36. BÖLÜM

2.5K 136 13
                                    

İlk okuyucum olan Selime Süleymanoğlu'na teşekkür ederim... İyi okumalar...

"Sence Amy'i kim öldürmüş olabilir evlât?" Kalın sesi ile herkes yemek yemeyi kesip William'a baktı. Bakışlarım yavaşça Niall'a kayarken ağzımdaki lokmayı yuttum.

"Hiç bir fikrim yok ama arıyorum." Ağzında Harry'nin yaptığı tavuk varken aksanı bozulmuştu. Hoş bu hali bile bana tatlı geliyordu.

"İki yıl. İki yıldır arıyorsun ama hiç bir fikrin yok mu? Artık onu umursamadığını düşünmeye başlıyorum evlât." Lütfen umursamıyorum de...

"Tâbiki de onu umursuyorum." Lânet olsun!!! Kendime hakim olsam iyi olur yoksa elimdeki çatal sos yerine kana bulunacak.

"Bana ilklerimi yaşatan kadınımı unutamam." Onu umursuyorum da yeterdi, ne gerek var bunlara? Bakışlarında hüzün vardı. Özlem vardı. Söylediklerinde ciddi miydi yoksa?

"Bunu duymak harika. Bazı insanlar sevdiği kişiyi kaybettikten sonra nasıl tekrar seviyor anlamıyorum." Niall başı ile onaylarken sinirlerim tavan yapmış birazdan taşacaktı.

"Umarım biz hiç ayrılmayız." diyerek yanımda oturan Harry'nin elini tuttum. Aniden buz kesen eli ile kıkırdadım. Niall'dan korkuyordu. Tıpkı benim korktuğum gibi. Ama o sözleri söylemeyecekti.

"Evlenmeyi düşünmüyor musunuz? Bu kıvırcığı elde tutmak zordur." Herkes kahkaha atarken bana sinirle bakan İrlandalıyı umursamadım.

"Bu yıl içinde olabilir." Cevabıma karşılık ölecekmiş gibi öksüren Harry'e su uzattım.

"Bu yıl mı? Bu kadar erken evlenmek istediğini bilmiyordum." Sakin ol. Sakın gülme. Resmen role kaptırdı kendini Harry.

"Geç yaşta evlenip çocuk sahibi olmak istemiyorum. Çocuğumla aramda az yaş farkı olsun." Tamam, belki çocuk konusu ile biraz abartmış olabilirim çünkü şuan hepsi şaşkın bir şekilde bana bakıyor. Niall'ın bile öfkesi gitmiş, şaşkınlığı baş göstermişti.

"Çocuk mu? Ben çocuk istemiyorum." Kaşlarımı çatıp çatalımı tabağın kenarına bıraktım. Rolde olsa çocuk istiyorum dediysem çocuğum olacak.

"Sana fikrini soran oldu mu Bay Kıvırcık. İstiyorum dedim ve bitti." Sinirle ona bakarken araya William girdi.

"Hey sakin olun. Önce evlenin çocuk konusunu sonra konuşursunuz." İstediklerime saygı duymayan bir adamla mı evlenmek? Şaka bile olsa asla! Niall'da isteklerime saygı duymuyor ama onunla evlenmek gibi bir planım yok.

Hızla masadan kalkıp odama yöneldim. Kapıyı kapatacağım sırada araya giren ayak ile geri çekildim. Sinirle soluyan İrlandalı üzerime yürürken "Çocuk ha?" dedi. Yaptıklarımdan anında pişman oldum. Titreyen elleri boğazımla buluşunca bir an bağırmayı düşündüm ama William gelirse ikimizde ölürdük.

Nereden geldiğini bilmediğim bir güç ile elini boğazımdan çektim. Kararan gözleri mümkünmüş gibi bir ton daha karardı.

"Sen kadınını umursuyorken bende Harry ile çocuk hayali kurarım." Galiba beynim ölmek istiyor ki böyle cümleler kurduruyor.

"Lütfen bana ölmüş bir kadını kıskandığını söyleme." Bıkkınlık dolu bir nefes vererek duvara yaslandı. Haklı olabilir. Ölü bir kadını kıskanabilirim, sonuçta ben bir kızım ve bu İrlandalı da nerede ne konuşacağını bilmiyor.

İkimizde birbirimize sessiz bir şekilde bakarken tekrar derin bir nefes alıp bıraktı.

"İşte bu yüzden birini sevmiyorum." Bakışlarında ne sinir vardı ne de başka bir duygu.

ACIMASIZ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin