sikeyim, Doyeon bir şey buldu mu acaba?" Arkadaşı telefonuna baktı.

"Mesaj atmamış. Jungkook da Taehyung da işteler zaten şu an. Söyledim Doyeon'a ama bilmiyorum. Sebebini henüz öğrenememiş olmalı." Yerinden ayaklanıp Yoongi'nin omzuna dokundu Jimin.

"Hadi gidelim biz de artık. Başka dersin yok, değil mi?" Diğeri onu başıyla reddetti. Birlikte okul kafeteryasından çıkışa yöneldiler. Kapıdan çıktıkları an karşılarında siyah saçlı kız belirdi.

"Ah, süper! Bir an okuldan çıktınız diye düşündüm." Jimin onun elindeki telefonu gösterdi.

"Konumumuzu takip ettiğini sanıyordum." Doyeon bir an duraksamış, ardından hızla sırıtmıştı.

"Şey, evet. Mecbur olduğum için sizi takip ediyorum. Seni koruyorum şurada be." Kollarını önünde bağladı kumral omega.

"Taehyung'un şu an nerede olduğunu söyle, işbirliği yapmış olalım Doyeonssi. Hep Taehyung'a rapor veriyorsun." Doyeon ona kaşlarını kaldırmıştı ancak yine de açtı telefonunun ekranını. Taehyung'un tam konumunu görmeyi nasıl başardığı bilinmese de şirket binasındaki ofisin kapı numarası yazıyordu ekranda.

"Hasiktir." dedi Doyeon, içten küfrü Jimin ve Yoongi'yi meraklandırmıştı.

"Ne oldu? Bir sorun mu çıktı?" Doyeon ekranındaki kırmızı uyarıyı gösterdi ona.

"Sunyeon orospusu, Taehyung'un ofisinde şu an." Jimin'in zihninde kadının ona söyleyebilecekleri, Taehyung'un Jimin hakkında kötü konuşulmasına dayanamayıp çıldıracağı gibi senaryolar dönerken telefonunun çaldığını arkadaşı haber verdiğinde anca fark etmişti. Ekrandaki isimle kaşları havalandı. Aramayı yanıtlayıp kulağına götürdü cihazı.

"Tae? Sevgilim?" Taehyung derin bir nefes çekti telefonun öbür ucundan.

"Jim? Ofisime gelmen mümkün mü acaba?" Jimin hızlı hızlı başını sallarken giriş merdivenlerini indi. Doyeon onları arabasına yönlendirmişti.

"Gelirim tabi. Şimdi çıktım okuldan, hemen geliyorum. Tae, hoparlörde miyim ben şu an?" Taehyung'un sandalyesinin dönüşünü duydu.

"Hayır, değilsin sevgilim. Bizimle konuşmak isteyen biri var ofisimde şu an. Özür dilemek istiyormuş senden. Gel hadi." Yoongi Doyeon'un telefonunun ekranını gösterdi. Jimin arka koltuktan hafifçe öne yaklaştığında şirket binasının önünde kimin olduğunu görebiliyordu. Doyeon elini Jimin'in telefonuna uzattı. Hoparlöre almıştı cihazı.

"Taehyung, tuzak kurmuşlar. Sungwoon şirketin önünde. On dakikaya oradayız biz. Sakin bir dille oyala şu kadını. Belli ki Jimin'i bekliyorlar bir şey yapmak için. Önceden çıldırtmayalım, tamam mı?" Arka koltuktaki omega, arkadaşına baktı endişeli gözlerle. Yoongi onun elini tutmakta gecikmemişti.

"Tamamdır Jim, görüşürüz hayatım." Telefon kapandı. Jimin yeniden öne yaklaştırdı bedenini.

"Doyeon?" Direksiyondaki kız gözlerini yoldan ayırmadı biraz daha gaza yüklenirken. "Taehyung delice bir şey yapmaz, değil mi? Yani yapmamalı. Dinler seni, değil mi?"

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin