28.Bölüm

316 28 60
                                    

Isabell Alexa Rosier (Raven)

16.15 - 19.10.2010

Koridorlarda amaçsızca dolaşırken İhtiyaç Odasının kapısının açık olduğunu gördüm. Etrafta kimseyi görmeyince hızlıca içeri girip arkamdan sessizce kapattım. Sadece dolaplı kısım vardı şuanda. Bu da demekti ki Draco ve sevgilisi buradaydı.

Sessizce yaklaştığımda hâlâ bir ses yoktu. Biraz iç kısımlara girdiğimde Kaybolan Dolab'ın etrafına bakmak için kafamı uzattım.

-Boşuna dinleme, etrafımda kimse yokken konuşmam.

Arkamdaki ses ile hızla gardımı almış saldırıya hazır şekilde dönmüştüm. Ama sorun yoktu. Bu Draco'ydu.

-Neden buradasın?

-Tapulu malın mı burası, istediğim zaman girerim.

-Neden dinlemeye çalışıyordun?

-Çünkü canım istedi.

-Asi değilsin bakıyorum. Demekki tüm o sinirin Bella'yaymış. Peki söyle bakalım onunla alıp veremediğin ne?

-Soruya karşılık soru. Cevap vermemi istiyorsan benimkine cevap ver. Ona neden Bella diyorsun?

-Çünkü... çocukken sevdiğim kıza da öyle seslenirdim. Onu hatırlamak iyi geliyor.

-Senden başka birisi seslenir miydi öyle ona?

-İzin vermezdi. O bize özelderdi.

-Peki sen bu ismi başkasına söylerken için acımıyor mu? O çevresine bile söyletmezken özel kalsın diye, senin bunu başka bir kıza söylemen ne kadar doğru?

-Bak, bu olay karmaşık, tamam mı! Bu... Anlayabileceğinin ötesinde, bilmediğin çok şey var.

-Anlat o zaman.

-O bana sürekli, kimseye güvenme derdi.

-Düşman gibi mi duruyorum oradan bakınca? Ayırca onu çok da dinler gibi bir halin yok.

Cümlem bitince ilerideki eski koltuğa oturdm ve ona gelmesi için kısa bir bakış attım. Yanıma geldiğinde o kokuyu tekrar duymanın huzuru vardı üstümde.

-Evet, anlat bakalım, çocukluk aşkını. Olay ne?

Önüne bakarak anlatmaya başladı, yüzüme değil önüne bakıyordu, büyük ihtimalle yaşananlar gözünün önünden geçiyordu.

-Onunla birlikte büyüdük, 5 yaşımıza kadar. Ama 13 yaşına kadar başka bir yere gitmesi gerekti. Sonra geldi. Birlikte okula başladık... Her dakika beni gülümsetiyor, özel hissetttiriyordu kendimi. Çünkü o özeldi. Çok özeldi, ve benimle bir şeyler yaparken mutluysa bu beni az da olsa özel yapardı. Çok güzeldi... Hani derler ya, su kadar güzel diye, işte o kadar... Sonra, çok hırçındı. Beni kendine çekiyordu, her hareketi. Ve o beni sürekli korurdu, zarar gelmemesi için yanıp tutuşurdu. Yanımda çok belli etmese de bilirdim. Ama sonra...

-Sonra ne oldu?

-Tekrar gitmesi gerekti. Tekrar terk etmesi gerekti beni. Bu sefer neyin ne olduğunu anlayacak yaştayken hemde. Ona olan duygularımı hiçe sayarak... İki kere öpüştük. Aslında ilkinde sadce ben öpmüştüm. O daha karşılık veremeden geri çekilmiştim. Ama ikincisi... Rüya gibiydi. Sanki çaresizlik ve tutkunun birleşiminden güç alıyordu bu öpücük. Gideceği zaman oldu o. Hiç bir zaman hislerimi söylememe izin vermedi. Son seferinde de geldiğimde söylememi istediğini söyledi. O zaman da ona karşı hislerim olacağına emin bir şekilde... Haksız da sayılmazdı. Hâlâ vardı. Ama... o yok. Gelmedi. Öldüğünü düşünüyorum. Hislerimi dillendirmeme izin vermeden öldü. O öldükten sonra, yani öyle düşünmeye başladıktan sonra, depresyona girdim. Ne yapacağımı bilmezken Aria geldi. Etrafımda dolanıyor, ilgimi çekmeye çalışıyordu. İlk başlarda sinir oldum ona...

-Sonra?

-Sonra işte depresyonun bir etkisinin de gerçek olmayan şeyler düşündürdüğünü fark ettim. Ve yaptırdığını... Onu görmeye başladım. Bana yoluma devam etmemi ve güçlü olmamı söylüyordu. Çok denedim. Ama hayaleti yada her neyse onu yok edemedim. Kafanın içindeki bir şeyi nasıl duduramayabilirsin ki?! Aria... bir gün ona yanlışlıkla Bella diye seslendim. Ve bu sebebini bilmediğim şekilde çok huzurlu hissettirdi. Aria'yla onu yaşamaya başladım. Onunla yaptığımız şeyleri yaptım. Bu bana iyi geldi. En sonunda ise hayalet gitmişti. Lanet bitmişti kurtulmuştum.

-Peki neden o anda Aria'yı bırakmadın? Sevginin yönü mü değişti?

-Hayır, onu sevmediğimi Aria da biliyor. Bırakamamamın sebebi... bu yaptıklarım beni kendine bağımlı etmişti. Ona bağımlı olmuştum.

-Aria'ya mı?

-Hayır. Aria'ya dayattığım Bella'ya. Bella'yı hâlâ o kadar çok se-

-Peki şimdi gelse? Şu kapıdan girse? Ne yaparsın?

-Bilmiyorum... Anlık bir şey olur. 

-Olumlu bir şey mi olumsuz mu?

-Olumlu... Kesinlikle olumlu... Onu kucağıma alıp döndürebilirim... Tekrar tekrar öpebilrim. Hoş, onun bana hisleri olmadığı da açıktı...

-Bu düşünceye de nerden kapıldın?!

-Çünkü onun kimseye hisleri olmaz. Öz abisine bile seni seviyorum diyemiyor. 

-Geldiğinde ilk cümlesi seni seviyorum olursa ne yaparsın?

-Geldiğinde diyorsun... O öldü. Anılarını yaşatıyorum sadece.

-Ya ölmesdiyse? Anlattıklarına çok güçlü bir kız. Ya ölmemiş ve uzakta bir yerde onu hâlâ sevmeniçin dua ediyorsa?

-Bu '-se,-sa' ların sonunun nereye gideceğini bilmiyorum. Ama eğer gerçekten gelirse-

-Yalan söyleseydi sana? Affeder miydin?

-Ederdim. Ne kadar büyük olursa olsun. Ona hissettiklerimi anlamıyorsun. Onun için ölmeye razıyım ben. amabeni dinlemeden gitti. Tehlikeli olurmuş... Aslında hak veriyorum, benim onun iyiliğini istediğim gibi o da benim iyiyliğimi istiyor ama... Aklım karman çorman. Lorda neden katıldın, Raven? Çok akıllı ve güçlüsün. İstesen tarafsız kalıp iki taraf birbirini yerken çayını yudumlayabilirdin. Neden katıldın?

-Değer verdiğim biri için. Onun için her şeyi yaparım. Uçurumdan bile gözüm kapalı atlarım. Ama o benim varlığımı bile bilmiyor. Gerçek kimliğim Raven değil. Bunu biliyorsun. Gerçek kimliğimi bilmiyor. Ve... beni sevmeyi bırakmış olmasından korkuyordum. Ama sanırım yanılmışım.

-Bir dakiaka-

-Gitmem gerekiyor. Aria'ya iletirsin. Onu yarınki yarışmada ezeceğim.

-Hey bir saniye bekle-

-Raven kaçar.

İki parmağımı kaşıma koyup çekmiş ve arkamı dönüp çıkmıştım.

Ağlasa mıydın gülse miydim bilmiyordum. Beni hâlâ seviyordu ama öldüğüme inanmış hatta yasımı bile tutmuştu. Görev bittiği anda bu iş de bitiyordu. Söyleyecektim. Madem Aria'yı değil beni seviyordu. Sevgimi gösterecektim. En kısa zamanda. Ama bu sürede birazcık belli etmekten sorun da olmazdı. Aklıyla biraz oynasam? Kurcalasam içini?

Şeytani bir sırıtışla okulun dışına Yasak Ormana girdim. En rahat burada pratik yapabilirdim şarkı için.

Kuzgun - Draco Malfoy ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin