Crazy Fantasy ~ Vmin

17. Yeni Yıl

İyi okumalar...

"Selam enişte!" Jungkook'un coşkulu sesine karşılık gülümsedi Taehyung. Kapıdaki üçlüyü içeri almış, paltosunu çıkarmakta zorlanan Jimin'e yardım etmek için öne uzanmıştı.

"Yoongi, yardım eder misin?" Jimin'in net cümlesiyle bir an tereddüt etti. Kendisinin yardımını istemediği çok belliydi. En yakın arkadaşı, Jungkook'a tutunarak salona ilerlediğinde arkasından homurdandı. "Şerefsiz."

"Ben yardım edeyim mi?" Yumuşak ses tonunu başıyla onayladı Jimin. Kalın paltodan Taehyung'un yardımıyla çabucak kurtulunca sesli bir nefes verdi.

"Bir daha da bu paltoyu giyersem siksinler beni." Onun hiç de sessiz olmayan cümlesine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı Taehyung. Paltoyu askıya asıp kolunu tuttu Jimin'in.

"Jim, ben..." Lafı kesildi hızla.

"Konuşmayalım şu an. Yoongi'yle Jungkook bekliyor." Salona giden bedeni takip etti uzun boylu.

Bir gece önce Jimin'i kulüp tuvaletinden sonra hiç görmemiş, Jimin ve Yoongi'nin onda kalacağını ise Jungkook'tan öğrenmişti. Yeni yıl kutlamasını Taehyung'un evinde yapmaya karar vermişlerdi Jimin'in projesine sıfırdan başladığı gün. Omeganın planı bozmamak için buraya geldiği tavırlarından açıkça belliydi. Salonda Yoongi'nin yanındaki minik boşluğa sığışmaya çalışması da Taehyung'la herhangi bir temas kurmak istemediğini gösteriyordu.

"Ya Jimin, yer mi var burada? Gidip şu tarafa otursana." Jimin kendisi gibi ince yapılı arkadaşını itekleyerek neredeyse Jungkook'un üzerine çıkmasına sebep oldu. Jungkook sevgilisini kolunun altına çekmiş ve Jimin'e dikmişti bakışlarını.

"Lan kalksana oğlum. Daracık yere sığışmaya çalışıyorsun, salak civciv." Yoongi'nin üzerinden ona uzanmaya çalışan sarı saçlıyı Taehyung tutmuştu daha fazla dayanamayıp. Jimin'i belinden kavrayarak zorlanmadan bir oyuncak gibi diğer koltuğa taşımıştı.

"Ya bıraksana! Bir yolayım şunun sırma saçlarını, bırak!" Taehyung kollarının arasından ayırmadı minik bedeni bir süre. Ancak karşısındaki çiftin misafiri olduğunu hatırladı sonradan.

"Ben masayı hazırlayayım. Açsınız değil mi? Yemek hazırlamıştım. Öncesinde içecek bir şeyler de verebilirim." Jungkook elini kaldırdı.

"Hyung? Sence oradan bakınca aşırı yetişkin mi görünüyoruz? 26 yaşındasın ve çalışıyorsun tamam ama biz öğrenciyiz. Her zaman açız." Yoongi kolunu dürtünce sustu 19 yaşındaki alfa.

"Jimin sana yardım eder Taehyung." Siyah saçlının Taehyung'la arasındaki 3 yaş farkı umursadığı yoktu. Yaş farkları onun için hiçbir zaman ölçüt olmamıştı, Jungkook da kendisinden 4 yaş küçüktü ve alfasıydı sonuçta. Taehyung'un da buna anlayış göstereceğinin farkındaydı, Jimin Yoongi'nin bu yanından bahsetmiş olmalıydı. En yakın arkadaşı yerinde dikleşip kendisine ölümcül bakışlar attığında Jungkook'la ilgilenmeye başladı. "Bu üzerindeki kazak yeni mi Kook? Güzelmiş."

"Ben hallederim, sorun değil." dedi Taehyung sakin bir sesle. Ardından arkasını dönüp mutfağa yönelmişti. Fırındaki rostoyu ısıtmak amacıyla düğmeyi çevirdi. Hazırladığı salatayı çıkarmak için dolaba döndüğünde Jimin'le burun buruna geldi. "Salona geçebilirsin, ben hallederim."

"Yardım edeyim. Jungkook daha fazla aç kalırsa kıyamet kopar çünkü." Buruk bir gülümsemeyle karşılık verdi ona Taehyung. İşaret parmağını buzdolabına doğrultmuştu.

"Salata dolapta, çatal ve bıçakların yerini zaten biliyorsun." Jimin başıyla onaylamıştı. Çalışan fırına bakmak için hafifçe eğildi.