Dost, istihbarattan olan yanındaki arkadaşına Poyraz'ı anlatır;
+ Poyraz... Çok iyi çocuktur. Yani en azından ben öyle biliyorum. Amcası çok anlatırdı, çok severdi onu.
- Abi bu çocuğun seni bilmesi çok riskli değil miydi?
+ Bilmiyor zaten hâlâ. Ama bilecek. Artık beni bilmesinin zamanı geldi.
- Abi bence biraz daha düşün. Bu çocuk seni bilirse sonuçlarını düşünebiliyor musun?
+ Orhan Poyraz bizi satacak birisi değil. Sadece gerçekleri öğrenmeyi hak eden birisi. Celal şu an burada olsa o da bunu isterdi. Yeğenini yalnız bırakmamamı, ona her daim destek olmamı. Ama baksana ben bu çocuğa destek değil köstek oluyorum. Çocuk benim yüzümden ölümden döndü.
- Saçmalama abi senin yüzünden değil. Sadece ayağı takılıp düştü. Bunu da sen yapmadın sonuçta.
+ Ben orada Poyraz'dan kaçmasaydım, bunlar başına gelmeyecekti.
- Sen yüzleşmeyi kafaya koymuşsun abi. Artık seni kimse durduramaz!
+ Orhan, bir sorunu çözmenin en kolay yolu; yüzleşmek ve çözüm için harekete geçmektir. Beklemek, ertelemek, kaçmak sorunu daha da derinleştirir. Ve ben bir kere daha bu derine düşersem artık çıkamam. O yüzden yüzleşmem gerekiyor.
- Peki abi çocuk sana ne tepki verecek? Tahmin edebiliyor musun?
+ Nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum ama yüzüme tükürse hakkıdır. Baksana çocuğu en zor zamanında yalnız bıraktım. Ona kendimi siper edemedim. Şu an Celal burada olsa, çekse tetiği, vursa kafamdan haklı.
- Yok abi öyle deme. Sen iyi bir insansın, biz senin niyetini biliyoruz.
(Dost Orhan'ın omzuna hafifçe dokunur.)
+ Eyvallah kardeşim. Yalnız ufak bir sorunumuz var.
- Ne oldu abi hayırdır?
+ Bu çocuk hafızasını kaybetti. O yüzden ismini dahi hatırlamıyor. Daha doğrusu ismi hatırlıyor da, yanlış ismi hatırlıyor.
- Nasıl yani abi anlamadım?
+ Kendisini Celal diye tanıtıyor herkese.
(Orhan bıyık altından güler.)
- Pardon abi kulağa biraz garip geldi.
(Dost, Orhan'a bir daha olmasın der gibi bakış atar.)
- Abi peki ne yapacaksın? Çocuğ- pardon Poyraz'a gerçek hayatını anlatacak mısın?
+ Eğer anlatırsam önce daha büyük bir yıkıma uğrar. O yüzden şimdilik dokunmayacağım.
- Yine yalan söyleyeceksin yani öyle mi?
+ Yalan değil, onun iyiliği için eksik bilgi vereceğim Orhan!
- Tamam abi pardon kızma.
(Dost elindeki sigarayı yere atar ve ayağıyla basarak söndürür.)
+ Neyse kardeşim ben kaçıyorum, daha yapacak çok işim var. Sen de hakkını helal et, canını sıktım sabah sabah.
- Yok abi estağfurullah dikkat et kendine. Ne zaman istersen buradayım.
+ Eyvallah...
Poyraz ve Afra kapının üzerinde asılı olan notu alıp içeri girerler. Hemen notu da alıp çalışma masasına geçerler. Notun üzerinde şu yazmaktadır; "Yüzleşmeye hazır mısın? Yarın sabah 06.00'da her şeyin başladığı yerde bekliyor olacağım. Yalnız gel." Afra "yalnız gel" yazısını görünce Poyraz'a sorar;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP HAYAT
General FictionMeydana gelen bir patlamanın ardından hayatındaki tek varlığı olan amcasıyla birlikte kimliğini ve hafızasını kaybeden 23 yaşındaki Poyrazın, gerçek kimliğini bulmak için çıktığı yolda başına gelenler ve birbirinden ağır sırlarla mücadelesini anlata...