62. BÖLÜM

1.6K 107 11
                                    

İlk okuyucum olan Selime Süleymanoğlu'na teşekkür ederim... İyi okumalar...

"Seni seviyorum Niall." Ellerini tutup ona yaklaştım. Üzerimdeki gelinlik iyice beni sıkmaya başlamıştı. Sonuçta üç saattir üzerimdeydi. Bir an önce çıkarmak için can atıyordum. Gözleri vücudumda gezinirken tekrar söyledim.

"Seni seviyorum Niall." Onunda söyleme sırası gelmişti. Gözleri gözlerimi bulduğunda dudaklarını ıslattı. Tanrım! Oluyordu! Önce dudakları aralanmış, hafif nefesi çeneme çarpıyordu.

"Beni, bunu yatırmak zorunda bırakma Louis!"

Bu beklediğim cümle değildi. Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken bu kez bağırdı.

"Sana son kez söylüyorum Louis!"

Neden bana Louis diye bağırıyordu ki? Güçlü elleri kollarımı tutup beni sarsmaya başladı...

Gözlerim zorla açılırken bağırış sesleri netleşti. Lânet olsun, rüya mıydı? Elim başıma gidip orayı sıktım. Tanrım, çok gerçekçiydi. Ve gelinlik. Siktir! İlk kez böyle bir rüya görüyordum.

Odanın dışındaki gürültüler arttığında yatakta doğrulup esnedim. Kaç saat uyudum bilmiyorum ama hâlâ uykum varmış gibi hissediyordum. Kilitli kapıyı açtığımda karşılaştığım manzara ile donup kaldım.

"Ne yapıyorsunuz?" Şaşkınlıkla sorduğumda sandalyeye bağlı Louis'in başındaki Zayn ve Liam bana döndü.

"William'ın planını öğrenmeye çalışıyoruz." dedi Zayn.

"Niall'ın ayakkabısı ile mi?" Ayakkabıyı gösterdiğimde Louis'e baktım. Yüzünde gergin bir ifade vardı.

"Louis'in en büyük korkusu başkasının ayakkabısını giymek." diye açıkladı Liam yanıma gelirken. Koltukta duran kırmızı tişörtü alıp bana uzattı.

"Bence bunu gitsen iyi edersin." Ah, hayır! Hepsinin önünde iç çamaşırımla duruyorum. Temizlenmiş tişörtümü aldığım gibi üzerime geçirdim.

"Benim ayakkabıdan daha etkili fikirlerim var." Zayn'in elinden ayakkabıyı alıp kenara koydum. Etrafa bakarken gözüme çarpan siyah kutu ile gülümsedim. Kutuyu alıp içini açarken Louis'in yerinde kıpırdandığını hissediyordum.

"Bunu yapamazsın." Sigarayı yaktığımda dudaklarımın arasına aldım. Niall artık içmiyordu sanırım. Çünkü bunu yanından ayırmazdı.

"Hadi deneyelim." Bir kaç nefes daha aldığımda ona yaklaştım. Bunu yaparken zevk alacaktım. Çünkü beni William'in eline vermişti.

Sigarayı tişörtünden açıkta kalan göğüs kısmına yaklaştırırken "Tamam!" diye bağırması ile durdum. Ah hadi ama! Tam da çok eğleniyordum.

"William Niall'ın ülkeden ayrılacağını duymuş. Gitmesini istemiyor çünkü Niall giderse Orta Doğu'ya yaptığı yatırım gümler." Sigarayı içmeye devam ederken dikkatle dinliyordum. Daha dün iyi ki içmiyorum diyordum ama şimdi! Hızla sigarayı söndürdükten sonra Louis'e döndüm.

"Yatırım ile Niall'ın ortak noktası ne?" Yatırımı William yapıyor ama önemli nokta Niall. Çok saçma.

"Bunu söyleyemem." Kendi rızası ile söylese şaşardım zaten. Sigara kutusunu alıp salladım.

"Şekilli mi istersin yoksa rastgele mi?" Ofladığında konuşacağını anladım.

"William yaptığı her işte başkasının adını kullanıyor. Eğer işte sorun çıkarsa kendi kurtuluyor. Ve son işi Niall'ın adına. Tüm parasını buna yatırdı. Kaybederse herşeyini kaybeder." William gibi bir adamdan da böyle bir davranış beklenirdi. Kendi işini halleder ama başkaları zarar görürdü. Ya bir sorun çıkar ve Niall'ın başı derde girerse?

ACIMASIZ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin