5.Sonsuz Yolun Başlangıcı!

87 6 0
                                    

Poyraz aniden elleriyle kafasına bastırır, aklından yarım yamalak bir şekilde anılarının bir kısmı geçer. Adının Celal olduğunu ve bir amcası olduğunu, ondan başka kimsesi olmadığını yanlış bir şekilde hatırlar. Birden donup kalır. O sırada Afra, Poyraz'a bir şeyler olduğunu anlar ve sorgulamak ister:

+ Bir şey mi oldu? Birden duruldun.

Poyraz, biraz sessizliğini korur.

+ Sana diyorum.

- Bir şeyim yok ya, aklıma bir şey takıldı sadece.

+ Eğer anlatmak istersen iyi bir dinleyiciyimdir.

Poyraz, ne de olsa bir daha görmeyeceğim fikrine kapılarak anlatmaya karar verir.

- Yaklaşık 1.5 yıl önce bir kaza geçirmişim ve 1 hafta öncesine kadar komadaymışım.

Afra şaşırır. 

+ Çok geçmiş olsun. Anlatmak ister misin?

Poyraz düşünür ancak olayı hatırlayamaz. Bunun üzerine aklına gelen bir aksiyonu kıza anlatmaya başlar:

- Ben görev icabı birini takip ediyordum, fark edildim ve çatışma çıktı. O sırada kurşunlardan biri göğsüme geldi. O andan sonrası yok bende.

+ Sonrasını hatırlamıyor musun? Kimin yaptığına dair bir fikrin yok mu?

- Yok ben uyandığımda hastanedeydim. İşte 1 hafta öncesi.

+ Ailen falan ne diyor bu duruma peki.

- Ailem var mı bilmiyorum. Hastaneden söylenene göre bir amcam varmış, olay sırasında yanımdaymış ama vefat etmiş. Sanırım birisi daha var gizemli biri, hemşireden aldığım bilgiye göre sürekli beni sorup sorup duruyormuş. Ben de bugün hastaneden çıkmadan hemşire ile anlaşıp kamera kayıtlarına baktım. Siyah bir araçla gelip gidiyormuş. Aracın plakasını buldum. Bu plakayı emniyete gidip sordurmak istedim ama yardımcı olamayız deyip yolladılar... Ben de umutsuzca buraya geldim ne yapacağımı düşünmek için, sonrası zaten malum...

+ Öncelikle başın sağ olsun.

- Teşekkür ederim.

+ Ama şanslı günündeymişsin.

- Sanmıyorum ya şans bana uğramaz kolay kolay.

+ Hangi karakola gittin?

- Buranın yakınındakine.

+ Amcam ve babam o karakolda çalışıyorlar. Amcam emniyet amiri, istersen yardımcı olabilirim sana.

- Gerçekten yapar mısın bunu?

+ Hala şanssız olduğuna emin misin?

Poyraz sevinir.

- Demek ki arada bir uğruyormuş şans.

+ Bak şimdi, şöyle yapıyoruz: Önce buranın keyfini biraz daha çıkartıyoruz sonra emniyete gidip senin işi hallediyoruz, kabul mü?

- Kabul etmeme gibi bir şansım var mı?

+ Ben sorayım; sence bir Sivaslı'nın teklifini kabul etmeme gibi bir şansın var mı?

Poyraz tebessümle:

- Yok!

Sohbet etmeye başlarlar.

- Hep benden bahsettik, sen kimsin? Nasıl birisin?

+ Ben öyle bildiğin kızlardan değilim. Zaten bunu Sivaslı olmamdan anlamış olman lazım. 21 yaşındayım, Cerrahpaşa'da eczacılık okuyorum. Babam Polis, Annem ev hanımı ve bir tanede küçük kardeşim var, normalde İzmir'de oturuyorum hatta ince bir detay polis merkezi evimin altı. Sivas benim için her şeyden önce gelir. Her sene mutlaka giderim. Sivaslı olmak bir ayrıcalıktır. Son olarak biraz manyağım ve mizah anlayışım çok kötüdür. Peki ya sen?

KAYIP HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin