📍Dün yorum yapılamadığı için bölümü yayımdan kaldırdım. Sorun hala devam ediyorsa panoya ya da özelden yazabilir misiniz? Yorum yapamıyorum/Düzeldi gibi.
Bir haftadan fazladır teknedeydik, sabahları beraber kahvaltı yapıyor, derin koylarda yüzüyor, akşama kadar güvertede şezlongda vakit geçiriyorduk. Bugün de Erzen beni şehir merkezine götürmeye karar vermişti. tarihi yerleri gezdirmek istiyordu. Gözlüğümü takarak saçlarımı arkaya attığımda kapı açıldı. Erzen'di gelen. "Güzelim?"
Yataktan kalkarak ona yaklaştım. "Hazır mısın?"
"Hazırım, gidelim hadi," diyerek elinden tuttuğumda beni durdurdu. "Hava çok sıcak olur Dilayda," yatağa eğilerek şapkamı alıp başıma geçirdi. "Başına güneş geçmesin." Gülümseyerek şapkamı tuttum. "Bayağı gezeceğiz anlaşılan."
"Evet, önce seni, Ulusal müzeye götüreceğim, çoğu yer ya camii ya saray ama meydanları, parkları da var."
"Maldivler sadece adadan oluşur zannederdim?"
"Öyle zaten, tam tamına 1200 adaya sahip ve buranın yerli nüfusundan dolayı neredeyse 1000'ne yakını boş."
"Bilmiyordum... Daha önce hiç gelmiş miydin?"
"Hayır güzelim ama Sri Lanka'ya gitmiştim, oradan biliyorum."
Elini tuttum, o da hazır olduğunda odadan çıktık. "Desen dünyayı gezen bir sevgilim var?"
"Seninle de gezerim, her yeri gezeriz, gitmek istediğin yerlere gideriz, sen ne istersen yaparım Dilayda?"
Tek kaşımı kaldırdım. "Ne istersem bak?"
"Ne istersen."
Dudaklarımı büzdüm. "Beni çok sev o zaman." Gülümsedi. "Çocuk oyuncağı o zaman," Yüzüme eğildi. "Çünkü seni zaten seviyorum." diyerek burnumdan ve dudaklarımdan öptü.
Tekneden ayrılıp bizi merkez adaya götürecek başka yata bindiğimizde Erzen elimi bırakmadan beni güverteye kadar sürükledi. Tekne yola çıktığında uzaklaşan adaya ve masmavi denize bakıyordum. Rüzgar esiyordu. Suyun sesi işitiliyordu. Erzen'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doksan Dokuz Gece
Genel Kurgu📍 Hikayede sıkça yetişkin içerik bulunmaktadır. Rahatsız olacaklarının okumamasını tavsiye ederim. ✔ TAMAMLANDI. "Erzen, ben hiç inanmadım zaten, beni kim sevdi ki sen sevecektin..."