13. Bölüm

2.8K 121 39
                                    

12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12. Bölüm çok yoğun ve akıl karıştıracak bir yerde bitti...

Şimdi yeniden biz geldik. Ve yıldızlarımıza basmaya unutmayın.

Hepinize keyifli okumalar dilerim.

Gün Ağarmadan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gün Ağarmadan.
13. Bölüm.

Ecel hiç olmadığı kadar yakınımdaydı.  

ecelin nefesini saç diplerimden, bedenime doğru akışını hissederken benim gözlerim ışığa kapalıydı. Ecel, saçlarımı okşayıp uzağa gidecekken geri dönüyor, aklımı karıştırmaya çalışıyordu.  

İliklerime kadar hissettiğim ürpertti benim bedenime aitken gözlerimi örten göz kapaklarımın ağrısıyla birlikte ışığı göremiyordum. Ciğerlerime doldurmaya çalıştığım nefesim, ciğerlerime ulaşamıyor o gücü kendisinde bulamıyordu. Koluma doğru akan sıvıyı yeniden hissetmeye başlarken ecelin yakınımızda oturup bizi izlediğini görmüyor, hissedebiliyordum. Alnımdan oluk oluk akan ıslaklığı hissederken artık göz kapaklarımı aralamayı bırakmış kendimi ecelin eline birakacak raddeye gelmiştim.  

Yaşadığım onca şeyin bedelini sanki tam şu anda ödüyormuşum gibi hissederken yanımda oturan kısının varlığını hissedememek içimi daha da açıtıyordu; ruhum yanıp kavrulurken elimden hiçbir şeyim gelmemesi bedenimde dolaşan ağrıyı daha da şidetlendiriyordu.  

Hayat dediğimiz tam olarak da buydu.  

Hayat hepimize hiç akıl edemeyeceğimiz oyunlar, tuzaklar, açılar kurarken biz yaşantımıza kaldığımız yerden devam ediyor, nefes alıyorduk. En azından uzaktan gördüğüm tek şey buydu. Her günüm sırf insanlar içimi görüp de onu kullanmasınlar diye gülüp eğlenerek geçerken önüme konulan tüm çıkmaz sokaklar benim ruhumda yanmaya başlayan alevi daha da harmalandırmaya başarıyordu. 

Çocukluğumdan bu yana defalarca kez yanılmışken sonunda bir yanılışımda yere düşüp paramparça olan bardağın kırıklarıyla birlikte o cam kırıklarının üzerine düşmüşüm gibi hissetmiştim. O acı sanki derimi delip geçerek bedenimden kan almasını sağlayacağını düşünürken aslında o derimi delip geçen cam kırıklarının kanıydı… Bedenim kan akıtmamak için bir yemin etmişken, akması gereken onca kanı cam parçalarından çıkmasını sağlamıştı.  

GÜN AĞARMADAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin