Crazy Fantasy ~ Vmin

29. Alev

İyi okumalar...

"Jimin, yavaş içsene. Gerizekalı mısın?" Omega omuz silkti arkadaşının bağırışına.

"Tuvalete gideceğim, içmezsem ben dönene kadar ısınır bu. Yazık değil mi güzelim içkiye?" Bardaktaki buzlar cama çarpıp şıngırdarken masaya bıraktı elindekini. Ona eşlik etmek için ayaklanmıştı Jungkook.

"Bekle Jimin, zor yürüyorsun zaten. Nick, Yoongi'ye dikkat et." Başıyla onayladı barın arkasındaki çalışan. Yoongi göz devirmiş, ancak Jungkook'a bir şey söylememişti.

Tuvalet kapısında düşme tehlikesi geçirdi Jimin. Bedeni Jungkook tarafından kavrandı hızlıca. Çocuk ona kabinlerden birine girene dek eşlik etti ve yanlarına gelen çalışana döndü. Başını sallamıştı konuşmasını beklerken.

"İçeride sıkıntı çıkaran bir müşteri var efendim." Jungkook'un ses tonu umursamazdı.

"Ben mi çözeceğim bunu? Çözsenize işte derdi neyse, niye bana söylüyorsun?" Kapalı kabin kapısına dönen bedenini boş tuvaletten hala ayrılmamış çalışanına çevirdi bir kez daha. "Ne oldu?"

"Efendim, müşteri sizinle konuşmak istedi. Israrcı biraz, gelip bir bakabilseniz. Kulüpteki müşterilerin de tadını kaçırıyor." Jungkook yeniden reddedecekken tanıdık beden tuvalete daldı.

"Kook, niye gelmedin hala?" Yoongi'nin nefes nefese hali şaşırttı Jungkook'u.

"Neyin var senin? Bu ne hal? Niye koştun sevgilim?" İyi olup olmadığını kontrol etmek adına yüzünü elleri arasına almış, incelemeye başlamıştı omegayı. Yoongi onun ellerini kavradı.

"Ruh hastasının biri var içeride. Bağırıp çağırıyor, insanları tehdit ediyor. Müşterilerin yarısı kulüpten çıktı gitti. Çıldırmış, elinde..." Lafı içeri ondan da hızlı dalan Nick'le bölündü. O sırada Jimin telaşlı bedenleri umursamadan ellerini yıkamaya geçmişti bile. Yarı sarhoş hali olayları algılamasını önlüyordu.

"Patron! Manyağın biri kulübü yakacak!" Jungkook'un gözleri irileşti telaşla. Bar tuvaletinden çıkarken Yoongi'ye döndü.

"Jimin'i al, çıkın kulüpten." Yoongi kolunu tutmuştu panikle.

"Kook, ben de geleyim seninle. Nick çıkarsın Jimin'i." Jungkook onun elini sertçe itti.

"Yoongi, Jimin'i al ve çık şu siktiğimin mekanından! Bir kere beni dinle amına koyayım! Bir kere ya!"

Kalbini kırmış olabilirdi, Yoongi'yi terslemesi belki de gerekmezdi ama ne yaptığının farkında değildi. Aklı kulübün ortasında elinde ateşle bekleyen manyaktaydı. Zaten tanıdık gelen silüeti tanıması hiç zor olmamıştı. Artık çalışanlar dışında kimsenin olmadığı kulüp az önceki halinden bambaşka görünüyordu. Jimin'i tuvalete götürürken herkes mutluydu oysa, kulübü olay çıkmasına alışkın değildi. Şimdiye dek Jimin'e asılan alfa hariç tek bir olay yaşanmamıştı. Onu da çözmüşlerdi zaten, herif mekana alınmıyordu artık. En azından bu geceye dek öyle olduğunu sanıyordu.

"Kulüp sahibi bay Jeon da gelmiş, hoşgeldiniz biz de sizi bekliyorduk." Sarhoş olduğu için yerinde aralıksız sallanıyordu herif. Ateş de onunla sallanırken düşmesi çok kısa bir ana bakardı.

"Ne halt ediyorsun sen?" diye tısladı Jungkook. Manyak müşterinin suratında utanmaz bir gülümseme vardı. Tam o sırada arkadan geçen ikiliyi görmüştü.

"Park Jimin de buradaymış, bilsem daha erken gelirdim." Onun Jimin için geldiğine emin olan Jungkook tereddüt etti duyduklarıyla. Jimin için gelmediyse neden gelmişti ve mekanında neden olay yaratıyordu ki?