4. KADER KURBANI

5.9K 403 259
                                    






GERÇEK, YALANA
SARILINCA


4. KADER KURBANI




ENİS ALTINDAY

"Bu kadar mı?" diye sordu Rehan Altınday. Ölen amcamın oğluydu ve aramızda sadece bir yaş vardı; 27 yaşınaydı. "Başka bir şey yok mu yani?"

"Maalesef," deyip bardakta kalan son viskiyi kafaya diktim. Saatler önce kız kardeşim En'in ısrarına dayanamayıp, her zaman takıldığımız bara gelmiştim. Ve şu anda Rehan'la beraber bar sandalyelerinde oturuyorduk. Önümüzdeki tezgahta hem viski vardı hem de atıştırmalık çerez ve abur cuburlar. "Kız inat, babam ayrı, İlteriş abi ise ayrı gizemli... Ben ne yapabilirim ki?" Bardağı masaya bırakıp doldurmak için önümdeki şişeye uzandım.

"Benim aklımda çok başka şeyler dönüyor," Rehan yan oturuyordu çünkü arkamızdaki masalardan birine oturmuş Leyl'e ara sıra bakıyordu. "Evet, amcamın dediği gibi olabilir ama başka türlü. Bu adam bu kadar eminse demek ki bir şeyleri gözüyle görmüş, kulağıyla duymuş."

"Bu ne demek şimdi? Öyle olsaydı bana derdi, biz de şüphelenmek yerine emin olurduk. Saklamasının, susmasının ne anlamı var? Amacı ne bir kere?"

"Bence İlteriş Abinin Halide Alarçin'le bir karın ağrısı var. Bu yüzden onları hayatlarımızdan çıkarmak için bu kadar ısrarcı. Aralarında bir dava olup olmadığını düşündün mü hiç?"

Önce düşündüm fakat mantıksız gelince de kendi kendime güldüm. "Saçmalama Rehan. İlteriş abiden bahsediyoruz, öyle olsa neden söylemesin? Onlarla iletişimi kesmemiz için dünden razı, dediğin mantıksız."

"Ama bir ihtimal. Yoksa bu adamın bu kadar ısrarcı olmasını anlamıyorum."

"Bak Rehan," dedim sakince. "Halide Alarçin bu günlere terzilikten gelmiş bir kadın, eski yaşantısının olduğu yer ise Rize ve Eskişehir arasında geçiyor. İlteriş abi desen, bütün çocukluğunu yurt dışında geçirmiş, Türkiye'ye geldiği ilk yıllarda annemle tanışmış. Yani o zamanlar yirmili yaşlarındaymış. Şimdi sen Halide Alarçin'le İlteriş abinin arasında eski bir husumetin olduğunu nereden çıkardın? Adam yurt dışından gelip annemle evlendikten sonra burada kalmış ama Halide Alarçin'le önceden tanışmış olsalardı annem onu tanımaz mıydı?"

"Evet ama-"

"Dediğin şeyin imkanı yok. Hepsinin kapısı uçuk saçık bir yere çıkıyor. Hiçbir şey olmasa bile, öyle olsaydı biz şimdiye kadar öğrenmiştik bile. İlteriş abinin onların kim olduğunu saklaması saçma, aynı şekilde Halide Alarçin'in saçma sessizliği de... Aralarında geçmişten bir dava olsaydı kesinlikle bilirdik."

"Ne yapacaksın peki?" başını omzu üzerine aldığında Leyl'e bakıyordu fakat az sonra yine bana döndü. "Nasıl bir yol izleyeceksin?"

"Hiçbir fikrim yok," dedim kafamı sağa sola sallayarak. "Rebena'yı annesiyle ilgili bir şeyler bana versin diye sıkıştırmak imkansız. Araları açık olsun olmasın, onlar bir aile bir kere. Kalkıp da annesine karşı durup, benim yanımda olmaz."

"Ama ya vefalı bir evlat değilse?" bardağım dudaklarıma değmedi çünkü ne demek istediğini tam anlayamamıştım. "Tamam, belki onu parayla kandırmayız; derdi para olsaydı annesiyle, kız kardeşleriyle olurdu bir kere." Yani. "Ama belki de paragöz olmamasının yanında başka bir şey vardır. Konuşması için onu başka türlü kandırabiliriz sanki."

İTAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin