Crazy Fantasy ~ Vmin

5. Bir NedeniM Var

Bu bölüm uyarı(!) içermektedir.

İyi okumalar...

"Ne?"

"Seni mühürlemeyeceğim Jimin." Üstündeki bedeni omuzlarından sertçe itti. Taehyung afallamış bir yüzle baktı ona.

"Ne sikim saçmalıyorsun sen ya?" Alfa, şaşkınlığını atlatır atlatmaz yeniden eski konumuna geçmişti. Jimin'in bileklerini kavrayıp başının üstünde birleştirdi.

"Sen benimle nasıl konuştuğunun farkında mısın?" Jimin suratını buruşturdu acıyan bileklerinin etkisiyle. Yüz ifadesi Taehyung'u daha çok sinirlendirmişti. "Bana bu suratla bakamazsın."

"Canımı acıtıyorsun." diye mırıldandı Jimin, ses tonu daha çok baş kaldırır gibiydi. Taehyung onun bileklerine biraz daha bastırdı bu isyanın üzerine. Jimin dudakları arasından acılı bir inleme bırakmıştı.

"Canını acıttığımı bana söyleyemezsin. Özellikle de şu suratla asla. Ben senin alfan değilim Jimin. Bir alfan olduğunda onunla sınırları ve canının acıdığı noktaları konuşursun ama benimle bu konuşmayı yapamazsın. Sana bunları öğretmediler mi?" Taehyung başını yana eğip süzmüştü ifadesiz bir hal alan yüzü. "Yoksa eski karımın dersleri gibi o dersleri de mi umursamadın?"

"Eski karın bize kafayı taktığı için veremedim o dersi ben."

Ukala tavrı geri dönmüştü ancak bileklerindeki parmaklar sıkılaşınca ellerinin uyuşmaya başladığını hissetti. Canı acımıştı, ellerinin beyazladığından ve bir müddet uyuşuk kalacağından şüphesi yoktu zaten ama tepesindeki alfa gecenin başında gayet ilgili ve tatlı biriyken birdenbire buna dönüşmüştü. Bu canını acıtıyordu. Onun peşine düştüğüne inanamıyordu Jimin. Cesur davranışının devamında bunun olacağını bilse bir korkak gibi yurttan burnunu çıkarmamayı seçerdi muhtemelen.

"Seni mühürlememi benden bir kez daha istemeye kalkışacak mısın?"

Başını hızlı iki yana salladı. Bunu istemeyi bırak, artık boynunun yakınına bile yaklaştırmamayı düşünüyordu Taehyung'u. Bilekleri serbest bırakılıp üstündeki ağırlık kalktığında kesik bir nefes verdi. Ellerine bakmaktan bile korkuyordu. Ancak alfa onun gibi korkak olmamalı ki yatağa zamklanmış gibi duran bilekleri nazikçe kaldırdı ve parmak uçlarını birer kez morarmaya başlayan izlerin üzerinde gezdirdi. Hızlı adımlarla yatak odasını terk etmişti ardından. Jimin öylece tavanı izliyordu. Tam da kalkıp evden ayrılması ve arkasına bir daha asla bakmaması gereken bir andaydı ancak vücudunu hiç hareket ettirmedi. Taehyung tarafından kucağına bırakılan ellerinin bile konumu aynıydı. Adım sesleri alfanın yaklaştığını haber verirken gözlerini yumdu onu görmek istemediği için. Bileklerine temas eden soğuklukla daha çok sıktı göz kapaklarını.

"Uyumadığını biliyorum Jimin. Bana bakar mısın?" Az önceki adamla bambaşka biri gibi konuşmuştu. Yumuşak ses tonu Jimin'in kalbinin kapısına hafifçe tıklattı. Onun çift karakterli olup olmadığını sorguluyordu omeganın zihni. Gözlerini aralayıp onunla bakışlarını kesiştirdi.

"Ben yurda dönmeliyim." dedi soğuk ama kibar bir sesle Jimin. Taehyung başını anında iki yana sallamıştı.

"Seni yurda götürmeyeceğim. Özür dilerim, canını acıtmayı gerçekten istemedim."

"Sorun değil. İstesen de istemesen de bunu yapma özgürlüğün var ne de olsa. Gitmem gerek artık, buz için teşekkürler." Yerinde doğruldu ancak Taehyung bedenini kavramış, yatağa yerleşirken Jimin'i de kendiyle çekmişti. "Taehyungssi, lütfen. Biliyorum, omegaların istekleri karşılarındaki kişi alfaları olmadığı sürece görmezden gelinir ama bana bir seferlik istisna yapamaz mısın? Gitmek istiyorum."