Isabell Alexa Rosier...
5 yaşından 13 yaşına kadar ailesinden uzakta, bir savaşçı olarak yetiştirilmiş genç kızın eve dönüşü...
Ne zorluklar kaldıracak?
Bu yükleri taşırken yanında duranlar kimler olacak?
Güçlerinin ağırlığının altında kaldığında k...
(Isabell'i değiştirdim, daha doğrusu kafamdaki karaktere daha yakın geldi üstteki karakter.)
Isabell Alexa Rosier
08.30 - 28.12.2004
Sabah erkenden kalkımış ve aşağıya inmeye kararvermiştim. Üstüme, ince bir tayt ve kalın sweatlerimden birini giymiş ve odamdan çıkıp alt kata inmeye başlamıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merdivenlerde yürürken elim korkuluktaydı. Hava onu da etkilemiş olduğundan soğuktu ama zaten kış mevsimini bu kadar seven birisi için bunu hissetmek güzeldi. Verdiği hissiyat, yaz mevsiminin hissettirdiği hiçbir şeye benzemiyordu.
Sessiz olan ev kulaklarımı, soğuk olan ortamsa vücudumu rahatlatırken ben; salona geçmiş kahvemle birlikte, beyaz köşe koltuğuna oturmuştum. Uzun süre hiç ses olmadan oturdum. Ama ses olmassa da duyularım yerindeydi ve Pansy'nin Alex'in odasında çıktığının anlayabiliyordum. Üstüne bir şeyler giyip aşağıya gelmesini bekledim ama, yaklaşık on dakika gelmeyince kaşlarım çatıldı.
Yukarı çıkmadım, aşağıda beklemeye devam ettim. Tıkırtılar ve yürüme sesleri duyuyordum. Ki, bu babamın Bakanlık'a gitmeleri demek oluyordu. Sonunda aşağı kattan, babamın ve annemin odadan çıktığını gördüm. Babam önce çıktı ve arkasından gelen anneme kısa bir öpücük verdi. Tam arkasını dönmüştü ki beni gördü.
-Kızım? Sen neden bu saatte ayaktasın?
-Saat dokuz, baba. Uyanmam normal. Sadece canım sıkıldı odada, ben de buraya geldim. Kötü mü yapmışım?
-Yok, yok. Günaydın.
-Sana da günaydın. Kahveni hazırlayayım mı?
-Gerek yok, içmeyeceğim bugün.
Yanıma gelip yanaklarımdan öptü ve gülümsedi.
-Görüşürüz kızım, eğlencenize bakın.
-Görüşürüz baba.
Babam kapıdan çıktıktan sonra; ben de yukarı, odama çıktım. Merdivenlerden çıkıyordum ki aklıma gelen fikirle şeytani şekilde sırıttım. Artemis'in odasına dang diye girmemle kız yerinde zıplamıştı.
-Ya, Isabell, o ne öyle ya, uyuşturucu baskını yapan polis gibi..! Offf ne güzel uyuyordum!
-Hadi, gel diğerlerini de kaldıralım!
-Beni uyandırdığın gibi olacaksa varım ehehehe.
-Tabiki ehe. Önce kime gidelim?
-Bence Theo'ya.
-Bence de.
Kapısına gidip ellerimizle üçe kadar sayıp kapısını çat diye açmamızla zavallı çocuk yataktan düştü.
