KK🔸22

2.9K 365 248
                                    

G e l d i m

Önceki bölüme yaptığınız yorumlarınız için teşekkür ederim. Bölümü yayınladığımdan beri aktif değildim, beş altı gün sonra Wattpat'e giriş yaptım.

Barlas'ın öyle bir telefon alacağı ve apar topar gidecekleri başından belliydi. Üsame ailesini çok özlediğimiz için böyle bir bölüm yazdım, asıl amacım diğer karakterleri birbiriyle kaynaştırmak ve sizlere onların sahnelerini okutmak olduğu için bu bölümü onlara adadım. Umarım seversiniz.

Ve ve ve bu bölümde beklediğiniz Saffet ve Hüma sahnesi var. <3

Bölüm şarkısı : Sakiler- Dünyadan Uzak 🎵

Keyifle okuyun.

🔸

02:48

Elimi çeneme yaslamış pencereden dışarı bakarken gözlerim yanıyordu. Dün babamın doğumgünüydü ve mumlarını üfledikten dakikalar sonra gelen kötü haberle daha doyamadığım ailem tekrar Ankara'ya dönmüştü.

"Ecrin hadi uyu biraz." Münire'nin elini omzumda hissettim. Koltuğun kenarına oturarak kolunu omzuma doladı. Camdaki yansımasına baktım. Benim gibi hüzünlü bakıyordu.

"Uykum yok." Yalandı çünkü uykum vardı ama uyumak istemiyordum.

"Ben de uyumam o zaman." dediğinde başımı çevirip yüzüne baktım. Bana değil dışarıya bakıyordu. Salondaydık ve camdan bakınca kocaman havuzu, karşıdaki hamağı görebiliyordum. Annemle yüzmenin hayalini kurmuştum oysaki.

Acaba amcam nasıldı?

"Yukarıda 6 tane oda var." Merdivenlerden inen Hilal ve Dicle'ye baktım. Hilal üzerine eşofmanlarını giymiş konuşarak aşağı iniyordu. "Ama istediğim tek oda senin kalbin bebeğim." Koltuğun diğer tarafına oturdu ve başını omzuma yasladı. Dicle de önümüze bağdaş kurarak oturdu. Kendimi tutamayıp güldüm.

"İyi ki varsınız." dedim gülümseyerek.

"Sen de iyi ki varsın güzelim." diyen Münire de başını omzuma yasladığında bakışlarımı tekrar dışarı çevirdim.

"Yarın Hüma'yı da çağıralım." dedim keyifsiz bir sesle. "Benim pek keyfim yok ama burası için ödenen para yansın istemiyorum."

"En az 10 bin." diyen Münire'ye bir tepki vermedim. Babam ve Barlas amcam sadece iki gün kalacağımız bu villa için 19 bin TL ödemişti ama bunu kızlarla paylaşmadım.

"Pazar akşamı yurda döneriz." dedim. "Dolapta yiyecek de var."

"Ya ayrı eve mi çıksak?" Hilal'e yan bakışlar attım. Hevesle konuşmaya devam etti. "Dördümüz zaten kirayı rahatlıkla öderiz. Yurda verdiğimiz parayı toplaşır eve veririz."

"Ama yemeği faturası nasıl karşılayacaksın?" diye sordu Münire.

"Bence araştırıp fatura çıkaralım."

Dicle hafifçe bize dönerek "Hüma da var." dedi. "Kira bin lira olsa kişi başı 200 yapar. Yurda şu kadar para ödüyoruz." Sayısal zekasını konuşturan Dicle'yi dikkatle dinledik. Tek sorunumuz gerçekten para mıydı? Hiç ayrı eve çıkmayı düşünmemiştim. Bence düşündükleri kadar kolay değildi. "Geri kalan parayla da masrafları karşılarız. Bence yeterli."

"Lan biz markete girince tek seferde 700 harcıyoruz." diyen Münire'ye dik dik baktık.

"Her şeyin en ucuzunu alırız." dedi Hilal.

"Bence fazla kasıyorsunuz." dedi Dicle. "Eve çıksak ailemiz kira için yardımcı olur, burslarımız da bize kalır. Gayet evi geçindirebiliriz."

Kahve KulübesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin