Asla olmaz dediğim durumdan bu hale nasıl gelmiştim, nasıl gelmiştik hiç bilmiyordum. Geriye dönüp baktığımda halletmemiz gereken sorunların dağ gibi arkamızda durduğunu görebildiğim halde şu anda hiçbirini umursamıyordum. Mert'in yanındaydım, tam olarak onun gövdesinin üzerindeydim ve söylediğim her şeyi Mert'in duymuş olmasıyla yüzleşiyordum. Hangi ruh haliyle onu öpmek istediğimi söylemiştim bilmiyordum, dahası bunu o da duymuştu. Uyuyor zannettiğim adam tek bir saniye olsun gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ondan uzaklaşmamam için bir elini sırtıma doğru bastırırken, diğer eliyle de sağ kolumu sıkıca tutuyordu. Ondan uzaklaşmam an itibariyle imkansızdı. Paniklemiştim ama panik olmamın sebebi Mert'le bu durumda olmamızdan değildi, açık açık sözlerimle ona yakalanmış olmamdan dolayıydı.
"Senin beni öpmen benim için sorun değil." dedi kafasını kaldırıp bana yaklaşarak. Mert'in anlık gülümsemesini gördüğüme emindim. Kafamda dönüp duran bunca şey tuzla buz olmak üzereydi. Düşünebildiğim tek şey Mert'i öpme isteğimin beni ele geçirmiş olmasıydı.
Doğru ya da yanlış, erken ya da geç, olduğumuz durumu sorgulamayı bırakmıştım. Sesli bir şekilde onu öpmek istediğimi söylediğim halde şu anda o hamleyi yapmaya korkuyordum. Hissedeceklerim kafamı daha çok karıştırır mıydı yoksa tamamıyla rahatlar mıydı kestiremiyordum durumu bir türlü.
Ne kadar zamandır bu halde, kıpırdamadan duruyorduk onu bile bilmiyordum. Zaman kavramı benim için yerle bir olmuştu sanki. Mert de, ben de herhangi bir hamle yapmıyorduk. Onun harekete geçmeyeceğini de biliyordum çünkü zamanında yaptığı hamle için onu pişman eden bendim. Benim ise şu anki cesaretim yok olmuştu, kalbimin deli gibi atışı yüzünden hiçbir şey düşünemez hale gelmiştim.
Mert o andan sonra sırtıma koymuş olduğu elini gevşetti, kolumu da baştaki gibi sıkıca tutmuyordu. Kafasını yastığa doğru ileri attı, benden beklediği ilk adımı atmadığım için kendisini geri çekiyordu.
"Mert." diye fısıldadım önce. Ya her şeyi tekrar yerle bir edecektim ya da o kaybolan cesaretimi toparlayıp Mert'i öpecektim. Aramıza girecek olan bir duvar taşını daha kaldıramazdım. Bu yüzden gevşettiği kolumu onun elinden kurtarıp iki elimle yüzünü avuçlayarak gözleriyle tekrar bana bakmasını sağladım.
"Evet, seni öpmek istiyorum be adam." dedikten sonra tüm düşüncelerimi bir kenara bırakarak dudaklarımla onun dudaklarına kapandım. Mert'in şaşkınlığını fark ettiğim halde durmadım, o da zaten o andan sonra benim onu öpmeme karşılık vermeye başlamıştı. Vücudumun titremesine engel olamıyordum. Mert öpüşünü daha da derinleştirirken bir eliyle ensemi kavradı önce, diğer eliyle de sırtımı tekrar kendisine doğru sıkıca bastırdı. Uzaklaşma gibi bir şansım yoktu, işin doğrusu uzaklaşmak da istemiyordum. Uzun zamandır aklımda olan bu adama dokunuyor olmak, dahası onu öpüyor olmak harika hissettirmeye başlamıştı.
Birkaç saniyeliğine dudaklarımızı birbirimizden ayırmak durumunda kalmıştık, nefes alış verişlerimiz kontrolsüzdü.
"Dengemi alt üst ediyorsun." dedi Mert alnını alnıma yapıştırırken. "Senin yanında kendime engel olamıyorum." dedi nefesini verdiği gibi bu sefer de Mert dudaklarıma tekrar yapıştı.
Onun öpüşüne bu sefer de ben karşılık veriyordum. Ne o durmak için bir şey yapıyor, ne de ben durması için onu engellemeye çalışıyordum. Öpücüğünün her hamlesinde sanki daha çok yakınlaşıyor gibiydik. Bedenen tamamıyla onun üstüne kapanıp, bacaklarımla belini sardığımda bir saniyeliğine kendimi geri çekmek durumunda kalmıştım. Mert'in isteği çok daha ileriye gitmek üzere olduğumuzu fark ettirmişti bana.
"Mert." dedim nefes nefese.
"Seni istiyorum Mercan." Bunu duyduğum an gözlerimi kapattım. Anın heyecanına kendimi kaptırmak üzereydim. Uzun zamandır hissetmediğim kadar iyi hissediyordum. Mert'in kollarındaydım, onu öpüyordum ve tahmin ettiğimin aksine bana çok iyi hissettiriyordu bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERDOĞLU
RomanceOlmayacak bir yerde yolları kesişen iki küçük çocuktu onlar. Ama nereden bilebilirlerdi ki yıllar sonra kaderlerinin birbirlerine bağlanacağını. Onlara sorulmadan verilen kararların altında ezilmek yerine savaşmak, aşık olmamak için verilen çabanın...