Crazy Fantasy ~ Vmin

9. İnat

İyi okumalar...

"Gece sevişmeyeceğini söylemiştin sanki, yanlış mı hatırlıyorum?" Sorunun kaynağına döndü sarı saçlının bakışları. Göğsü yanındaki adamla aynı hızda inip kalkıyordu.

"Siz de 18 yaşında bir ergen gibi üzerime atlamayacağınızı söylemiştiniz bay Kim, unuttunuz mu?" Bir kahkaha patlatmış ve yatağın titremesine sebep olmuştu Taehyung. Sol kolunu Jimin'in üzerine attı yan dönerken.

"Sadece sana sarılıyordum Jimin. Bacağını üzerime atan sensin." Jimin gözlerini irileştirdi bu cümleyle.

"Üzerime atlamak için daha mantıklı bir bahanen olamazdı cidden. Sana sadece parmağımın ucuyla dokunsam anında soyunacak mısın?" Taehyung'un burnu Jimin'in yanağına yaslandı.

"Evet." demişti umursamaz bir sesle. Jimin suratını ondan uzaklaştırıp gözlerine baktı alfanın.

"Sen ciddi misin?" Bir baş onayı aldı. "Ne o? Bana aşık falan mı oldun yoksa?" Gülerek kurduğu alaycı cümleyi Taehyung ciddi bir suratla karşılamıştı. Jimin'in de gülüşünü söndürdü bu. İstemsizce bedeni yanındakinden uzaklaştı.

"Jimin." diye seslendi yataktan kalkan çocuğa. Jimin giyinmeye başlamıştı bile. "Ne yapıyorsun?"

"Yurda döneceğim. Yoongi merak etmiştir." Uzanıp onun kolunu kavradı daha sadece boxerını üzerine geçirmişken.

"Merak falan ettiğini sanmıyorum. Buraya gel." Diğeri direnmişti ancak Taehyung konuşmaya devam etti. "Bir alfanın sözünü dinlemeyecek misin omega?"

"Kes şunu Taehyung. Her sıkıştığında alfa oluşunu mu vurgulayacaksın?" Kolundan sertçe çekilince yatağa düştü. "Taehyung ne yapıyorsun ya? Bıraksana!"

"Yeniden bileklerin morarsın istemiyorum Jimin. Direnmeyi kes ve alfa oluşumu daha sık aralıklarla vurgulamayayım istersen."

Morlukları anımsayınca yüzü asıldı Jimin'in. Gerçekten neredeyse bir hafta sürmüştü geçmesi, okulda sweatlerinin kollarını avcuna kadar çekmek zorunda kalmıştı sürekli. Kimsenin haberi yoktu bir alfayla karşılaştığından. Yoongi ensesindeki ısırık izini saklamadığı için onun zengin gençlerden Jungkook'la çıktığını biliyorlardı ancak Jimin'in gösterebileceği bir ısırık izi bile yokken morluk sadece yolunu kesip zorbalık etmelerine sebep olurdu. Omegalar toplumdaki aşağı görülmelerini kendi içlerinde üstünlük taslayarak aşmaya çalışıyordu ne de olsa. Onlar gibi bir omega olmamasıyla gurur duyuyordu Jimin.

"Özür dilerim." diye mırıldandı. Taehyung herhangi bir alfa değildi. Nüfuz sahibi olduğundan mı bilinmez oldukça etkili bir otoritesi vardı. Onun otoritesine baş kaldırabilmesi bile Jimin için aptal cesaretiydi, alfa şimdiye dek sağ salim gelmesine izin verdiyse cidden Jimin'i önemsiyor demekti. Bu önemsemeye umarsızlıkla karşılık vermek sadece bela getirebilirdi.

"Gel buraya." Taehyung'un sesi az öncekinin aksine yumuşaktı. Sırt üstü yatmış, çıplak göğsünü Jimin için açmıştı. Başını onun kaslardan dolayı sert ama yine de rahat olan göğsüne yerleştirdi sarı saçlı. Anında sarmalanmıştı. Taehyung örtüyü üzerlerine çekerken onun göğsündeki kafasını hareket ettirip yüzüne çevirdi bakışlarını.

"Gerçekten özür dilerim Taehyungssi." Jimin'in resmileşen konuşmasına kaşlarını çattı Taehyung. Göğsünde yatarken nasıl resmi konuşabiliyordu? Üstelik şimdiye dek direnmeyi hiç bırakmamıştı, neden sıradan bir omega gibi davranmaya çalışıyordu?

"Jimin?" Parlak gözlere baktı bir süre. Jimin onun lafına devam etmesini bekliyordu. "Az önce seviştiğimizin farkında mısın? Taehyungssi nedir ya?"