33. BÖLÜM

2.3K 132 18
                                    

İlk okuyucum olan Selime Süleymanoğlu'na teşekkür ederim... İyi okumalar...

"Artık ağlamayı kes Samantha." Yanıma yaklaşıp peçeteyi uzattı. Saattlerdir yatağımda, telefonun başında oturmuş ağlıyordum. Belki arar ve tekrar özür diler diye.

"Siz sevgili değildiniz. Bunun olması normal. Artık unut." Sorunda bu ya, yapamıyorum.

"Olmuyor Linda. Unutamıyorum. Bana dokunuşlarını, beni öpüşünü unutamıyorum." İşkencesini bile özlemişken onu unutamıyorum. Birçok ilkimi onunla yaşadım ve daha bir çoğunu yaşamak isterdim. Ama en çokta beni sevmesini isterdim, benim onu sevdiğim gibi.

"Aşk acısını ne unutturur biliyor musun? Yeni bir aşk." Ben burada onu unutamıyorum diye ağlıyorum, bu kız bana yeni bir aşk diyor.

"Jackson'ı hatırlıyor musun? Bir ara doğruluk mu cesaretlik mi oynamıştık. Bir süre yurtdışındaydı ve geri döndü. İlk sorduğu şeyde sendin." Ben mi? Belki bana iyi ve nazik davranmış olabilir ama benimle ilgilendiğini düşünmemiştim.

"Sevgili olmadan onca şey yaşadım. Bir de sevgilim olursa olanları kaldıramam." Burnumu silip telefonumu tekrar kontrol ettim. Hiç birşey yok.

"İnan bana Jackson Niall'dan daha iyi. Ona bir şans ver." Ellerini birleştirip yavru köpek bakışı atmaya çalıştı ama yaptığı koca kıçını kaldır ve çocukla buluş bakışı oldu. Belki de gerçekten onu unutmalıyım. İki gün oldu ve mesaj bile atmadı. Başımla onayladığımda çığlık atıp dolaba yöneldi.

"Bu arada o koca kıçın yarından itibaren erimeye başlayacak." Sinirle karışık sesini duyduğumda gülümsedim.

.......................................................

"Benimle görüşmeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim." İnce sesini duyduğumda ona döndüm. Etrafı izlemekten çocuğu unuttum.

"Rica ederim." diyerek gülümsedim. Giydiği siyah takım elbise, dağınık saçları, aşık olduğum okyanuslar kadar olmasa da mavi gözleri bana Niall'ı hatırlattı.

"Çok güzel görünüyorsun." Başımı camdan çevirip ona baktım. Tanrı aşkına Sam, dikkatini çocuğa ver.

"Teşekkür ederim. Sende şık görünüyorsun." Yemeklerimiz geldiğinde rahatladım. Herhalde yemek yerken de konuşmayız.

Aradan sessiz geçen on dakika sonra dayanamayıp "Yemekler harika." dedim. Çok sıkıldım ve acilen konuşmam lazım.

Karşılık olarak bana baktı ve gülümseyip yemeğine döndü. Ah! Hadi ama, Niall olsa susmazdı.

"Eğer evlenmek isteseydin hangi yemeği seçerdin?" Lokmasını yerken durdu ve bana baktı. Sertçe yutkunup ağzını sildi.

"Neden bir yemekle evlenmek isteyeyim ki?" Kurduğu cümle ile birden sorduğum soru bana da garip gelmeye başladı. Ama nedense Niall ile konuşurken gayet normaldi.

"Ben... Özür dilerim. Saçma bir soruydu." Zoraki bir gülümseme ile başını sallayıp yemeğine döndü. Baş saklamaktan başka birşey bilmiyor mu bu adam? Tanıştığımız o geceyi hatırladım da, bana çok çekici ve samimi gelmişti ama şimdi... Sanki iş yemeğinde gibiyim.

Cenaze gibi devam eden yemeği tatlılarda takip etti. Artık dayanamayacağım.

"İzninle, tuvalete gideceğim." Tüm gece yaptığı gibi yine başını salladı. Gözlerimi devirmeden masadan kalkıp tuvalete gittim.

"Sam?" Nefes nedese olan sesini duyduğumda bağırmamak için kendimi tuttum.

"Umarım ölürsün Linda. Yoksa seni ben öldüreceğim." Bir kaç takırtı sonunda konuşmayı akıl etti.

"Neler oldu? Hâlâ yemekte misin?" Yemek mi? Cenaze demek daha doğru olurdu.

"Neler olmadığını söylesem kolay olur. Eğleneceğimi söylemiştin. Eğlencenin e'si yok. Niall'ın kemeri bile daha eğlenceli." Hâlâ hızlı olan nefesi yüzünden ne dediği anlaşılmıyordu.

"Neden nefes nefesesin?" Umarım kötü bir şey yoktur. Birde onunla uğraşamam.

"Şey... Jensen bana matematik dersi veriyordu da." Aman Tanrım. Zamanlamama sıçayım.

"Anatomi konusunda mı?" Kıkırdayarak konuştum.

"Matematikte anatomi konusu yok Sam. Fonksiyon konusunda yardım ediyor." Aha! Yakaladım.

"İyi de senin bu sene fonksiyon konun yok." Arkadan Jensen'ın siktir dediğini duyduğumda daha fazla kendimi tutamayıp kahkaha attım. Artık onları rahat bıraksam iyi olur.

"Kendini fazla yorma ve evi dağıtma lütfen." Telefonu kapatıp çantama attım. Lavaboya ilerleyip saçımı düzelttim. Tam bu sırada duyduğum kilit sesi ile arkama döndüm. Kızlar tuvaletinde senin ne işin var?

SATILIK (harry styles)'a yeni bölüm geldi. Bakar mısınız??

ACIMASIZ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin