Altmış Üç

557 26 2
                                    

İlkim Önleyen

+90 541 *** ** **:
Zamanı gelmişti İlk'...

...

Çantamda, olmasına rağmen titreyen telefonum bakışlarımın çantama yönelmesine sebep oldu. Benim telefonum sessizdeydi, sadece tek bir numara haricinde öyleydi yani...

Gerginlikle yutkunup, rahatlıkla yayıldığım koltukta dikleşerek toparlandım.

Mesaja bakmak istemiyordum, hayır, şu an olmazdı. Ama Narin'in itirafları bitikten sonra okurum artık ne yazdıysa bu sefer?!

Sakinleşmeye uğraşarak kendimi telkin ederken önüme dökülen şarkı tutamları arkama, şortuma doğru ittirdim ve Narin'in sözlerine kulak kesildim.

"İki yıl önce, seninle arkadaş olmadan önce yani,... Benim, benim bir niyetim, en azından kötü bir niyetim yoktu!" Burnunu çekerken çoktandır çenesi titremeye başlamış, gözlerinde yaşlar yanaklarına süzülüyordu. Sözleri kesilince onu teşvik etmek adına konuştum. Sakinleştirici, yatıştırıcı bir ton yakalamaya çalışsam da sarhoşluğun tonu ses tellerimi ele geçirmişti bile.

"Devam et." dedim sadece. O da kafasıyla beni onayladı, ardından elleriyle yüzünü sildi ve ovuşturarak sözümü dinledi, devam etti.

"Benim niyetim, sadece biraz daha, biraz daha görünür olmaktı. Tabii başta hiç böyle bir isteğim yoktu! Ama bazı rüyalar, beni bu yolun peşine düşürdü," Dur biraz, rüyalar mı? "Önce bir şekilde Selin ve Pelin ile tanıştım, onlar gibi davranmaya çalıştım," Güldü, acı bir şekilde. "Gerçi onlar gibi olmam imkansızdı, beni dışlıyorlardı hatta kullanıyorlardı. İyi notlar için benimle geçindiklerini elbette biliyordum, sonuçta doğduklarından beri birliktelerdi, beni kolaylıkla aralarına alacak değillerdi ya." Nefeslendi. Kısa bir süre durdu. "Sonra, bir gün konuştuklarını duydum, benden tabii ki sıkılmışlardı. Beni gruplarından çıkarıp başkasını alma planları yapıyorlardı. Bende o aralar başka bir popülerlik yükselişi olan kişiye gözlerimi çevirdim," Bana baktı alttan, alttan. "Kaya." Kaşlarım çatılmış, ardından havalanmıştı. Bu esnada gözlerini kaçırıp dizlerine yaslandığı dirseklerinden, kavuşturduğu ellerine dek bir yol izledi gözleri. "Evet, saçma gelecek biliyorum, ama rüyamdaki şey bana yapabileceğim şeyi söyledi, önce seninle ders notlarıyla ilgili konuşmalar yaparak yakınlaştım. Selin ve Pelin'in grubundan en sessiz olan benden şüphe etmeyeceğini biliyordum. Onlar da öyle... Bu şekilde benden vazgeçememeleri için, muhtemel yeni hedefleri olan seni yanıma çekmeye uğraşmıştım. Planım başarılı da oldu, onlardan önce seninle arkadaşlık kurdum, ve onların yapacakları gibi Kaya ile bir ilişki kurmaya çalışmayarak gözden uzak oldum. Yani her şey bir rüya ile başladı..." Ve rüya ile bitti? Sanırım?

Anlattıkları saçma derecede... saçmaydı?! Şu rüyalara dadanan şey her ne ise bir elime geçirsem!

Bu denli saçma bir plan kaç yaşındakiler için geçerli olabilir ki? Beş mi?

"Biliyorum, şimdi düşününce aşırı gereksiz geliyor ama o zamanlar mantıklıydı. Hayatımda dazla sorun vardı ve sanırım uzaklaşmak istemiştim, ama cidden çok, çok, çok, çok, ve çok özür dilerim! Hepsi benim suçum, böyle şeylere daha en başında kalkışmamalıydım fakat hatamı anladığımda düzeltmek için çok geçti! Her şey kontrolümden çıkmıştı, ki, zaten hiçbir zaman benim kontrolümde olmamıştı! Gözlerimin önündeki perde kalktığında onların çoktan farklı planları vardı. Durdurmaya çalışıyordum, gerçekten çalıştım, olmadı, beceremedim,... özür dilerim..." Tekrar ellerini alnına yaslamış beklerken ben olayların karmaşasında kaybolmuş, tuhaf tuhaf bakmak ile meşguldüm.

Pekala, istediğim buydu, gitsem mi artık?!!

Derken devam etmeye koyuldu.

Bugünlüğüne kafam yeterince karıştı! Sonra devam etsek olmaz mı ki?!

"Plan, daha önce yaptıkları gibi bu sefer de seni korkutup kaçırmaktı. Kaç kez yaşanabilir ki bu olay iki yolda değil mi? Ama fazlasıyla yaşandı, her seferinde de ben korkup kaçanları acıyan gözlerle izlerken, diğerleri keyifli keyifli "içkilerini" yudumluyorlardı. Her seferinde nasıl oluyorduysa korkularını buluyor ve o kişinin korkularını, kontrol etmek istedikleri kişiyle yüzleştirmek için gayret ediyorlardı, bana da yaptılar... Her neyse. Bir şekilde senin peşinde birinin olduğunu öğrenmişler, ve seni korkutmak için birini tutmuşlar. Öğrendiğimde-" derken sözünü kestim.

"Evet, evet anladım, engellemek için çok uğraştın, büyük bir savaş (!) verdim ama onları durduracak gücün elbette ki (!) yok!" Ayağa kalktım ve şiddetle inip kalkan göğsümün ortasına elimi yerleştirerek volta attım. Hala bana bakmazken ağladığına dair kanıt olacak sesler çıkartıyordu.

Normal bir şey değildi ki bu! Herkes mi sorunluydu?! Anlamıyordum!

Ellerim kafamı bulduğunda zonklayan başımın ağrısını dindirmeye zorluyordum kendimi. Aniden durdum, olduğum yerde.

"Başka bir itirafın yoksa ben misafir odasına çıkıyorum." Ne yapabilirim ki? Burada kalacaktım tabii ki, sonuçta gecenin bir yarısı nereye gidebilirim? Hem de bu halde! Ayriyeten Narin'in bu pişmanlıkla, evini bir çöplükmüş gibi kullansam bile ağzını açacağını hiç mi hiç sanmıyordum?

"Sen en iyisi aklını topla, ve bende. Sonrasında tekrar konuşuruz, belki, sabah?" İkimizde dağılmıştık resmen, ve ben hiç anlamamıştım!!!!!

Tam gitmek için salonun kapısına yönelik bir kaç adım atmıştım ki tekrar konuştu.

"Seninle ilgili değildi... en başından beri tek istedikleri Kaya'ydı. Yeni gözde çocuk ellerinde olmalıydı. Kişisel algılamamalısın... ben algılamıyorum sonuçta..." Gözlerimi kapatıp sabır dilerken hâlâ neler olduğunu sorgulamaktan ciddiyet adı altındaki hiç bir şeyi tanımıyordum.

Bu yüzden cevap bile vermeden kapıdan çıktım ve misafir odasına ilerledim...


Sınav haftası da ondan biraz karışık oldu bölüm... Şaka şaka benim normalim karışık, eğer ki düzenlemeye alırsam bunları da düzenlerim İnşAllah.!.....

Eeeee, sizin sınavlar filan nasıllar İnşAllah? İyilerdir, benim şimdiye kadar girdiklerine nazaran.....

Neyse anlamayan olursa yorumlarda yazsın anlatayım, ama şimdi biri sormuş ve ben anlatmışsam tekrar tekrar sormaya da ne gerek var yaniiiii değil miiiii???????!!!!!

Bu arada galiba 100.000 bölümü gelmeyecek ama gelede bilir fakat bir kaç bölüm sonra bir geçmiş bölümü olursa bilin ki o bölüm 100.000 bölümüdür.

Evet, her neyse!!!!!

Bir sonraki bölümde,

Görüşmek dileğiyle!!!!!

YAKLAŞAN KATİLİN | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin