3.7 // Seni Ezbere Aldım

331 23 72
                                    

"Eyvah yine yol, eyvah yine mi kar? Eyvah yine mi karlardan yollar örtünüyor?"




Salih arabayla biraz ilerledikten sonra sağa çekip "Ben hemen döneceğim." dedi arkadaki kardeşlerine ve indi arabadan. Telefonunu çıkartıp hala hızlı aramada olan kadının numarasına bakarken bir an tereddüt etti. Başka bir yol bulamaz mıydı? Bulabilirdi belki biraz daha düşünse. Bulmak istiyor muydu? İşte bu sorunun cevabı Salih'in duymak istemeyeceği türdendi.

Salih vazgeçmeden Efsun'u aradı. Kadın hemen açmıştı. "Salih?" Adam adını onun sesinden duymasıyla gözlerini kapattı bir süre. Ardından derin bir nefes alıp "Efsun, müsait miydin?" dedi. Kadın başını sallayıp "Senin için her zaman, iyi misin?" dedi. "Olanları duydum, çok üzgünüm." Salih bozulan sinirleriyle gülüp "Tabi ki de duydun, tabi ki de duydun." dedi. "İyiyim ben. Sadece... Yamaç'ı evden kovdular ve Nehir delisi de onun peşine geldi ve ben onları nereye götüreceğimi bilmiyorum çünkü Cumali'ye zerre güvenmiyorum ve..."

"Salih, nefes al."

Salih duraklayıp kadının sözüne uyduktan sonra Efsun "Sakin ol. Burada kalabilirler elbette. Cumali burayı bilse bile girebilecek güçte olmaz asla. İsterse arkasına tüm Çukur'u alsın, tamam mı?" dedi. Salih başını salladı. "Tamam. Tamam, teşekkürler. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Teşekkürler." Efsun adamın yumuşak sesine gülümseyip "Teşekküre gerek yok inan, hadi gelin. Ben bekliyorum." dedi.

Salih arabaya geri bindiğinde arabayı gene çalıştırıp "Tamam hallettim, gidiyoruz." dedi. Yamaç merakla "Nereye?" dedi. "Cumali abimin bilmediği bir yer bulmak zor olacak abi, adam hapisten ve polisten kaçarken her yeri öğrendi." Salih başını sallayıp "Bilmediği bir yer buldum ben de Yamaç. Rahatla." deyip arabayı sürmeye devam etti.

Eve yaklaştıklarında Yamaç bildiği yollardan huylanıp "Abi nereye gidiyoruz?" dedi. Salih cevap vermeden Efsun'un güvenliğine selam vererek açılan demir kapıdan içeri girdi. Yamaç sinirle "Bana o kadının evine gelmedik de lütfen." derken Salih gene onu duymadan "Evet geldik, birkaç gün burada kalırsınız. Ben ya Cumali'yi falan sakinleştirip anlatacağım durumu ya da size benim eski evlerden birini ve eski korumalarımdan ayarlayacağız." dedi. "Hadi inin."

Salih'in inmesiyle Yamaç yerinde kalmaya devam etti. Nehir bir Yamaç'a bir de Salih'e bakıp yine Yamaç'a döndü ve "Canım bence abini bir dinlemelisin en azından." dedi. Sarışın adam ona dönüp "Nehir ne dediğinin farkında mısın? Ben o kadının bırak evinde kalmayı, yüzüne bile bakmam." dedi. "Benden aldığı canlar yetmedi, sizin de canınızı yaktı."

Nehir başını salladı. "Gidecek daha iyi bir yerimiz mi var Yamaç?" dedi. Yamaç burnundan soluyup "Bu kadının yanından daha iyidir her yer Nehir." dedi. "Onun çatısı altına sığınacağıma ölürüm daha iyi." Nehir yaptığının bayağı bir belaltı olduğunu bilerek "Biz de mi ölelim Yamaç?" dedi elini karnına koyarak. "Senin gururun yüzünden sokakta ve güvensiz mi kalalım? Arkanda duran bir ailen yok artık, mahallen yok. Sadece biz üçümüz varız. Abin, sen, ben. Ben derim ki abinin seni, beni, yeğenini emanet edecek kadar güvendiği birine biz de en azından güvenmek zorundayız. Başka şansımız yok."

Yamaç yenilmiş bir şekilde ona baktı. "O kadın Sena'yı öldürdü." dedi sadece. "Bana babamı öldürttü." Nehir başını sallayıp gözlerini kaçırdı. "Ama dediğin gibi... onlar ölü Yamaç. Yaşayan biz varız. Yaşamak zorundayız. Onlar boşuna mı öldüler sanki? Ailemizi, özellikle de seni korumak için öldüler. Şimdi ne yapacaksın? Onların fedakarlıkları boşa mı gidecek?"

Yamaç burnunu çekti. "Haklı olmandan nefret ediyorum." Nehir uzanıp onun yanağını öptü. "İnan bana ben de o kadının çatısı altında kalmak istemiyorum ama zorundayız." dedi. "Hem Salih daha iyi bir yer bulana kadar sadece. Hadi canım. Senin için de yorucu bir gündü."

Çalınan DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin