"Bilmem mi, zor zamanlarımda hep sen yanımda vardın."
Sena dönüş yolu boyunca camdan bakmıştı. Nehir kıza neyi nasıl açıklayacağını kestiremediği susmuştu. Gerçi Yamaç da ona bir şey anlatmıyordu ki. İstanbul'a vardıklarında Nehir, Sena'yı evine bırakmış ve uyuyana kadar yanında kalıp yemek yapmıştı. Ama Sena uykuya dalar dalmaz Yamaç'ı aramıştı salona geçerek.
Yamaç telefonu açınca Nehir "Bana neden düğün gününden sonraki gün çekip gittiğini açıklayacak mısın? Kız ağlaya ağlaya uyudu lan! Hayvan herif!" dedi sinirle. "Bir kızla tek gecelik bir ilişki yaşayıp sonra aramamanı bir nebze anlarım ama Paris'e götürüp, evlenip, sonra aramamak ne? Oyun mu oynuyorsun oğlum sen?" Yamaç gergince oflayıp "Nehir... Konuşmamız lazım." dedi. Nehir sinirle gülüp "Öyle mi dersin?" dedi fısıldayarak.
Yamaç "Bir araç göndereceğim olduğun yere. Neredesin?" dedi. Nehir camdan bakıp "Sena'dayım." dedi. "Ve araç ne lan? Gel işte kendin. Ya da ben geleyim olduğun yere?" Yamaç duraksayıp "Olmaz benim... şu an işlerim var. Biri gelip alacak seni tamam mı? Kemal adı." dedi. "Mesaj atarım sana o gelince, inersin." Nehir daha soracağı soruları soramadan telefon kapanmıştı.
Birkaç dakika sonra Yamaç Nehir'e mesaj atmıştı. Nehir ceketini giyip Sena'yı uyandırmamak için ses etmeden çıktı evden. Aşağıya indiğinde Kemal olduğunu varsaydığı, garip saç kesimli adam ona bakıp "Nehir?" dedi. Nehir başını sallayınca Kemal arka kapıyı açıp "Yamaç Abi seni çağırmış. Buyur." dedi. Nehir arabaya bindi.
Kemal arabayı sürerken susmuşlardı ikili bir süre. Sonunda Kemal "Cenaze için mi geliyorsun?" dedi. Nehir ona bakıp "Ne cenazesi?" dedi anlamayarak. Kemal dikiz aynasından kadının gözlerini yakalayıp "Şey işte... Kahraman Abi'nin... Yamaç Abi'nin de abisi ya." dedi. Nehir hayal meyal Yamaç'ın ailesinden bahsettiği zamanları hatırlıyordu. Kahraman adını sık söylerdi. Demek ki ölmüştü ha?
Nehir yutkunup "Başınız sağ olsun, ben... senden öğrendim bunu." dedi. Kemal başını sallayıp "Yamaç Abi de on yıldır yoktu ama döndü işte apar topar. Sizin düzen de biraz bozulmuştur ama..." dedi özür dilercesine, sanki bu onun suçuymuş gibi. Nehir "Sorun değil, düzen müzen önemli değil böyle bir zamanda." dedi.
Bir mahalleye girmişlerdi bir süre sonra. Duvarlarında garip bir işaret vardı. Nehir kaşlarını çatıp işaretleri takip etti. Zaman zaman Yamaç çalışırken yanına geldiğinde adamın dalgın dalgın kağıdın bir kenarına bu işareti karaladığını görürdü. Asla ne olduğunu söylememiş, saçma bir karalama demişti onun için.
Bir evin avlusuna girdiklerinde Nehir sanki görebilecekmiş gibi etrafa bakındı Yamaç'ı bulma umuduyla. Ama yoktu. Nehir arabadan inip eve bakarken kapı açılmıştı. Yaşlı bir kadın siyahlar içinde ona bakıyordu. Nehir ne diyeceğini bilemezken Kemal arkasından "Anne, bayanın adı Nehir. Yamaç Abi'nin misafiriymiş." dedi. Kadın "Yamaç, Cihangir ve Mücahit ile konuşuyor. İçeride beklesin." dedi ve kapının önünden çekildi.
Nehir ilerleyip eve girdi ve ayakkabılarını çıkartıp kadının verdiği terlikleri giydi. İçeriye doğru ilerlerken Nehir birden "Siz... Yamaç'ın annesisiniz değil mi? Sultan?" dedi. Kadın ona bakıp başını salladı. Nehir hemen "Başınız sağ olsun." dedi sakinlik ve empati dolu bir sesle. "Yeni haberim oldu. Yamaç hiçbir şey demeden gitti de." Sultan başını salladı ve sessizce teşekkür etti sadece.
İkili sessizce salonda otururken Sultan birden "Sen Yamaç'ın nesi oluyorsun kızım?" demeye yeltenmişti ama Yamaç gelip "Nehir." diye solumuştu. Onu gördüğü gibi gergin omuzları rahatlayan adam kollarını açıp ona yöneldi. Nehir de düşünmeden ona sarıldı ve sırtını sıvazladı. Yamaç onu son kez sıkıp bıraktı ve "Kızgınsın biliyorum ama anlatayım tamam mı? Sonra gene söversin." dedi sessizce. Nehir başını sallayıp "Tamam." dedi sadece.
![](https://img.wattpad.com/cover/295009568-288-k486612.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalınan Dans
FanfictionYamaç sızlanıp "Nehiiiiiiiiiir." dedi. Nehir kulağını tutup "Bağırmasana be!" dedi. "Gene ne oldu?" Yamaç gözlerini tam açamayarak "Nehir ben bugün mezun oldum." dedi sarhoş sesiyle. Nehir başını sallayıp "Biliyorum salak, o yüzden çıktık ölene kada...