Crazy Fantasy ~ Vmin

10. Sinir

İyi okumalar...

"Hani mühür falan göremiyorum ben?" Uzun boylunun sorgulayan ses tonuna göz devirdi Jimin.

"Mühürlemedi zaten. Sebebini ben de bilmiyorum ama mühürleme konusunda daha önce tartışmıştık. Bir kez daha aynı şeyi yaşamak istemedim." Siyah saçlı arkadaşı kaşlarını kaldırmıştı.

"Onunla tartışmak istemiyorsun yani, öyle mi? Bir alfaya mı kapılıyorsun sevgili arkadaşım?" Elinin altındaki sos paketini Yoongi'ye fırlattı. Jungkook paketi havada yakalamış, Jimin'e tehditkar bakışlar atmıştı.

"Arkadaşlar arasına girilmez velet." Jimin'in bu cümlesine alayla güldü kendisinden iki yaş küçük alfa. Yüzünün ciddileşmesi uzun sürmemişti.

"Sevgilime bir şey fırlattın omega. İstersen kaşınma daha fazla, hı? Mühürlen de alfan benimle muhatap olsun." Jimin elini kaldırıp Jungkook'un başının arkasına vurdu. Acıyla homurdanmıştı uzun boylu çocuk.

"Salak salak alfa konuşmaları yapma bana Jungkook. Dayak mı istiyorsun lan? İki yaş büyüğüm ben senden gerzek." Yoongi Jungkook'un başına minik bir öpücük bıraktı. Karşılığında Jungkook minik bedeni sarmalamıştı. Gözlerini Jimin'e çevirdi.

"Ya hyung, hemen kızıyorsun sen de. Cidden dikkat çekeceksin bu gidişle. Anladık, Taehyung hiç sorun etmiyor diklenmelerini ama başkaları da görmesin yani. Başına bir şey gelecek diye ödüm kopuyor." Şefkatli bakışlarla Jungkook'u izledi Jimin. Arkadaşının tamamen onun iyiliğini düşündüğünü biliyordu ama alfa oluşunu marifetmiş gibi gözüne soktuğu zamanlar da vardı. Toplum tarafından ön planda görülen bir tür olmak avantajdı ne de olsa.

"Korkma, hiçbir şeycik olmaz bana. Konumuza dönelim lütfen artık." Yoongi gözlerini hiç de gizli olmayan bir şekilde devirince laf yiyeceğini anlamıştı sarı saçlı.

"Konumuz mu vardı Jimin? Geldin, aç olduğun için akşam yemeğine oturduk, sonra birdenbire Taehyung'la yine yattığınızı ve artık alfan olduğunu söyledin. Seni mühürlememiş bile. Nasıl alfan olabiliyor?" Jimin pizzasından büyük bir ısırık aldı.

"O istedi bunu. Yani seni mühürlemeyeyim ama benim omegam ol dedi. Ne bileyim ben? Sorguladığım şey de o zaten. Neden mühürlemiyor?" Jungkook dolu ağzıyla konuştu.

"Canın acımasın mı istedi acaba?" Jimin üstündeki boğazlı kazağı başından çekip çıkardığında bağırmıştı. "Ya ne yapıyorsun amına koyayım? Yoongi kapat gözünü!"

"Jungkook saçmalama istersen, Jimin benim oda arkadaşım."

"Lan odada çıplak mı geziyorsunuz? Giysene üstünü mal! Oha!" Jimin'in boynu ve göğsü morluklarla kaplıydı. Taehyung aklından geçen tüm planlarını gerçekleştirmişti. Dudaklarıyla Jimin'in üst bedenini izlerle boyamış, ancak onu mühürlememişti.

"Bunları yaparken canımı acıtmamayı düşündüğünü sanmıyorum." diye mırıldandı Jimin. Zevk almış da olsa morarabilmesi için yeterince sert emmişti Taehyung her yeri. O an hissetmediği acıyı morluklara bastırırsa gayet de hissedebiliyordu.

"Krem sürelim Jimin. Kremi getirsene Jun..." Sözü birden kesilmişti Yoongi'nin.

"Git sen getir!" Yoongi şaşkın gözlerle Jungkook'a döndü. "Hiç bakma öyle Gi. Yürü git sen getir kremi. Sen de yürü odaya geç, ben sürerim kremi. Sevgilimin önünde bir götünü açmadığın kaldı it seni."

"Jungkook salak mısın?" dedi Jimin Yoongi homurdanarak içeri gittiğinde. "Neden tersliyorsun lan arkadaşımı?" Jungkook kolunu kavrayınca kolundaki morluk yüzünden dişini sıkmıştı. Odaya sürüklenene kadar sesini çıkarmadı yine de.