Elli Üç

1.1K 59 78
                                    

Bir Kaç Yıl Önce....    

Küçük kız nefes alış verişlerine çok dikkat ederek sessizliğe kulak verdi. Kapısının önünde kimsenin olmuş olmadığını anlayıncaya ve emin oluncaya kadar tekrar tekrar yaptı bunu. Artık emin olunca yüzüne yansıyan ay ışığı eşliğinde kalktı yatağından.

Küçük bedeniyle ittirebildiği kadar ittirdi yine yatağı, altında kurumuş kan lekeleriyle çekilen çizgilere kısa bir süre baktı. Ardından anneannesinden annesine kalan iğne setinden çaldığı iğne yardımıyla parmağını deldi, akan kanı hızla o çubukların yanına damlattı ve hepsinin üstüne bir çizgi çekti damlayan kanlarıyla. Ortaya çıkan tabloya tekrar baktığında gözleri şaşkınlık, biraz da korku karışımıyla büyüdü ve ağzından duygularını yansıtan bir nida çıktı.

"Hihh!" Sonrasında yaptığı hatayı fark etti ve elindeki iğneyi bırakarak elini hızla dudaklarına götürerek bastırdı. Sessizlik kulaklarını doldururken aniden duyduğu camdan gelen önce uzun bir tıkırdı sonra küçük üç vuruş duyuldu. Televizyon gitmeden önce bir kanalda öğrendiği alfabenin diğer harfleri de sırayla geldiğinde daha net anladı. Hafifçe titremeye başlayan elini diğer eliyle ağzından çekti ve fısıldadı.

"O burada...." dedi, tıkırdılar gelişinin habercisiydi. Lakin çok sürmeden evin içinden gelen ses heyecanını bastırarak korkusunu arşa çıkardı. O an gelen inanılmaz bir güç ile yatağını geri yerine çekti. Ne olduğunu anlamadan kendini yatağına attı ve küçük örtü parçası ile üstünü örttü. Sırtını kapıya vardi ve uyuyor numarası yapar iken gözleri yine de her şeye rağmen açıktı. Evin içindeki ışıkların açıldığını duydu. İşte bu son noktaydı ki, bir kaç tükürdü daha duyuldu.

"Çok yaklaştım." diyordu tıkırtılar. Yapacağı şeyi bilemeden gözlerini yumdu küçük kız,

"Yaklaştı, katilim çok yaklaştı." diye fısıldadı yine kendi kendi kendine. Bunu bir o bir de yan odanın camının aşağısına dayadığı sırtı ile bekleyen kişi duymuştu. Ardından küçük kızın kapısı açıldı, açılır gibi soğuk kış günlerine....

Günümüz

İlkim:
Dediklerin bir kere doğru çıktı diye her seferinde öyle olacak diye bir kaide yok ya?

İlkim:
Ayrıca boşuna evime "hediyelerinden" gönderme de, saklama da çünkü bil bakalım ben nerede değilim?

İlkim:
Ah, sana söylemedim mi? Dur biraz söylememe gerek yoktu doğru,

İlkim:
Ama benim bir süre başka bir yerde kalacağımı bilmiyor oluşun senin aksine beni oldukça şaşırtmış durumda.

İlkim:
Şimdi ben sana soruyorum bulup gönderebiliyor, saklayabiliyorsan yap bakalım,

İlkim:
Bil bakalım neredeyim?




İlkim'e yine biriler cesaret hapı vermiş ya shshhshsjsjajaaj. Bulunamayacağını düşünüyor olması da bu etkiyi yaratmış, bırakmış olabilir pek tabii.

Ay ne oluyor?! Ne oluyor?! Yanii bir ayda kaçıncı bölüm bu, üç mü, dört müüüüü?!?! -Dörtmüşş tabii kii- Nasıl yyaanniiiii??!!?!?! Ahhaahbzvzbsyeyrueuwuqquuqqwqqqqq.....

Sizce Yaklaşan Katil'ciğim, İlk'i bulacak mı?

İlkim nerede?

Geçmiş sahnesi? Sizce kim olabilir, belki tahminlerimizden kişi değildirrrrr 😉😉🙃🙃🙃?

Ve asıl soru, sonraki bölümde neler olacak? Olsun? Vesaire?

Karakterlere bir şeyler söylemek ister misiniz? Cevap verebilirler bence shhaahhahahahajha.

Sonraki bölümde,

Görüşmek üzere!!!!!

YAKLAŞAN KATİLİN | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin