Otuz Dört: Sezon Final

3.2K 152 43
                                    

İlkim Önleyen

Titrek nefeslerimden birini daha vererek tezgahtan ayrıldım ve ne yaptığımı sorgulamayı bırakalı çok olması gerekirken aklımın bir köşesinde dönüp duran sorulardan sadece biriydi.

Tepsilerin içinden rastgele birini aldım ve bardakları tepsinin içine dizmeye başladım. Gözümü tek bir saniye dahi kırpamazken gözyaşlarımı geldikleri yere geri göndermeye çalışıyordum. En son iki bardağı tepsinin en köşesine koydum ve kendimi sakinleştirmek için telkin etmeye çalıştım.

Sakin ol İlkim sadece sakin ol. Eminimki bu zehirin bir panzehiri de vardır, tek yapman gereken bunu bulmak. O ruh hastasının ikna olacağı bir teklif illa ki vardır, ve senin tek yapman gereken o teklifi bulup gün yüzüne çıkarman ve hemen panzehir yardımıyla arkadaşını kurtaracaksın. Hepsi bu! Hem, ne kadar zor olabilir ki?!

Tepsiyi titreyen ellerimle tezgahtan kaldırdım ve derin bir nefes daha alıp içeri gitmeye koyuldum. Sonuçta bunun bir sonu yoktu, aynı kaçışımın da olmadığı gibi...

Ellerimde tuttuğum tepsiyi havaya kaldırarak arkadaşlarıma (!) gösterirken konuştum.

"İçkilerde geldi! Yok mu şöyle güzel bir oyun, yok yok olmadı deminki oyuna devam ederiz Ya da dans falan mı etsek acaba?"

Ne dansı İlkim? Son Dans mı? Ölümle Dans mı?

Kızlarda aynı iç sesim gibi tuhaf bakışlar atarken, ben çoktan tepsiyi masaya koymuştum.

"Sen iyi misin İlkim?!" diyen Narin boynuma atlarcasına sarıldı. Dengede durmayı son anda başarıp bu durumun iğrençliğinden kaynaklanan mide bulantılarımı geldiği yere geri göndermeye uğraştım.

"İyiyim Narin, neden iyi olmayayım ki?" dedim olabildiğince sakin tutmaya çalıştığım ses tonum ile. Bakışlarımda biraz mahzunluk olması onlarda garip bir duygu uyandırmış olmalı ki hepsi bir an birbirlerine baktı. Bozmadığın gülümsemem eşliğinde yerime oturmak için hareketlendim ve benim yerimi kapan arkadaş kenara çekilirken yerime oturdum.

"Sen... yani içeride... hiç mi bir şey... -bozulmuş ve kafasını toparlayan ifadesinden çıkarak, heyecanlı ve sahte gülümseyiş barındıran ifadesine büründü- her neyse! Hadi yaptım yapmadım oynayalım!"

Abi siz niye içkili oyun oynayıp duruyorsunuz acaba?! Hiç mi akıllanma yok anlamıyorum ki ben sizi!

İç sesime göz devirip aynı Selin'in yaptığı gibi gülümsememi büyüttüm ve sözü devraldım.

"Katılıyorum! Hatta daha da eğlenceli olması adına bir kadehi devirelim ha ne dersiniz?"

Sende az çakal değilsin ha İlk' ha. Demin "istemem, mistemem" yapıyordun şimdiyse... İstemem yan cebime koy'cu seni!

"Harika fikir." diyerek fikrime katıldığını belirten Pelin yavaşça ona uzattığım kadehine uzandı ve kimsenin duymayacağı tonda fısıldadı. "Şu olayı da atlatmış olduk böylece." Yanında oturmanın faydaları.

Teker teker herkese kadehini uzattıktan sonra kendi bardağımı aldım ve diğerlerini taklıt ederek neşeli çığlıklar eşliğinde kadehleri tokuşturduk. Herkes ile birlikte bende kadehi kafama dikmiş bulundum.

İçeriden gelen bir kapı açılma sesiyle kulağımı oraya verdim.

"Antlaşmamızı bir miktar değiştirmeye karar verdim İlk'. Sen başladın, ben ise bitireceğim." Birden koridordan gelen adamla bakışlarımı yüzüne çevirdim fakat maskesi yüzünün bir kısmını kapatıyordu, yine. Boyu uzundu, fit olduğu belli bir vücuda sahipti. "Ne yaparsın? Kan dökmeden duramıyorum." dedi ve tuttuğu silah ile kızlardan birini göğsünün sol tarafından vurdu. Herkes küçük çığlıklar atarak etrafta yaygara koparırken ben donmuş gibi sadece ona bakıyor, etrafımda olup biteni kavramaya çalışıyordum.

YAKLAŞAN KATİLİN | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin