43. Bölüm

1K 52 0
                                    

Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🖤

Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gün Ağarmadan.

43. Bölüm.

Bölüm Şarkıları;
Teoman - Bazı yalanlar.
Rei - Gökyüzüm.

Sevip de kıyamayanlara gelsin...

Her şeyi adaletin kurallarına göre yapan insanların bir gün ansızın hayattan karşı ağır bir darbe yiyeceklerinden bir haberdiler.

Bazen öyle bir an gelirdi ki... Kendini bile tanıyamayacak konuma düşerdin. Buna sebep olanın ise Kader olduğunu düşünenler olsa da, buna sebep ol kendinden başkası değildi.

Dönüp arkama baktığımda aslında sıradan bir avukattan farksız olduğumu biliyordum. Fakat mesleğimi elime geçirdiğim boyunca başardığım ve başarmaya devam ettiğim onca şeyler sayesinde adımı bir şekilde duyurduğumu ve bunun sayesinde de gittiğim bazı ülkelerde kolayca işimi yapabildiğimi de göz ardı edemezdim. Bunları anlatırken aslında sıradan bir hayat yaşadığımı ben bir gün düşünmeye bıraksam da beni gören, okuyan ve hisseden yürekler  buna şiddetle karşı gelirlerdi.

Onlar için sıradan, başarılarla dolu ve imrenilecek bir hayatın içindeyim.

Hâlbuki bir günlüğüne benim yerime nefes almaya deneselerdi, yarım gün bile geçmezdi isyan etmelerine. Benim hiç ummadığım bir zamanın içinde, neredeyse abim olarak görebileceğim bir adam tarafından karanlığın içine habersizce ilk adımımı atmamı sağlamıştı. O gün yaşandığında bile abim dediğim adamın böyle bir şeye kalkışmayacağını düşünürdüm. Çünkü abi dediğin, kardeş gibi gördüğü birinin ardından iş çevirip, bir bıçak da ben saplayayım demezdi.

Fakat bu ne yazık ki yaşanmıştı.

Ümit Soylu, aklım ve mantığımın arasında bir savaş vermeme sebep olmuştu.

Ve ben, abim dediğim adam tarafından hem ihanete uğramış, hem de karanlığın içine sürüklenmiştim.

Kabul ediyorum ki o gün, Hikmet Bekiroğlu ve Tayfun Çakırbey karşı karşıya geldiklerinde Amsterdam'da omzuna çarptığım ve sıradan birisi olduğunu düşündüğüm adamın o gün yeniden karşı karşıya geleceğimizi aklımın ucuna dâir bile geçirmezdim. Üstelik elinde silâh tutan adamın basit birisi olduğunu düşünmem de büyük bir hataydı. Ümit abinin sayesinde iki çift siyaha bürünmüş öfkeli gözlerle yüreğimin yangınını başlatmıştım. Ve onun yüreğine de bir kuş gibi konduğumu da savaşımdan mağlûp olunca fark ettim.

Ben Mahinur Çakırbey.

Baran Çakırbey'i ömrüm yettiğince sevecek, ve yüreğimin en derinlerinde bir kuşun kanatları kadar onu geçmişinden, acılarından uzak tutacaktım.

GÜN AĞARMADAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin