30.Bölüm / Panik

2.3K 130 118
                                    

Uyarı ⚠️ azıcık, minicik ara ara uygun olmayan sahneler olabilir. Okumak istemeyen arkadaşlar atlayabilir..

Ee yorum yorum dememe gerek yok sanırım😅

Satır arası yorum yapılmıyor ilk başta benim hikayede sanırım, bunun nedenini bilen var mı acaba??

Neyse, İyi Okumalar❤️

Cesur gördüğü manzara karşısında ne tepki vereceğini bile bilmiyordu. Hissettiği şeyin kızgınlık olduğuna emindi ama neden kızdığını ve neden sinirlendiğini bilmiyordu.

Sonuçta Merih genç bir kızdı ve yaşaması olağan şeylerdi bunlar.

Gidip Merih'i çekiştirerek götürme isteği ağır bassa da bunu yapamazdı. Kuzeni kendi özgür iradesiyle kendi kararlarını verecek yaştaydı ve istediğini yapabilirdi. Yapıyordu da.

Cesur dişlerini sıktığını, elleriyle yumruk yaptığını fark edemeyecek kadar öfke doluydu. Arkasını dönüp gitmek istiyordu ama aynı zamanda Merih'in yanına gidip, onu kendisine getirmek istiyordu. Böyle ulu orta böyle bir şeyi neden yaptığını sormak istiyordu, hesap sormak istiyordu ama ne hakla.

Merih asla hayatına müdahale edilmesine izin vermezdi, bu yüzden aklındaki görüntüyü silmeye çalışmaktan başka şansı yoktu. Arkasını dönüp hızla oradan uzaklaştığında bile aklı Merih'in yaptığı saçmalıktaydı.

Saçmalıktı evet, en büyük saçmalık da Cesur'un bunu görmüş olmasıydı ve dahası bu duruma sinirlenmesiydi.

Şu anda onu sakinleştirebilecek tek yere gitmeye karar verdi.

Sevgilisinin yanına. Sakinleşirse eğer bu duruma başka bir gözle bakabilirdi. Merih'in artık mutlu olacağını düşünebilirdi, düşünmeliydi. Sonuçta güzel hisler yaşıyordu Merih.

Ama bu düşünce Cesur'u daha da sinirlendiriyordu sanki. Arabayı son hızla sürmesi, direksiyonu sıkması bile sakinleştiremiyordu onu.

Yutkunurken bile sanki boğazında bir yumru oluşuyordu ve bunun nedenini açıklayamıyordu kendisine asla.

Sevgilisinin evine girmek için cebinden anahtarı çıkarıp, panikle kapıyı açıp girdi Cesur. Haber vermemişti ama Rüya nasılsa ona zaman ayırırdı, ayırmalıydı, kafasını meşgul edecek bir şeye ihtiyacı vardı Cesur'un ve bunu Rüya'nın yanında gayet iyi yapabilirdi. İçeri girer girmez ona şaşkın gözlerle bakan Rüya'nın karşısına dikildi.

"Cesur, geleceğini söylememiştin" demişti Rüya ama Cesur cevap vermek yerine hızla ve büyük bir ihtirasla sevgilisi Rüya'nın dudaklarına kapanmıştı. Onu belinden tutup kendisine sabitlemiş, uzaklaşmasını engellemek için eliyle boynundan sıkıca kavramıştı.

Cesur, Rüya'nın ona verebileceği her şeyi bu gece almak istiyordu.

Hırsla öpüyor, çekiştirerek yatak odasına doğru götürüyordu ama tam olarak ne yaptığının farkında bile değildi. Şu anda aklındaki görüntüyü silmenin en iyi yolunu deniyordu sadece.

Rüya'da Cesur'un davranışına anlam veremese de ona ayak uyduruyor ve kollarıyla Cesur'u sararak kendisine doğru çekiştiriyordu.

MERDOĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin