İyi okumalar...
"Taehyung? Hoş geldin hayatım." Kabanını çıkarmadan önce elindeki dosyayı Jimin'e uzattı uzun boylu. Arkadaşlarının salonda olduklarını tahmin ediyordu çünkü televizyonun sesi evde yankılanıyordu. Sinirle üstündeki kabanı çıkarmış, askıdan düşmesini umursamadan koridora yönelmişti. "Tae?" diye şaşkınlıkla onun arkasından seslendi Jimin. Gerideki dağınıklığı toparlamak ona kalmıştı.
"Jim?" Yanına yaklaşan Jungkook'a baktı. Bilmediğini ifade etmek için ellerini iki yana açıp omuzlarını silkmişti. "Ben bakayım mı?"
"Bak istersen de, sinirli gibi bilmiyorum. Kovabilir." Jungkook tereddüt ederken Jimin'in elindeki dosyaya uzandı.
"Sen onu bana ver. Git bak hadi nişanlına." İçeriden duşun sesi duyuldu. Jimin yatak odasına girmiş, geniş yatağa oturarak Taehyung'u beklemeye başlamıştı. Çok sürmeden alfa belinde havluyla ebeveyn banyosundan odaya geçiş yaptı.
"Hey, üzgünüm." dedi dolaba gitmeden önce Jimin'e bir öpücük vermek için yatağa ilerlediğinde. Jimin onun öpücüğüne kısa bir karşılık vermek istemişti ancak alfa üzerine tırmandı.
"Tae, giyin istersen. Sorun ne?" Boynuna yönelen dudaklar olduğu yerde dururken Taehyung'un homurdanması duyuldu.
"Sevgilimi öpemez miyim? Özlemiş olamaz mıyım Jimin?" Jimin'in kolları onun kalkmasına izin vermeden boynuna dolandı.
"Aşkım tabi ki öpebilirsin. Ben de seni özledim. Ama gergin gibisin. Sorun neyse anlatmak ister misin?" Taehyung onun üstündeki tişörtü sıyırmış, göğsünün tam ortasına içten bir öpücük bırakmıştı.
"Mühür konusunu konuşmaya gittim biliyorsun. Kafayı yiyeceğim gerçekten." Jimin onu üzerine yeniden çekmiş, bu sefer yatakta sırtüstü yatmasını sağlayıp bacaklarına oturmuştu. Altında havludan başka bir şey olmayan alfa bu temasla sızlandı. "Keşke hep böyle kalsak." Jimin gülmüştü bu cümleye.
"Of çok tatlısın. Ama bir şey anlatıyorsun. Şöyle yapalım mı?" dedi parmak uçlarını Taehyung'un köprücük kemiklerinde gezdirirken. Omuzları onu dokunuşlarıyla gevşemişti uzun boylunun. "Ben seni böyle seveyim biraz. Sen de o sırada ne olduğunu anlat, olur mu?"
"Olur. Jimin, gelsene öpeyim biraz." Jimin kaşlarını kaldırdı. "Biraz ya lütfen." Dudaklarını onunkilerle yumuşak bir şekilde birleştirdi omega. Kısa bir öpücüğün ardından burnunu Taehyung'un yanağına yaslamıştı.
"Anlat hadi." Yüzüne değen öpücükler ve bedeninde gezinen parmaklar sinirin gerçekten ciddi oranda azaltmıştı. Jimin'e bunu yapabildiği için minnettardı. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Önce babama gittim." diye girdi lafa, Jimin'in dudakları hala yanağındaydı. "Ama yanımda hastaneyi aradı ve benim mührüm hakkında bilgisi yokmuş gibi konuştu. Hastane yetkilisi, babam mührün geri enjektesini talep ettiği için bu talebi gerçekleştirdiklerini söyledi." Dolgun dudaklar çenesindeydi. "Sonra asla anlayamadım tabi neler döndüğünü. Bay Kim sorunun belki de bizde olmadığını söyledi." Göğsünde minik dil darbeleri hissettiğinde uzun parmakları Jimin'in saçlarının arasına karışmıştı. Jimin'in dudakları arasına çekilen göğüs ucuyla beli hafifçe havalandı. "Ah Jimin."
"Anlatsana sevgilim." dedi Jimin sakin bir sesle. Az önce Taehyung'u delirtmemiş gibi gülümsüyordu.
"Pekala. İkimizin soy bilgisini almak için nüfus merkezine gittim." Jimin duraksadı. Başını onun karnından kaldırmış, Taehyung'la göz göze gelmişti.
"İkimizin mi? Neden ikimizin? Evlilik işlemlerine mi başlıyoruz?" Taehyung onu yüzüne yaklaştırmak istediğinde direndi. Uzun boylunun altındaki havluyu açmıştı tek hamlede. Organına değen soğuk havayla yattığı yerde geriledi alfa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy Fantasy ~ Vmin
FanfictionEş olmadığınız için aynı ortamda bile bulunamayacağınız biriyle hiç aynı yatakta bulundunuz mu? Bir omegayı bir alfaya bağlayan şey gerçekten sadece mühür mü? Peki bir alfa, mühür vurmadan ne kadar sabredebilir? omegaverse ~ vmin