GERÇEK, YALANA
SARILINCA
13. KIŞ BÜYÜSÜ"Ayıpladıklarınız kayıplarınız olmasın, kendinize gelin!"
Rebena'yla beraber asansörden koridora çıktığımızda Janset'i de Rebena'nın odasının önünde durmuş bir şekilde gördüm.
"Janset... Benim odada bekle demiştim."
Omzunu kapıdan ayırınca Rebena'yı inceledi. "Hemen geleceğini söylemiştin." Bakışları yüzüme döndü. "Baygın mı? Niye öyle yürüyor?"
"Sadece biraz sarhoş," dedim. Rebena'yı tek başına tutmakta zorlandığım için kapının kilidini açsın diye kartı ona uzattım. "Kapıyı açar mısın? Düşmesin."
Janset'in kapıyı açtığı sırada Rebena taşımakta zorlandığı başını omzumdan uzaklaştırdı. "Barbie Bebek? Sen misin?"
"Yok," dedi Janset. İçeriye girmiş, kapıyı da sonuna kadar aralamıştı. "Annenim ben senin." Elini göhsüne basınca sesini kalınlaştırdı. "Hayırsız evlat seni."
"Annem bu kadar sarı mıydı?" Rebena kardeşini ciddiye almış, gözlerini kocaman açarak ona bakmaya çalışmıştı. "Sensin işte. Niye yalan söylüyorsun?"
Janset bıkkınlıkla nefesini bıraktığında gözleri yüzüme çevrilmişti. "Neden içmiş?"
"Bilmiyorum," dedim kaşlarımı çatarak. "Hadi Rebena," dediğimde ise onu kendime yürütmeye başladım. "Aşağıya indiğimde o yılışık, kıza zorla içiriyordu. Resmen ağzına bardağı zorla sokuyordu."
"O yılışık da kim?" Janset kapıyı kapattı ama hâlâ arkamdaydı.
"Yılışık işte, tanımazsın boş ver." Rebena'yı yatağa yatırmaya çalıştım. "Rebena, şöyle uzan."
Kendini yatağa bıraktı ama beni de kendisiyle beraber çektiği için yanına oturmak durumunda kaldım. Hatta boynuma doladığı kollarını aşağıya indirmeye çalışırken Janset eliyle ağzını kapatmış, kıkırdama seslerine engel olmaya çalışmıştı.
"Rebena," dedim. "Bırakır mısın? Kalkamıyorum."
"Müzik dinlemek istiyorum," dedi hem gözleri kapalı hem de beni biraz daha kendine çekerek. "Müzik aç."
"Bırak da öyle açayım."
"Kamuran Akkor," dedi. Gözlerini aralamıştı ama aralamasaydı da olurdu çünkü çok bir şey fark etmemişti. "Bir Ateşe Attın Beni'yi söylesin."
"Tamam, bırak öyle açayım."
"Hadisene," diye sızlanmaya başladı. "Açmadın hâlâ."
"Bırakmıyorsun çünkü!"
"Aç hadi!"
Üzerine kapanmamak için avcumun birini yastığının kenarına yasladıktan sonra diğer elimi arkama atıp pantolon cebinden telefon çıkardım. Bu tarz müzik dinlemediğim için aramak zorunda kaldım. Müzik duyulmaya başladığında ise telefonu da komodinin üzerine bıraktım.
"Bak açtım," dedim. "Bırak hadi."
"Daha öpüşmedik ama?"
Bu Janset'in yanında söylenilecek şey miydi? Şu an sesi çıkmıyor olabilirdi ama yüzünün aldığı hali düşünebiliyordum.
"Janset," dediğimde yüzüne bakmak istemedim. "Bizi biraz yalnız bırakır mısın? Halledir halletmez içeri girersin."
"Neyi halledeceksin?" diye garip sesiyle sorduğunda yüzüne bakmadan edemedim. "Öpüşmeyi mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAAT
Romance"Kimsin sen Enis Altınday?" Diye sorduğumda, bakışları bana hissettirdikleri kadar anlamsız değildi. "Tehlikeli ve tutkulu bir adam mı yoksa yardımsever ve vicdanlı biri mi? Kimsin? Nesin sen?" "Ya sen?" Diye soruma karşılık sordu. "Yalan," dedim...