39. Bölüm

1.1K 61 3
                                    

Hepinize selamlar! Bölüme inmeden önce oy atmaya unutmayın lütfen.
Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🖤

Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gün Ağarmadan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gün Ağarmadan.

39. Bölüm.

Gökyüzüne baktığım şu zaman diliminde kollarıyla sanki kaçacağımdan korkuyormuşçasına bedenimi sıkı sıkıya saran güvenli kollarının arasında olduğum bir vaktin içindeydim. Bu ânın sonsuza dek sürebilmesi için kalan ömrümün mürekkebinden akan son damlasına kadar, hiç şüphesiz, verebilirdim. 

Bundan sadece saniyeler önce gördüğüm manzara, zihnimde hâlâ taze kalırken Baran'ın dudaklarını boynumda hissettim. Bahçede telaşı gördüğümde ilk başta ne olduğunu kavramam zor olmuştu fakat Baran'ın kulağıma doğru fısıldadığı tek bir cümleden sonra ortada neler döndüğünü anlamam uzun sürmemişti. İçimde ukde kalan hisle bile nasıl heyecanımı gösterecektim bilmiyordum ama Baran, beni kollarının arasında kendisine döndürerek sırtımın cama doğru dönmesini sağladığında göz göze geldik. Yüzlerimizin arasında ki mesafeyi kapatmak istercesine yüzünü yüzüme doğru eğdiğinde bir elini belimden ayırarak baş parmağıyla yanağıma dokunup, okşamaya başladı. 

"O gece, annen ve baban hakkında konuşmaya başlamıştın ya?" Yüzüme sorar gibi baktığında başımı usulca evet anlamında salladım. Baş parmağı dudağımın kenarını okşamaya başladığında başını omzuna yatırdı. "Yarın, öğlen, nikâhımıza annen ve babanın da dâhil olmasını istediğini biliyorum." Ellerim kollarını bulduğunda ne diyeceğimi bilemeyerek yüzüne sessizce baktım. 

"Onların yanlarına gideceğiz. Senin için onların karşılarına geçeceğim. Bizi ne bekler bilmem ama bundan sonra akıttığın her bir gözyaşının izi kalmaması için savaşacağım, yıldızlarının ışığı." Dudaklarını alnımın üzerine bastırdığında başımı eğerek gözlerimi kapattım. Baran dudaklarını geri çekip, alnını alnıma yasladığında gözlerimi açarak yüzüne baktım. Kolunun üzerinde duran elimi yanağına yerleştirdiğimde Baran başını oynatarak avuç içimi öptü. 

"Bunu yapmana gerek yok," dedim. "Kendini benim için yormana da gerek yok, Baran. Kabul, babamı çok seviyorum. Onun ellerinde büyüdüğüm günden beri bana her zaman güvendi. Verdiğim kararlarımın önüne geçip, engel olmadı, aksine yanımda durdu. Bana her daim inanıp, güvendi." 

GÜN AĞARMADAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin