KK🔸32

2.6K 318 217
                                    

Biz geldik <3

Değerli yorumlarınızı yazın lütfen, keyifle okuyun.

Bölüm şarkısı : Lil Zey - Peygamber Sabrı

🔸

Üzerimdeki kabanımın önümü kapatırken sinema salonunun önünde Reha ve Doğan'ın gelmesini bekliyorduk. Bugün cumartesiydi. Ertelediğimiz sinema gününü nihayet gerçekleştirmiştik. Filmi oy birliği ile seçmiştik, açıkçası beğenmiştim de. İlk sinema akşamımıza göre daha sessizdik ve sinir bozucuydu. Yine de kimse bozuntuya vermemişti.

Saffet'i ne zaman görsem ağzının ortasına kürekle vurasım geliyordu. Hüma'nın aramızda hayalet gibi dolanmasının sebebi oydu. Verdiği zararın farkında olacak ki bu akşam bize katılmamıştı.

Aman ne üzüldüm.

"Geldiler." Hilal koşar adım Reha'nın arka kapısını açtı ve bindi. Hüma ile Alperen de bizim arabaya bindiğinde, diğerleri Doğan'ın aracına doluştu.

Bizim araba, Allah söyletti.

"Hava soğudu sanki." dedim, Doğan'ın restoranında yemek yiyeceğimiz için spor giymemiştim ve kabanımın altındaki ince gömleğim yüzünden üşümeye başlamıştım.

"Camı kapatalım." Reha tarafımdaki camı kapattıktan sonra dizimin üstündeki elime uzandı. "Üşümüşsün." dedi ve ısıtıcıyı açtı.

"Biraz." dedim.

"Reha?" Başımı çevirip Alperen'i baktım. Hüma ve Hilal'in ortasında oturuyordu.

"Efendim Alp?"

"Bir ara konuşalım mı seninle? Önemli." Önüme döndüm. Reha'nın huzursuzca dikiz aynasından Alp'e baktığını gördüm. Sanki konuyu biliyor gibiydi. Nedense aklıma Saffet gelmişti. Gündemimizin sürekli o olmasından sıkılmıştım.

Birkaç dakika sonra restoranın önünde durduk. Münireler bizden önce gelmiş olmalıydı. Reha'nın elimi tuttuğunu hissettim.

"Canın neden sıkkın?" diye sordu kulağıma eğilip. Diğerlerinin arkasından gidiyorduk.

"Hüma çok üzgün." dedim. "Bu yüzden üzülüyorum." Elimi sıktı. İçeri girdiğimiz için konuyu şimdilik kapatmıştık. Bizim için birleştirilmiş masalara yürürken bizimkileri gördüm. Doğan, Münire'nin omuzlarına şal örtüyordu.

"Bu akşam menüyü ben seçtim." dedi Doğan. Yüzünde keyifli ve heyecanlı bir ifade vardı.

"Merakla bekliyoruz kayınço."

Dicle gözlerini irileştirdi. Tepkisine hak verdim. Haydar'ın cesaretine hayran kalmıştım. Sanırım artık bir yerden başlamalıyım diyordu.

"Fazla merak iyi değildir koçum." Doğan'ın sert ifadesini kendisi ve Haydar dışında kimse ciddiye almamıştı. Haydar'ı sevdiğini hepimiz biliyorduk.

Yemeklerimizi beklerken kızlar -Hüma hariç- film hakkında, erkekler ise Doğan'ın işlettiği mekanlar hakkında konuşmaya başlamıştı.

"Şuna baksana." Hüma'nın telefonuna baktım. Asuman'ın attığı bir tweeti gösteriyordu.

Nihayet herkes ait olduğu yerde.

"Hüma şunu takip etmeyi bırak." dedim. Ekranı kilitleyip başını eğdi.

"Kabulleniyorlar artık. Utanma da kalmamış." Bir şey diyemedim. Utanmaz oldukları bir gerçekti.

Saffet neden bu kadar acımasızsın?

Kahve KulübesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin