_kitaptozu4 / _moglinna
Helü!
On Ekim bölümü on beş Ekim'e bıraktım çünkü aşırı yoğunum, çok fazla yoruluyorum ve bundan dolayı bölümlere fazla zaman ayıramıyorum. Ayırsam bile tamamladığım bölüme yeterince özenemiyorum, tam anlamıyla düzenleyemiyorum.
Şu yoğunluktan kurtulana kadar bölüm günlerini her ayın on beşi ve otuzuna aldım. Artık ayda üç bölüm değil, iki bölüm paylaşacağım. On günde bir değil, iki haftada bir yani... Eski düzenime kavuştuğumda yine ayda üç bölüm yaparız.
Şimdilik bu kadar, keyifli okumalar dilerim. 💋❤️
Bir de, iki bölüm sonra bir süprizim olacak. Yani otuz Kasım gecesi...
GERÇEK, YALANA
SARILINCA34
"YALANIN YANINDA"
Rüyalarımdan bile daha güzel restorana attığım ilk adımımdan sonra büyülendiğimi, görgüsüz görgüsüz davranmayı bırakmayı düşünerek -sanki daha önce böyle bir yer görmemiş gibi, zaten görmemiştim de neyse- hanımefendi kişiliğime bürünüp elimde çantamla üçüncü kata çıktım. Çatal, bıçak ve konuşma seslerinin arasına karışan topuklularımın eşliğinde, masaların arasında rahatça ilerlerken gözüme kestirdiğim bir masaydı ama arkamda bıraktığım gözlerin hala üzerimde olduğunun farkındaydım da. Karşılıklı oturmuş, flört ettikleri belli olan bir çifte odaklanmıştım.
"Aklından ne geçiyor Rebena?"
"Bana kalırsa bu Arman Aryan denen herifi sıkıştırmak yerine kafalamalıyız."
"Biraz daha açıklayıcı olur musun?"
"Adam zengin kadın avcısı değil mi işte?"
"Evet."
"Zengin bir kadın gibi onu kafalayacağım. Sonuç itibariyle hem benim istediğimi yapacak, hem Tuna Ataman'la daha fazla yaklaşıp İlhan'ın saklı yerlerini bizim için öğrenecek... O öğrenecek, biz girip didikleyeceğiz. Belki bizim girmemize bile gerek kalmaz, Arman Aryan kendi halleder. Ama sevgilim, bu Arman aryan hiçbir zaman arkamda bir kocam olduğunu, başımın bağlı olduğunu bilmeyecek. Benim tek tabanca olduğumu zannedecek."
"Bak Rebenacığım, ben çok medeni, geniş görüşlü, ilişkilere at gözlükleriyle bakmayan ve asla kıskanç olmayan beyefendilerdenim. Ancak karımın benden istediği şey kulağa çok normal gelmiyor sanki... Çapkın mı çapkın, şerefsiz mi şerefsiz, adi mi adi, para avcısı mı para avcısı bir adamdan bahsediyoruz sonuçta, bir koca -medeni ve kıskaç olmayan biri olsa bile- nasıl olur da karısını böyle bir zamparanın yanına tek başına yollar, bana açıklar mısın şimdi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAAT
Romansa"Kimsin sen Enis Altınday?" Diye sorduğumda, bakışları bana hissettirdikleri kadar anlamsız değildi. "Tehlikeli ve tutkulu bir adam mı yoksa yardımsever ve vicdanlı biri mi? Kimsin? Nesin sen?" "Ya sen?" Diye soruma karşılık sordu. "Yalan," dedim...