YAKLAŞAN KATİLİN | Texting

Kırk Beş

İlkim Önleyen

Karşımdaki adam tam yutkunup elim ile bakışıyordu ki kapı zilinin çalış sesi evde duyuldu. Uzatmak için adım attığı elini ensesine götürüp kaşıdı.

"İzninle." dedi ve kapıyı göstererek oraya ilerledi. Başımı sorun olmadığına dair salladım.

Ay çok hızlı gitmiyor musunuz siz ya? Daha dün bir bugün iki isimlerinizi paylaşmak için erken değil mi?

Kapıyı açtı ve postacı ile karşı karşıya geldi. Kart gibi bir şeyi eline almasının ardından postacının ona uzattığı kağıdı imzaladı ve kapıyı kapattı. Davetiye olduğunu anladığım kartı inceledi. Ardından mutfak masasına bırakarak bana döndü.

"Kusura bakma İlkim. Bu davetiyeyi bir yere ulaştırmam gerekiyor, daha sonra seni tanışma yemeğine çıkarmama ne dersin?" diye sordu yüzünde oluşan mahçup gülümsemeyle.

Samimi bir gülümsemeyle cevap verdim.

"Sorun değil, benimde bir arkadaşıma uğramam gerekiyordu zaten." Pek de yalan olduğu söylenemezdi. Kaya ile bir ara buluşmak için sözleşmiştik. Yerimden hareketlendim be onun ceketini giyip, küçük sehpanın üzerinden araba anahtarını alışını seyrettim. Davetiyeyi de geri kapmasının sonrasında,

"Seni de bırakmamı ister misin? Yani seni ağırlayamayışımın üzerine en azından bunu yapmalıyım bence." dedi. Başımı sakince salladım.

"Israr ederdim ama taksi bulmakla uğraşacak halde değilim!" dedim kıkırdayarak. Bana eşlik etti. Birlikte dışarı çıkana kadar hiç konuşmadık. Arabasına ilerliyor iken ise ben o arabayı görene kadar gayet konuşkan sayılırdım.

Üff, be! O da neydi öyle?! Yoksa bir meteor mu?!

Adam taş, arabası ondan taş be İlk'! Ama şimdi Yaklaşan Katil'e ihanet etmek bize yakışmaz, cidden bak gelir bir yerimize bir şeyeler yapar gerçekten yakışmaz yani!

"Bi' tur vereyim mi?" Bakışlarımı görüp dayanamamış olacak ki bu "ahlaksız" teklifi yapmıştı bana. Hemen kendimi toparladım.

"Yok yaa, öylesine bir baktım yani." Dudaklarımı bastırmış, yutkunmuştum. Bana inanmadığına emin olsamda alkolden sonra iddia batağına da düşemeyeceğim için uzak kalmayı tercih etmiştim.

"Ağzının sular da öyle diyordu zaten." Tatlı matlı çocuk okey de bir çarpasım gelmedi değil- bu Yaklaşan Katil iyice kendine benzetip şiddet yanlısı yaptı benide!

Kendi şeyine bir kılıf bulman ne de hoş İlk'.

Ayıp ama iç ses!

Aynn.

Bak bak ya havalara bak.

Arabaya bindik ve yola çıktık. Yola baktığı esnada bana telefonunu uzattı.

"Gideceğin adresin konumunu girebilir misin?" Sen istersin de girmez miyim?!

Son olanlar bitirdi bu kızın beynini çokta şeyyapmayın siz, takmayın yani. Boşverin bunu!

Biri bir şey mi dedi ne (!)? Hatta dur,

Aynn.

Göz devirme emojisi. Göz devirme emojisi.

Telefona adresi girdim. Ve ona geri uzattım.

Hayır alt tarafı ismini söyleyecekti çokta zor bir şey değildi. Habire "o" da "o" diye diye nereye kadar yani? Veya işte "Bilmem Ne Bilmem Ne Komşum" falan diye. Nereye kadar yani?