Hepinize keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, lütfen.
Gün Ağarmadan.
16. Bölüm.
Küçücük bir çocukken büyüklerime imrenir, keşke bende büyüklerim gibi büyümüş olsaydım der, üzülürdüm. Daha çocukken okula gidip gelir, yaşıtlarım gibi saatlerce sokakta oynamaz, evde otururdum. Şimdi arkama dönüp baksam, kaç defa sokağa çıkıp yaşıtlarımla oynadığımı hatırlayamam. Her zaman yaşıtlarım bir ziyade büyüklerimle daha iyi anlaşabilir, kendimi onlar gibi büyük hissederdim. Büyüyüp, üniversiteyi kazanmak için çalışmaya başladığımda ise keşke çocukken deliler gibi saatlerce sokaklarda oynayıp, mahalledekilerle gülüp eğlenseydim deyip durmuştum.
Biz çocuklar olarak bir çok şeyin en büyük hatasını da burada yapmış, yapmaya da devam ediyorduk.
Çocukken çocukluğumuzun kıymetini bilmemiş, büyümek için her şeyi denemeye baş vurmuştuk fakat büyüyüp iş sahibi olduğumuzda ise utanmasak kafalarımızı duvara vura vura böyle bir hata yaptığımız için lanet edebilecek raddeye gelebilirdik.
Üniversite için gecemi gündüzümü birbirlerine karıştırarak deliler gibi sınava hazırlanıp, arkadaşlarımla sokağa çıkmamaktan çekinmemiş, kendimi odama hapseder gibi tıkamış masanın başından sadece yemekten yemeğe ayrılmıştım. Bundan pişman miydim? Değildim. yaptığım onca çabalarımın hepsi geleceğim içindi. Bu hayata doğduğumuz an, hayatımızın yürümesi için geleceğimizi erkenden düşünmemiş gerekiyor, yorgunluktan hitap düşsek bile çalışmaya mahkûm kılınmışık.
Üniversite sınavına girmem gereken günde gece boyunca uyumamış, tavana bomboş gözlerle bakmanın yerine son bir kez sinavlara saatler kala yeniden çalıştığımı daha dün gibi hatırlıyordum.
Çoğu arkadaşlarım sınavları bu kadar da önemsemezken bana kızıp, neden çalıştığımı sorgulayıp durmuşlardı. Ben ise tek bir cevap vermeyi tenezzül bile etmeden çalışmaya devam etmiş, geleceğim için elimden geleni yapmaktan gocunmamıştım. Üniversiteyi kazanıp hiç düşünmeden hukuk bölümünü seçtiğimde her gün bunun mutluluğuyla okula gider, oradan çıkmamak için daha çok çalıştığımdan hocalarımın beni zorla eve yolladıklarını hatırlıyordum. Üniversite de benim gibi çalışkan olan birkaç arkadaş tanıdığımda bir kez daha gülümsemiş,
hayatın bana verdiği tüm mutlulukları tatmıştım.Yıllar sonra hukuk fakültesini bitirip, elime bir diploma alabildiğimde babamın ve annemin gözlerindeki gururu tadabilmiş, umutlarına umut olmaya başarmıştım. Özellikle de babamın gözlerinde gördüğüm mutluluk göz yaşlarıyla birlikte o günümü hiçbir zaman unutmayacağımı bir yemin eder gibi kafama kazımıştım.
Amsterdam da geçirdiğim onca senelerimle birlikte adliyeye gitmem gereken günümde gerçekleşecek olan dava için acele ettiğim, duruşmaya yetişmem için koştuğum her bir ânı hatırlarken o günümün aslında bir kâbustan farksız olacağını bilemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN AĞARMADAN
Romance~ Tamamlanan kurgudur ~ O yeşil gözlerime bakarken ruhuma girmiş, en derinlerime dalmışken ben, onun kara kadar keskin olan gözlerine bakıyordum. Sert bakışlarını bir an olsun ruhumdan çekmezken elini saçlarımdan çekerek eliyle elimi kavradı ve avu...