3.3 // Anlamazdın Anlamazdın

336 22 17
                                    

"Gel beni kendinden mahrum etme nolur..."




Yamaç Nehir'in elini sıkı sıkı tutarken Nehir adamın bu heyecanına anlam veremiyordu. Tamam anne baba olacakları ama sakin değil mi? Doktor içeri girince Yamaç Nehir'in elini daha da sıkı tutmuştu. Bununla Nehir uzanıp Yamaç'ın alnına ufak bir tokat attı. Adam kaşlarını çatarak ona bakarken "Bu neydi şimdi?" dedi. Nehir "Sakinleş diye. Bırak elimi." dedi ve elini kendine aldı. "Bir şey yok Yamaç alt tarafı karnıma bir şey sürecekler. Ekrana bakacaksın, bir nokta olacak. O kadar."

Doktor hanım gülümseyip "İlk hamileliğiniz mi?" dedi. İkisi de aynı anda başını sallayınca doktor "Tamam. Partnerinizin heyecanına kızmayın. İyi bile yapıyor şu an. Heyecandan bayılanı da gördüm ben." dedi. "Ya da hiç gelmeyeni." Yamaç Nehir'e bilmiş bilmiş bakıp "İyi bile yapıyorum. Duydun doktoru." dedi. Nehir gene onun alnına vurunca Yamaç susup oturdu.

Doktor cihazları hazırladıktan sonra "Evet Nehir Hanım, karnınızı açabilirseniz." dedi. Nehir hemen tişörtünü kaldırıp derin bir nefes alıp verdi. Doktor karnına soğuk jeli sürdükten sonra cihazı karnında gezdirmeye başladı. "Evet. Bebeğiniz şu an dört haftalık gibi gözüküyor. Bir sorun yok bence." dedi. "Fotoğraf ister misiniz?"

Yamaç gözlerini kısıp ekrana bakarken "Önce bebeyi görseydik de fotoğrafı sonra düşünürüz hocam. Nerede benim oğlan?" dedi. Nehir doktora özür dilercesine baktı. "İki iltifat ettiniz ya. Bir yerlerleri kalktı onun şimdi, yoksa böyle salak değildir, yemin ederim." dedi ve Yamaç'a döndü. "Canım gel. Bak burada. Şu küçük noktayı gördün mü? O işte bizim bebeğimiz. Ve cinsiyeti de daha belli değil, oğlum falan deme." Yamaç noktayı fark edince kocaman gülümsedi. "Çok küçük ya bu. Büyür ama, büyür. Babasının umudu."

Nehir hafiften gözleri dolarak Yamaç'ın ekrana bakmasını seyrederken doktor "Ben size bir fotoğraf çıkarayım." dedi ve kalkıp çifti yalnız bıraktı. Yamaç hala gözleri o küçük noktaya bakmış hayallere dalarken Nehir "Sen kız çocuk istemiyor muydun ya? Erkek nereden çıktı şimdi?" dedi. Yamaç ona bakıp gülümsedi. "Kız erkek fark etmez Nehir, ben rüyamda gördüğüm şeyi istiyorum. Sen, ben, bebek, sahil." dedi. "Ve... erkek olursa diye çoktan isim düşündüğüm için..."

Nehir gülümseyerek elini tuttu adamın. "Neymiş bakalım isim?" Yamaç bakışlarını kaçırıp "Umut Kemal?" dedi. "Yani istemezsen tabi ki de anlarım. Kardeşinin adını da koyabiliriz. Bence Cem gayet güzel bir isim." Nehir Yamaç'ın tuttuğu elini sıkıp "Bence Umut Kemal gayet güzel bir isim." dedi. "Kız olursa da ben seçerim ama o zaman." Yamaç başını salladı. "Tamam kız olunca da sen seçersin."

***

Yamaç Nehir'in altından girip üstünden çıkmış ve kadını bir şekilde Koçovalı evinde kalmaya ikna etmişti. Nehir bavulunu taşıyan adama baktı. "Yamaç ben hala emin değilim ya." Adam ona yaklaşıp alnını öptü etraflarındaki korumalara rağmen. "Birtanem. Hadi ama bunu konuşmuştuk. Şimdi ben seni, umudumuzu nasıl o Çükütay denen herif dışarıda benim canımı yakmak için yollar ararken yalnız bırakayım? Elimde olsa seni gözümün önümden bir saniye ayırmam biliyorsun." Nehir onun kolunu çimdirip "Tamam herkesin önünde yapma şöyle şeyler." deyince Yamaç güldü ve korumalara baktı. "Bence hepsi her şeyin her zaman farkındaydı birtanem."

Yamaç kapıyı çalınca Sultan açmıştı kapıyı. Gülümseyen oğluna sarılıp "Oğlum, ne iyi oldu geldiniz. Yemek hazır. Hadi eşyaları bırakıp gelin hemen." dedi. Yamaç içeri girip "Annem çok isterdim ama benim işlerim var." deyince Nehir ona döndü. "Ne işin var?" Sultan kadına kınayan gözlerle bakarken Yamaç dudaklarını büzüp "Şeyle buluşacağım..." deyip annesine baktı göz ucuyla ve dikkatli bir şekilde fısıldadı. "Siktiğimin Mahsun'uyla. Çağatay'ın yanına sokup bilgi almaya çalışıyorum."

Çalınan DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin