Hızlı mı gidiyoruz nedir 3 günde 3 bölümm ÷) Sizinle olmak çok keyifli. Umarım birlikte finali de görürüz. Öpüldünüz. Keyifle okuyun.
▪️
"Şu çocuğa baksana bi."
Kitabımın arasına parmağımı koyup karşımda oturan Hüma'ya baktım. Bugün pazartesiydi. Tüm bir hafta oldukça yoğun geçmişti. Yurda gider gitmez yemeğimi yiyip geç saate kadar ders çalışıyordum.
Hüma ile Saffet konusunu birkaç kere daha konuşmuştuk. Bence hala ümitsiz vakaydılar. Yine de yüzüne karşı şu çocuğu bırak, sizden olmaz diyemiyordum.
"Kim o?" diye sordum masada öne doğru eğilerek. Hüma cuma günü gözlüklerini çıkarmış ve lens takmıştı. Üstelik kendi göz renginde değildi.
"Saffet." dediğinde ona göz devirmek istedim. Yine mi be kızım!
"Nolmuş?"
Telefonunun ekranını bana çevirdiğinde Saffet'in fotoğrafı karşımdaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Cuma günü giymişti bu gömleği." dedi. Ona düz bir bakış attım.
"Ne anlamam gerekiyor bu fotoğraftan?"
"Çok güzel değil mi?" Telefonu kendine çevirdi ve ekrana üzgün üzgün baktı. Doğrulup ayracımı kitabın arasına koydum.
"Hüma bir haftadır gördüğün bir adamdan hoşlanabilirsin. Buna şaşırmazdım. Ama sen bu çocuğun peşine ilk günden takıldın." Anlamaya çalışıyordum. Oldukça tuhaf bir durumdu. Annem bile ilk gün babama karşı bir şey hissetmemişti. Tabi bana numara yapmadıysa.
"Onu ilk defa geçen pazartesi görmedim." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. Şaşırmıştım.
"Nasıl yani?" diye sordum merakla.
"İstanbul'da aynı lisede yarım dönem okumuştuk. Ama benden iki sınıf büyüktü ve hiç denk gelememiştik. Bu yüzden beni hatırlaması imkansız."
Bunu beklemiyordum. Saffet'e yıldırım aşkı ile bağlanmasından daha mantıklıydı aslında.
"O zaman küçüktün." dedim anlayışla. "Şu an karşısına çıkabilirsin."
Çantasını boynundan geçirirken asık suratıyla etrafa bakındı. Ona uyup ben de arkamıza baktım. Güvenlik görevlisi ile sohbet eden Saffet'in görünce yavaşça önüme döndüm.
"Belki de hayatında biri var." Bu ihtimal oldukça yüksekti. Bir şey söylemeden onunla birlikte ayağa kalktım. Anatomi dersimiz başlayacaktı. "Perşembe cuma stajları var herhalde." dedi okula doğru yürürken. "Okulda göremedim."
"Olabilir. Üçüncü sınıftalar sonuçta."
Anatomi dersini işlediğimiz sınıfta sıralar tekli olduğu için kapının yanındaki iki sıraya arkalı önlü oturduk. Elimi çeneme yaslanmış dersin başlamasını beklerken içeri Faysal hoca ve arkasında Reha girdi.
