KK🔸45

2K 274 115
                                    

24.04.2022

Selamlar :*

Uzatmadan bölüme alayım sizi. Beklettim çünkü.

İyi okumalar.

🔸

-Hüma-

Gözlerim iki dakikadır kapalıydı. Biraz daha böyle durmaya devam edersem uyuyabilirdim. Süleyman ile sahile gitmiştik. Hava biraz serindi, bu yüzden sırtıma ceketini bırakmıştı. Umarım üşümüyordu.

"Az kaldı!" dediğinde içimden nihayet diye geçirdim.

"Uyuyacağım galiba."

"Sakın!" Sesi benden uzaktan geliyor gibiydi. Merakım artmaya başladı. "Biraz sola döner misin?"

Dediğini yapıp denizden sol tarafa doğru döndüm. Heyecanlanmıştım.

"Şimdi açabilirsin."

Gözlerimi açtım. Birkaç metre ötemde dikilen Süleyman da tıpkı benim gibi heyecanlı görünüyordu. Bakışlarımı aramızdaki mesafeyi süsleyen kırmızı güllere indirdim. Kumun üzerinde yaklaşık yirmi tane gül vardı. Hava kararmaya başladığı için ışıkları belirli olan küçük mor mumlar güllerin etrafında dizilmişti. Ellerimi nereye koyacağımı bilmediğim için önümde birleştirdim. Heyecanlı olduğumu daha nasıl belli edebilirdim?

"En güzel yaşımı yaşıyorum." dediğinde gözlerimi ona çevirdim. Eliyle yerdeki gülleri göstererek "Yerde 19 tane gül var." Güllere basmadan bana doğru geldi. Gözlerimiz kesişmeyi bir an olsun bırakmadı. Hemen önümde durdu ve ceketinin içinden bir gül daha çıkardı. "20. gül burada." Gülü bana uzattığında gülümseyerek aldım. Konuşmasının devamını getirmesini bekledim. "Bugün doğum günüm ve 20. yaşımın en güzel yaşım olacağını biliyorum."

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Birbirimize doğum günlerimizi sormamıştık. Birden suçluluk hissettim.

"Bilmiyordum." dedim mahcup bir sesle.

"Böylesi daha iyi emin ol. Kutlamayı sevmem zaten." Güldü. "Evde olsaydım muhtemelen ailecek köfte yiyor olurduk."

Kendimi tutamayıp ben de güldüm. "Pastadan daha ilgi çekici."

"Hepsinden daha ilgi çekicisin." Yanak kızarma seansı başlamıştır.

"Teşekkür ederim." Sesim kısıktı. "En güzel yaşının olacağını nereden biliyorsun?"

Elini kaldırarak yanağıma koydu, avucu soğuk olmasına rağmen ürpermedim.

"Çünkü sen olacaksın." diye fısıldadı. "Olacaksın değil mi?"

Bizim için adım atıyordu. Hala erken olup olmadığını düşünüyordum ama kalbim çoktan sen de ona yürü diyordu bile.

"Olacağım." dedim. İkimiz de gülümsedik. 20. yaşını elimde tutuyordum. Hayal ettiği gibi bir sene olmasını diliyordum; en çok da kendim için. Süleyman'a olan güvenim yeni yeni netleşiyordu. Bir hayal kırıklığını daha kaldıramazdım.

Dudaklarını benimkilere değdireceği sırada alkış sesi duyduk ve şaşkın bakışlarımızı sesin geldiği tarafa çevirdik.

Asuman ve Saffet buradaydı. Akşamımız daha nasıl mahvolabilirdi ki?

"Şaka gibi." Süleyman'ın mırıltısını duydum, alkış tutan Saffet'ti.

"Saffet bırak şu saçmalığı." dedi Asuman. "Gidelim şuradan."

Saffet'in artık itici gelen mavi gözleri benim üzerimdeydi. "Sonunda istediği oldu ha?" Süleyman'ı kast ediyordu. Soğuk parmak uçlarını tuttuğumda parmaklarını benimkilere kenetledi. Öfkeli bakışlarla Saffet'e bakıyordu. Birkaç gün önce "Beni Hüma ile konuşturun, çok pişmanım." diyen adam şu an karşımda Asuman ile birlikteydi. Beni sorgulamaya zerre hakkı yoktu.

Kahve KulübesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin