Herkese selamlar!
Yeni bölümü okumaya hazır mısınız?
O halde kemerleri sıkı bağlayın. Çünkü buradan ruhlarını satırların arasında bırakan çok olacak...
Gün Ağarmadan.
15. Bölüm.
Ne zaman başımı kaldırıp gökyüzüne baksam, karanlığa inat cayır cayır yanan güneş, şafağa baş kaldırırdı.
Her yeni güne gözlerimi aralayıp uyanırken bu günümde beni nelerin beklediğini ne kestirebilir ne de bile bilirdim. Ne yaparsam yapayım, ne dersem diyeyim, hayatım bana biçtiği kaderi görmezden gelemeyip, yaşadığım ve yaşayacağım her şeye göz yummak zorunda kalıyor, kalmaya devam ediyordum. Yarınımın ayıp ayamayacağını, yarınıma gözlerimi aralayıp o günümde yaşayıp yaşayamadığımı bile bilir miyim? Bilemem.
Omzumun üzerinden arkama bakıp, yaşanan onca şeyi bir bir izleyip bakarken yüreğimin defalarca kez sıkıştığı yetmezmiş gibi şimdi beni nefessiz bırakıyordu. Şah damarımda dolaşan nefesim beni her an terk edecemişçesine benimle oyun oynar gibi oynarken, damarlarımda dolaşan tedirginliğimin yerine korku bırakıyordu.
Her Allahın günü bügünümün nasıl geçeceğini bile kestiremezken, kaderin bana yazdığı her bir şeyi habersizce yaşıyor, ölümün kıyısından geçemezmişim gibi ölümün sınırlarında dolaşmaya mahkûm kılınıyordum.
Kaderim, eline bir kalem alma gereği bile duymadan geçmem gereken yolları kendi gözleriyle çizip, bana ne yaşatacağının haberini almışcasına beni o yolların üzerinde yürütüyor, nefesimi kesmek için elinden gelenini ardına koymuyordu.
Havale geçirdiğim gün, aslında ateşim olmadığını daha beterini yaşayacağımı bilemezdim. İşte kader dediğimiz de tam olarak buydu. Araf. Kader benim ne yaşayacağımı biliyormuş gibi kenarda oturmuş olacakları izlemeye başlamışken benim bedenimin ısısı git gide artıyor, havale geçirdiğimin gerçeğiyle bedenimin sıcağıyla cehennemin kıyısına uçacakmışım gibi hissetmeye başlıyordum. Biliyorum ki bedenimde dolaşan o işi cehennemin kıyısında dâhi dolaşamaz, oraya tek bir adımını bile atamazdı.
Fakat cehenneme düştüğün an cehennemin sana biçtiği yüksek dozda ısı için akışmana izin veriyordu.
Havale geçirerek.
Bedenimin titreşimi geçmiş, tüm gece sayıklamam sona etmiş, ne huzurlu ne de huzursuz bir uykunun içinde hissediyordum. Arada sırada alnımın üzerine konulan ıslak, soğuk bir bezle ve buz gibi bir elin sahibini hissetmekten başka bir şeye kulak aşamazken göz kapaklarım aralanmamak için bir yemin etmiş gibi aralanmamakta ısrarcı kalıyordu. Tüm gece boyunca yanımda birinin varlığını hem hissediyor hem de hissetmiyorken arada sırada gördüğüm kabusların etkisiyle bir şeyler mırıldanmamın ardından beni susturp, uykunun kollarına usulca teslim eden yine soğuk ellerin sahibi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN AĞARMADAN
Romance~ Tamamlanan kurgudur ~ O yeşil gözlerime bakarken ruhuma girmiş, en derinlerime dalmışken ben, onun kara kadar keskin olan gözlerine bakıyordum. Sert bakışlarını bir an olsun ruhumdan çekmezken elini saçlarımdan çekerek eliyle elimi kavradı ve avu...