KAYIP HAYAT

43. Hakikat!

Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır.

- Cesare Pavese

İdil'in Poyraz'a "Poyraz" diye seslenmesinden sonra Poyraz neye uğradığını şaşırır. Başta anlam veremez.

- Poyraz derken?

Afra hemen müdahale etmeye çalışır.

+ Poyraz kim ki? Karıştırdın herhalde.

❧ Celal, senin gerçek ismin Poyraz.

Poyraz şaşkına dönmüştür, Afra olayı toparlamaya çalışır:

+ Ya ne saçmalıyorsun sen? Dost gönderdi seni değil mi bunları söylemen için?

❧ Hayır, kimse göndermedi beni. Celal yani Poyraz, bana bunu söyleyen amcan değildi. Demiştim ya size geçen gün; Dost'u birisiyle konuşurken gördüm diye. O sırada senin için Poyraz dedi. Yani Dostta başından beri biliyormuş senin ismini.

- İdil sen ne dediğinin farkında mısın? Hem sen kimsin ki bunca zaman sonra karşıma çıkmışsın "sen Celal değil Poyrazsın" diyorsun. Bir de gelmişsin benden buna inanmamı bekliyorsun.

+ İdil gider misin buradan. Şu an sadece zararsın.

Poyraz'ın bir yanı İdil'e inanmak istemiyordur ama bir yanı da gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini biliyordur.

❧ Bakın biraz mantıklı düşünün. Buna ben de başta ihtimal vermemiştim ama sonra biraz düşününce neden olmasın dedim. Sen hala birçok şeyi hatırlamıyorsun, sadece bir amcan olduğunu biliyorsun o kadar. Daha amcanın yüzünü bile hatırlamıyorsun. Yaklaşık son 1 yıldır geçirdiğin hayat tamamen bir kurmaca üzerineydi belki de Celal. Bunu senden başka kimse bilemez. 

- Sen benim bu son 1 yılda neler yaşadığımı nereden bileceksin ki? 

❧ Bunu ben bilemem zaten, dedim ya bunu en iyi sen bilirsin. 

- Eğer senin dediklerin doğruysa benim hatırladığım ve Dost'un bana benimle ilgili söylediği daha birçok şey de yalandı. Ben 24 yaşında da değilim o zaman. Veya asıl mesleğim bile bilgis-

+ Celal, şu anda İdil ne söylediğini bilmiyor bence. Aklına böyle saçma şeyleri getirme. Sen bildiğimiz Celalsin.

❧ Afra belki bunu söylemek haddime değil ama söylemezsem içimde kalacak; sen sevgilinin iyiliğini mi istiyorsun kötülüğünü mü?

+ Evet bence de senin haddine değil.

Poyraz o sırada uzaklara dalar, kafasında kurmaya başlar. Hastaneden çıktığından beri yaşadığı ve yaşadıkları her şeyi gözünün önüne getirir. Hastanede tek başına neler yaşadığı, Afra'yla tanışması, Dost'u bulmaya çalışması, en yakınlarından uğradığı ihanetler ve sonrasında gözünün önünde yaşanan ölümleri aklına getirir. Gözünden bir damla yaş süzülür. Sonra konuşmaya başlar:

- Kasım aylarıydı, havalar artık yavaş yavaş soğumaya başlamıştı. Bir alarm sesi duydum. Kalktığımda saat ondu. Gece geç yattığım için tekrar uyuya kaldım. Tam uykuya dalacakken telefonum çaldı, haftalar önce CV mi gönderdiğim bir şirket aradı. Yanlış hatırlamıyorsam ismi Kayıp holdingdi. 

+ Celal sen ne anl-

- Dur Afra. 

Poyraz anlatmaya devam eder:

- CV mi incelediklerini ve beni mülakat için şirkete davet ettiklerini söyledi. Ben de büyük bir heyecanla amcamın yanına indim ve beraber kahvaltı yaparken durumu anlattım. O da en az benim kadar sevinmişti. Kahvaltımızı yaptık, ben tam iş görüşmesine gitmek için hazırlanırken amcam beni durdurdu.