Crazy Fantasy ~ Vmin

6. Gece Ne Oldu?

İyi okumalar...

"Jimin?" Açılan kapıyla bakışlarını ayaklarından çekip karşısındaki çocuğa çevirdi.

"Selam." dedi içeri girerken. Açtığı kapıyı kapatan alfanın kafası karışmıştı. Jimin doğruca ada tezgahta oturan arkadaşına yürüdü. "Oo, kahvaltıya yetişmişim."

"Jimin?" Mutfağa yeni giren Jungkook'u taklit eder gibi bir tondaydı Yoongi'nin sesi de. Ağzına bir pankek atan sarı saçlı ona baktı kaşlarını kaldırarak. "Ne işin var senin burada?"

"Ama arkadaşa sorulur mu hiç Yoongi?" Omzuna bir tokat yemişti. "Ne vuruyorsun ya?"

"Sen alfayla değil miydin?" Jungkook da destekledi sevgilisinin arkasında dikilirken.

"Evet, onunla ayrıldığını söyledi gece çalışanlar. Onun yanında kalırsın diye düşünmüştük." Jimin omuz silkti.

"Gece onda kaldım zaten. Ama sabah olduğunda gitmem gerekiyordu sonuçta. Adamın işi gücü var." Jungkook çenesini Yoongi'nin saçlarına yaslamış, dudaklarını aralamıştı.

"Ne yani? Seni kovdu mu sabah olunca?" Hızla reddetti onu kısa boylu arkadaşı.

"Kovmadı tabi ki, hatta birlikte kahvaltı yapmak istedi. Ama ben dersimiz olduğunu söyledim." Yoongi gözlerini devirmişti.

"Jimin bugün cumartesi. Daha mantıklı bir yalan bulamadın mı gerizekalı?"

"Ya aklıma başka bir bahane gelmedi. O da gayet inandı, hiç sormadı yani cumartesi ders mi olur diye. Ne bileyim? Demek ki o da benden kurtulmak istedi." Jungkook kafasına hafifçe vurunca Jimin kaşlarını çatmıştı.

"Ya adam kaçmak istediğini anlamış, nezaketen bozmamış seni. Söylediğine bak. Ne oldu da kaçmak istedin ki? Gördüğün an üzerine atlayacağını sanıyordum." Yerinden kalktığında onun vuruşuna karşılık vermeyi atlamadı Jimin. Buzdolabına ilerlerken uzun boylu çocuğun ensesine bir tokat atmıştı. "Of, küçük falansın ama elin ağır harbiden."

"Üzerine atladım. O kadar saçma sapan şeyler oldu ki şaşırırsınız." Yoongi onun dolaptan çıkardığı süt şişesini kendine çekip konuştu.

"Anlat da bilelim o zaman Jimin. Merakta bırakıyorsun insanı." Jimin cevap vermek için ağzını açınca hızla tamamladı lafını. "Merak iyidir, dinç tutar demeye kalkışma sakın. Çabuk dökül, ne oldu gece?"

"Aman söyleyeceğim her boku da bil zaten. Götüm." Homurdanışını duymamış gibi yapan Yoongi kulağını ona gösterdiğinde eski yerine oturdu Jimin. Jungkook da Yoongi'nin diğer yanındaki sandalyeye yerleşmişti. İki yakın arkadaşının da ilgisinin üzerinde olduğunu fark eder etmez başladı anlatmaya. "Onun evine gittik çünkü sizi bulamadım ve beni barda tek bırakmak istemedi. Kesin bunu planladınız zaten şeref yoksunları sizi. Eve gidince biraz konuştuk, sonra yakınlaştık. Ve beynimde o an bir alarm çaldı. Bilin bakalım ben neyi unutmuşum?"

"Kondom?"

"Tüylerini almayı?" Jimin gözlerini devirdi aldığı iki cevaba. İşaret parmağı Yoongi'yi gösterdi.

"Öncelikle saçmalama, ben tüylü müyüm sevgili arkadaşım? Pürüzsüz bedenimden hiç mi haberin yok?" Ardından Jungkook'a baktı. "Ve alfa olan sensin gerizekalı. Kondomu omeganın taşıdığı nerede görülmüş. Kullanmadık zaten." Son cümlesi kısık olmasına rağmen gayet net duyulmuştu. Karşısındaki çift aynı anda şaşkınlıkla sordu.

"Seviştiniz mi?" Jimin başıyla onayladı.

"Devam ediyorum. Soruyu bilemediniz, kızgınlık dönemimde olduğumu unutmuşum. Ayın 29'u kızgınlık dönemim ve sen de bunu biliyorsun köpek. Aynı odada kalıyoruz kaç senedir, neden uyarmadın bara gitmeyelim Jimin diye?" Yoongi umursamaz bir tavırla cevap vermişti.