Yaşamımız, önem verdiğimiz olaylarla karşı karşıya kaldığımız gün son bulmaya başlar.
- Martin Luther King
Kasım ayının başlarıydı, kış havayı esir almıştı. Yerler gecenin soğuğundan beslenmiş kırağıyla beyaz renge bürünmüştü. Sabah saat 10.00 sularında bir alarm sesi duyulur. Poyraz yavaşça telefonuna uzanıp alarmı kapatır. Üzerindeki uykulu haline aldanarak yatakta biraz daha vakit geçirirken uykuya dalar, tam uykuya daldığı sırada telefonu çalar. Poyraz içinden "Uyumak bana haram sanırım." diyerek telefonu açar:
- Alo, kimsiniz?
∎ İyi günler, Poyraz beyle mi görüşüyorum acaba?
- Evet, Poyraz benim de siz kimsiniz?
∎ Ben Kayıp holding insan kaynakları asistanı Aslı, bize göndermiş olduğunuz cv'yi inceledik ve sizinle mülakat yapma kararı aldık. Bugün saat 14.00 gibi müsait olur musunuz?
- Olurum tabii ki, şimdiden çok teşekkür ederim.
∎ İyi günler Poyraz bey.
Poyraz yüzüne soğuk bir su çarpar, ayılır ve yüzünü kurular. Tam tuvaletten çıkarken burnuna fırından taze alınmış ekmek kokusu gelir. Poyraz bu kokuyu takip ederek mutfağa doğru gelir. Amcası Celal erkenden uyanıp kahvaltıyı hazırlamıştır. Poyraz amcasına günaydın dedikten sonra masaya oturur ve mutlu haberi amcasıyla paylaşır:
- Amca müjdemi isterim, iş başvuruma döndüler. Bugün saat 14'te beni bekliyorlar mülakat için.
Celal bu habere sevinir ve Poyraz'a takılmak için küçük bir espri yapar:
∎ Neden evlat? Çöpçü mü lazımmış, ha-ha.
- Kaç yaşında adamsın amca, yaptığın espriye bak. İşi alınca göreceğim ben seni.
∎ Sen önce kendine bak da öyle konuş, geç otur da kahvaltını yap bakalım. Ben seni gideceğin yere kadar bırakırım.
Poyraz ve amcası keyifli bir kahvaltı yaparlar. Poyraz kahvaltısını bitirir. Tam hazırlanmak için odasına doğru gidecekken amcası yanına çağırır ve ona önemli bir durumdan bahseder. Poyraz daha sonra hiçbir şey olmamış gibi odasına gider. Üzerine beyaz uzun kollu bir tişört, altına mavi bir kot giyer. Aynanın karşısına geçer ve saçını yapar. Son olarak da sık kullandığı parfümünden 3 fıs sıkar. Saat 13.00'a yaklaşmıştır. Poyraz, mutfağı toplayan amcasının yanına gider:
- Ben hazırım amca. Saat 13.00'a yaklaşıyor, acil çıkmamız lazım.
∎ Tamam evlat, sen arabaya doğru geç, geliyorum ben.
- Lütfen çabuk ol Amca!
Poyraz arabaya geçer ve amcasını beklerken radyoyu açar. O sırada radyoda haber bülteni vardır:
∎ Son dakika merkez bankası faizi %1'lik bir oynamayla %17 ye düşürdü. Dolar aniden 9 bandına çıktı.
- Arkadaş bu dolar bir bize dokunuyor herhalde, zam üstüne zam geliyor her şeye. Allahtan ekmeği dolarla almıyoruz (!)
Poyraz kendi kendine konuşurken amcası arabaya biner. Poyraz'ı bir bakışıyla süzer ardından arabayı çalıştırır ve yola çıkarlar. Yaklaşık 45 dakika sonra Kayıp Holding'e varırlar. Amcası Poyraz'a şans diler ve "Sen işini hallet gel, o sırada ben de buralardaki işlerimi halledip sonra seni almaya gelirim." der. Poyraz kafasını sallar ve arabadan iner, Celal oradan ayrılır. Poyraz heyecanlı bir şekilde Kayıp holdinge girer. Danışmaya yönelir, Aslı hanım tarafından iş görüşmesi için çağırıldığını söyler. Danışmadaki görevli Poyraz'a Aslı hanımın ofisini tarif eder, Poyraz Aslı hanımın odasını zor da olsa bulur. Odaya girmeden önce telefonun ön kamerasından son kez saçına bakar ve kapıyı tıklatır:
∎ Girin
- Merhabalar Aslı hanım, ben Poyraz .
∎ Merhaba Poyraz, geç otur lütfen.
- Bana bu şansı verdiğiniz için teşekkür ederim.
∎ Hazırsan başlayalım.
- Açıkçası ben kendime güveniyorum Aslı hanım.
+ O zaman başlayalım. Dokuz Eylül üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği okuduğun doğru mudur?
- Doğrudur Aslı hanım.
∎ Hobilerin: Sörf yapmak, yüzmek, basket oynamak ve kitap okumak.
- Doğrudur, aralarından en çok kitap okumayı severim.
∎ Son olarak yakın dövüş sporlarına meraklısın galiba, profesyonel olarak kickboks yapmışsın, lisede madalyaların var hatta, ülke çapında turnuva geçmişinde varmış.
- Evet, lisedeyken zayıf ve çelimsiz bir adamdım, sürekli arkadaşlarımdan zorbalık görüyordum, sonra bu sporla tanıştım. Amcam sağ olsun biraz bir şeyler biliyordu hatta beni o eğitti, onun sayesinde turnuvalara katıldım ve o madalyaları kazandım.
∎ Bizimle paylaştıkların için teşekkür ederiz. Ben müdürümle konuşup seni sonra arayacağım, iyi günler.
- Bunu söyleyen 28. şirketsiniz, artık benim bu yalanlara karnım tok. Kim bilir benim gibi kaç garibanı böyle boş vaatlerle eve gönderdiniz. Sözde iş var her yerde, aç açıkta kimse yok. Herkes rahat, bolluk bereket içinde yaşıyor. Biz boşuna okumuşuz da haberimiz yokmuş. Sözde bu ülkenin gençleri geleceğimiz demeyi biliyor herkes.
Lafını bitirdikten sonra kapıyı çarpar ve çıkar. Kendini bir hışımla dışarı atar ve amcasını arar:
- Alo, Amca gel beni al. Yine bana aynı yalanları söylediler, neymiş beni sonra ararlarmış. Artık çok sıkıldım bunlardan.
∎ Takma kafana evlat, bak sana ne diyeceğim; ben 15 dakikaya orda olacağım, gel seninle şöyle hareketli bir yerlere gidelim biraz kafa dağıtalım. Uzun zaman oldu beraber bir yerlere gitmeyeli.
- Haklısın amca, valla hayır diyemeyeceğim. Zaten yapacak başka bir işim de yok.
Poyraz amcasını beklemeye başlar. O sırada ters yönde olduğunu fark eder, tam karşıya geçmeye yeltenecekken biriyle çarpışır. Bir şeyin var mı diye sorup, özür dileyerek yanından ayrılır ve karşıya geçer. Amcası onu alır, mekana doğru geçerler. Gittikleri mekan fazla popüler olmamasına karşın fazla talep gören "kimliksiz" adlı canlı müzik ve bar karışımı bir yerdir. Mekana fazla talep olduğundan rezervasyonla işlemektedir. Celal bunu önceden bildiği için yer ayırtmıştır. Hemen ayırttığı masaya geçerler ve içkilerini sipariş ederler. Poyraz birden lafa girer:
- Amca ne olacak benim bu halim? Baksana gittim üniversite okudum ama iş bulamıyorum. 23 yaşına geldim hala senden harçlık alıyorum.+ Her şey olacağına varır evlat, takma kafana bu kadar. Ayrıca sen benim bu hayattaki tek varlığımsın, ben sana harçlık vermeyeceğim de kime vereceğim. Boşuna canını sıkma, elbet hayat bir gün senin de yüzüne gülecek, talihin tersine dönecek. O gün gelene kadar sabret.
- Her seferinde aynı yalanları söylemekten bıkmadın mı be amca? Her seferinde beni umutlandırıyorsun ama hepsi boşa çıktı şimdiye kadar.
+ Hayat her zaman umduğumuz gibi gitmez. Bazen bir pislikmişsin gibi davranır sana. Sürekli önüne engeller koyar. Mühim olan sabırla bir bir bu engelleri aşmak ve çizgini bozmamaktır. Eğer bu dengeyi kurabilirsen zamanı gelince mutlaka mükafatını alırsın evlat, bunu sakın unutma...
- Peki amca bu seferlikte inandım sana, bakalım ne olacak...
Saat 23.00 olmuştur. Bunu gören Poyraz amcasına saatin geç olduğunu ve gitme zamanının geldiğini söyler. Poyraz ve Celal, hareketli bir günün sonuna doğru yaklaşırlarken mekandan çıkıp otoparka doğru inerler. Celal arabaya biner. Poyraz'da tam arabaya doğru yönelirken telefonunu yere düşürür, telefonunu almak için hamle yapar. O sırada amcası arabayı çalıştırır ve büyük bir patlama meydana gelir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP HAYAT
General FictionMeydana gelen bir patlamanın ardından hayatındaki tek varlığı olan amcasıyla birlikte kimliğini ve hafızasını kaybeden 23 yaşındaki Poyrazın, gerçek kimliğini bulmak için çıktığı yolda başına gelenler ve birbirinden ağır sırlarla mücadelesini anlata...